Göçün dini gelenekleri yaşama üzerine etkisi: `Iğdır ilinden İstanbul ili Halkalıya göç eden Caferiler üzerine bir araştırma`
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1950'li yıllara kadar Iğdır ili ve çevresinde yaşamakta olan Caferiler, 1950'lerden sonra oluşan göç furyası ile birlikte İstanbul Halkalı gibi bölgelere yerleşmişlerdir. Dini karakterli alt grubun niteliği ile çokça andıkları Aşura merasimleri, dini yorumlama biçimine getirdikleri görece farklılıklar gereği Caferi olanı sürekli motive etmişlerdir. Daha büyük ve heterojen alanlara dâhil olan Caferiler sıklıkla andıkları Kerbela hadisesi ve Aşura merasimlerinde ilk hareket noktalarından daha dünyevi örüntülerle kendilerini ifade etmişlerdir. Değişen toplumsal alanla birlikte hem inanca dair iddialarında hem grup içinde moral üstünlüğü sağlama yollarında hem de kendilerini öteki olana karşı konumlandırmalarında görece daha fazla 'hoşgörü' endeksli hareket etmeye başlamışlardır. Bu duruma Kentlerin yapısı gereği tek bir dini otoritenin alanı olmaması ve herhangi bir dini öğretiye inanan kişilerin diğer herhangi öğretiye inanmış kişilerle ilişki halinde kalarak merasimler düzenlemesi, buna bağlı olarak da bir toplumsal denge oluşturma arzusu ve dinin saf bir öz yerine daha belki biraz daha dünyevi formlar bağlamında değerlendirilmesi, siyasi ve bürokratik ilişkiler, İnananlara dini olana karşı özel alanlar oluşturması, kişilerin ekonomik durumu, sosyal statüsü, eğitim seviyesi, icra ettiği meslek gibi konuların etki ettiği anlaşılmıştır. Caferis, who lived in Iğdır province and its surroundings until the 1950s, settled in regions such as İstanbul Halkalı with the immigration rush after 1950s. Ashura ceremonies, which are often recalled by the nature of the religious sub-group, have constantly motivated the Caferi as a result of their relative differences in the way they interpret religion. Caferis, who are involved in larger and heterogeneous areas, expressed themselves in more earthly patterns than the first points of departure in the Karbala incident and Ashura ceremonies, which they often refer to. Together with the fluctuant social sphere, they have begun to act with greater tolerance, both in their assertion of faith, in ways of providing moral superiority within the group, and in positioning themselves against the other. This situation is thought to be influenced by the fact that cities are not the area of a single religious authority due to their nature and that the believers of any religious doctrine remain in contact with the believers of any other doctrine and organize ceremonies together; accordingly, some issues like the desire to establish a social balance and the evaluation of religion in the context of more earthly forms rather than a pure essence, political and bureaucratic relations, creating special areas for religious believers, economic status, social status, education level, occupation of people effect this situation.
Collections