Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile Ceza Muhakemesi Hukukunda telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyeti, 1982 Anayasasında güvence altına alındığı gibi, uluslararası sözleşmelerde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da koruma altına alınmış en temel haklardandır. Bu hakların, devlet tarafından korunması ne kadar önemli ise, iletişimin denetlenmesi kapsamında bu haklara yapılacak müdahaleler de o kadar önemlidir. Suçla mücadelede ve özellikle organize suçluluk ve terör örgütleriyle mücadelede birtakım gizli tedbirlerin alınması doğaldır. Toplumda yaşayan bireylerin özel hayatını ve haberleşme hürriyetini kısıtlayan önemli tedbirlerden biri de telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimlerinin denetlenmesidir.Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimlerinin denetlenmesi ülkemizde ilk olarak 30.07.1999 tarihli ve 4422 Sayılı Kanun ile düzenlenmiş ve daha sonra 04.12.2004 tarihli ve 5271 Sayılı CMK ile geliştirilmiştir. Bu sistemin ana hatları itibariyle, AİHM standartlarına uyumlu olduğu söylenebilir. Ancak, bununla birlikte, önleyici amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirini düzenleyen 03.07.2005 tarihli ve 5397 Sayılı Kanun hükümlerindeki eksiklik ve uygulamalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından belirlenen demokratik toplum standartlarına uygun hale getirilmeli ve ülkemiz açısından uluslararası alanda olumsuz algılamalara sebebiyet verebilecek durumların önüne geçilmelidir.Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi konusunu ceza muhakemesi açısından ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları kapsamında incelenmesini hedefleyen bu çalışmamızın birinci bölümünde iletişimin denetlenmesi kavramı ve bu kavramla bağlantılı ilkeler açıklanmış; ikinci bölümde, konuya ilişkin uluslararası düzenlemelerdeki örnekler ve bazı ülkelerdeki uygulamalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda ana hatlarıyla incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise adli amaçlı ve önleyici amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirine ilişkin olarak güncel uygulamalar ile sorumluluk durumuna ilişkin hususlar yargı kararları ışığında mercek altına alınmıştır. The right of privacy and freedom of communication are the fundamental rights assured by both in 1982 Constitution and in international agreements and in the verdicts of European Court of Human Rights. Intervening in these rights in terms of supervising communication is as important as the protection of these rights by the state.It is natural to take measures in combating against organized crimes and terrorist organizations. One of the important measures restricting the right of privacy and freedom of communication of the citizens is the supervision of telecommunication.The supervision of telecommunication in our country was primarily enacted in accordance with law no 4422 dated 30.07.1999 and developed with Code of Criminal Procedure number 5271 enacted in 04.12.2004. This system is mainly in harmony with European Court of Human Rights. However, the shortcomings and practices in the provisions of law no 5397 dated 03.07.2005 regulating the preventive measures in telecommunication supervision should be conventionalized with democratic standards and should prevent the possible misconceptions in international community.The purpose of this study is to analyze the supervision of telecommunication in terms of code of criminal procedure and European Court of Human Rights' practices. The first chapter focuses on the concepts and principles related to supervision of telecommunication. In the second chapter, relevant sample regulations and practices in some countries were searched in accordance with the verdicts of European Court of Human Rights. The third chapter concentrates on current practices and preventive measures of supervision in telecommunication.
Collections