Mısır`daki Askeri Darbeler ve Arap Baharı`nın Müslüman Kardeşler ve Demokrasi Üzerine Etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tez çalışmamız Mısır'da yaşanan askeri darbelerin ve `Arap Baharı`nın hem Müslüman kardeşler hem de demokrasi nezdinde etkilerini incelemektedir. Bu doğrultuda çalışmamız 1952 ve 2013 yılları arasını kapsamakla beraber, asıl odak noktası 2011-2013 yıllarında Müslüman Kardeşler ve demokrasi nezdinde yaşanan olaylardır. Tabi tüm bu olayları neden-sonuç ilişkisi içerisinde anlamlandırabilmek için Osmanlı İmparatorluğu'nda Mısır'ın durumu ve 2013 yılından sonra yaşanan anti-demokratik gelişmeler de ele alınmıştır. 1952 yılından beri ilk defa yapılan rekabetçi ve özgür seçimlerle Müslüman Kardeşler adayı Muhammed Mursi 2012 yılında Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Ancak bir yıllık görevi boyunca Mursi; anti-demokratik kararlar, ülkeyi sadece kararnamelerle yönetmeye çalışmak, ekonomik iyileşmenin olmaması gibi durumlar neticesinde haliyle halkın tepkisini çekmiş ve halk nezdinde diktatör olarak görülmeye başlanmıştır. Bunu fırsat bilen ordunun da Cumhurbaşkanı Mursi'yi görevden alması demokratik yönde yaşanan gelişmeleri sekteye uğratmıştır. Her ne kadar Mursi ve Müslüman Kardeşler demokrasiyi içselleştirememiş olmasına karşın, yaşanan tecrübeler de göstermektedir ki askeri darbelerin demokrasiyle alakası yoktur. Bu kapsamda tez çalışmamızın amacı, Müslüman Kardeşler'in temelde demokrasiye mesafeli ve çok partililiğe karşı olmasına rağmen seçimler yoluyla ilk defa iktidara geliş sürecini açıklamak ve Mısır ordusuyla iş birliği yapmasına karşın kısa sürede askeri darbe ile iktidarı kaybetme nedenlerini açığa çıkarmaktır. Dolayısıyla çalışmamız, teorik olarak Müslüman Kardeşler ve ordu arasındaki ilişkiyi inceleyerek Mısır'da demokrasiye geçişin hem Müslüman Kardeşler hem de ordu tarafından neden mümkün olmadığının ortaya çıkarması bakımından önemlidir. Demokrasiyi kendi çıkarları doğrultusunda meşrulaştırıcı bir araç olarak kullanan Müslüman Kardeşler gibi yapılanmalar ile; kendini devletin sahibi ve imtiyazlı bir konumda olarak gören söz konusu İslamcı yapılanmalara karşı darbeyi meşrulaştırarak istediğini yapan ordu olduğu sürece, zaten Orta Doğu'da çok kırılgan bir yapıya sahip olan demokrasi hiçbir zaman tesis edilemeyecektir. Our thesis study examines effects of military coups in Egypt and the `Arab Spring` on both Muslim brothers and democracy. In this direction, although our study covers years between 1952 and 2013, main focus is on the events that took place between the Muslim Brotherhood and democracy in 2011-2013. Of course, in order to make sense of all these events in a cause and effect relationship, situation of Egypt in the Ottoman Empire and anti-democratic developments after 2013 were also discussed. With competitive and free elections held for the first time since 1952, the Muslim Brotherhood candidate Mohamed Morsi was elected President in 2012. However, during his one-year mission, Mursi; as a result of anti-democratic decisions, trying to rule country only by decrees, and lack of economic recovery, it naturally attracted public's reaction and began to be seen as a dictator in eyes of people. Taking advantage of this, army's dismissal of President Morsi interrupted developments in democratic direction. Although Morsi and the Muslim Brotherhood couldn't internalize democracy, experience shows that military coups have nothing to do with democracy. In this context, purpose of our thesis is to explain process of the Muslim Brotherhood's coming to power through elections for the first time, despite their distancing from democracy and against multi-partyism, and to reveal reasons for losing power with a military coup in a short time despite cooperating with Egyptian army. Therefore, our study is important in that it examines relationship between the Muslim Brotherhood and army theoretically and reveals why transition to democracy in Egypt isn't possible for both the Muslim Brotherhood and the army. With structures such as the Muslim Brotherhood, which use democracy as a legitimating tool for their own interests; democracy, which has a very fragile structure in the Middle East, will never be established as long as there is an army that does what it wants by legitimizing coup against Islamist structures that see itself as owner and privileged position of state.
Collections