Türkiye için tanzi ve otomatik stabilizatör etkisinin elastikiyetler çerçevesinde gelir, kurumlar ve katma değer vergileri açısından incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Vergiler bir politika aracı olarak güçlerini vergi sistemlerinden alırlar. Her ülkenin gelişmesine ve kalkınma düzeyine bağlı olarak farklı vergi sistemleri uygulanabilir. Bu anlamda iyi işleyen vergi sistemleri, içinde bulundukları ekonomik sistemin yapısına uygun olan vergileri belirleyip, bu vergileri sistemin çekirdeğine yerleştirirler. Sistemin merkezinde olan bu vergilerin maliye politikası içindeki gücü; sürekli değişmemeleri (oran, matrah..vs), konjonktürel değişmeler karşısında otomatik düzenleyici rol oynayabilmeleri ve fiyat değişiklikleri karşısında değer kaybına uğramamalarını sağlayan mekanizmaları geliştirmiş olmalarına bağlıdır. Vergi sistemleri çarpık ve düzensiz olan ülkelerde, yukarıda bahsi geçen sistem benzeri bir yapı kurulamadığı için sürekli olarak vergi oranları yenilenir veya yeni vergiler sisteme dâhil edilir. Vergi sistemleri çarpık ve düzensiz olan ülkelerin ekonomik durumlarının da sağlıklı olmadığı açıktır. Sağlıklı bir ekonomik yapıda, vergi oranları çok sık değiştirilmez veya yeni vergiler uygulamaya konulmaz. Türk Vergi Sisteminin çarpık ve düzensiz yapısının nedeni vergi sisteminin temel kurgusudur. Türk Vergi Sisteminin merkezinde ağırlıklı olarak dolaylı vergiler yer almaktadır. Dolaylı vergiler açık bir şekilde toplum katmanları arasında adaletsizlik yaratmaktadır. 1990 yılında dolaylı vergilerin toplam vergi tahsilatına oranı %26 iken 2013 yılında bu oran %61 seviyesine yükselmiştir. OECD ortalamasına bakıldığında dolaylı vergilerin toplam vergi tahsilatına oranının %30 olduğu görülmektedir. Türkiye gibi milli gelir ve fiyat değişimlerinin istikrarlı bir patika izlemediği ekonomilerde, dolaylı vergiler istikrarsızlığı önlemeye yönelik bir politika aracı olmayıp ekonomik büyümeye de sınırlı katkıda bulunmaktadır. Türk Vergi Sistemi vergi tâhsilatını yeni dolaylı vergileri yürürlüğe koymak veya mevcut dolaylı vergiler üzerindeki oranları değiştirmek yoluyla artırmaya çalışmaktadır.Türkiye'de faiz dışı bütçe fazlası elde edildiği sürece, ekonomi politikasının faiz-enflasyon-döviz kuru ilişkileri üzerinden yürütülmesi gerektiği düşünülmekte ve vergi sisteminin kurgusundaki bozukluk bir sorun olarak görülmemektedir. Bu bakış açısına göre, faiz dışı bütçe fazla verdiği sürece maliye politikası etkin işlemektedir. Bu çalışmada, Türk Vergi Sistemindeki çarpıklığın vergi sisteminin kurgusundan kaynakladığı ve bu çarpıklığın genel ekonomi üzerinde olumsuz etkiler yarattığı gösterilmeye çalışılmıştır. Sistemin genel ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri elastikiyetler yoluyla gösterilmeye çalışılarak, geleceğe yönelik perspektif ortaya konmuştur. It is known that taxes are the most important part of fiscal policy. Taxes take their economic capacity as a policy tool from tax systems. Different tax systems can be applied depending on the level of growth and development of each country. In this sense, well functioning tax systems determine appropriate taxes which are suitable for economic structure and embed these taxes to the core of system. Power of the taxes in the center of the fiscal policy depends on their stability (tax rates, tax assesment..), ability to play a countercyclical role in the face of cyclical periods and existence of improved mechanisms to prevent losses resulting from price changes. In countries with irregular and distorted tax systems, tax rates are continously changed and new taxes enter into force. It is obvious that countries which have irregular and distorted tax systems do not have healthy economic conditions. In a healthy economic structure tax rates do not change often nor are new taxes introduce persistently. Irregular and disordered Turkish tax system result from the construction of the tax system. Indirect taxes are mainly situated in the center of the Turkish tax system. Indirect taxes create definitively inequality between social economic classes. Ratio of indirect taxes to total tax revenues has been increased %26 in 1990 to %61 in 2013. Economies such as Turkey, do not follow stable path of national income and price changes, indirect taxes are not policy tools for preventing instability, also indirect taxes hardly contribute to the economic growth. Turkish tax system try to increase the revenue capacity by entering new taxes into force and changing tax rates in indirect taxesAs long as the primary budget surplus is achieved in Turkey, it is believed that economy policy should carried out only in terms of the relationship among interest rate, inflation and exchange rate and that the distortion in the construction of tax system is not seen as a problem. According to this view, as long as the primary budget fiscal policy is achieved, fiscal policy works well. In this thesis, it is demonstrated that the distortion in the Turkish tax system results from the tax system construction and this distortion creates negative effects on general economy. By attempting to show the negative effects on the general economy through the tax elasticities and future perspective for Turkish economy is presented.
Collections