İlköğretimde karakter eğitimi ve öğrencilere kazandırılması gereken değerler

Abstract

Bu araştırma, ilköğretim okullarında verilmekte olan eğitimin karakter eğitimine ne düzeyde uygun olduğu ve öğrencilere hangi değerlerin kazandırılması gerektiği sorusuna cevap aramakta ve karakter eğitimi çalışmalarına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Araştırmada genel tarama modeli uygulanmıştır. Araştırmanın evreni; 2010?2011 öğretim yılında Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı, bütün resmi ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenler, bu okullarda eğitimi gören öğrenciler ve bu öğrencilerin velileridir. Araştırmanın örneklemi sosyoekonomik düzeyi yüksek mahaller, sosyoekonomik düzeyi düşük mahalleler, ilçe ve köylerden tabakalama yoluyla oluşturulmuştur. Araştırmada, Okulların Karakter Eğitimi Yetkinliği Ölçeği Öğretmen Formu, Okulların Karakter Eğitimi Yetkinliği Ölçeği Öğrenci Formu, Okulların Karakter Eğitimi Yetkinliği Ölçeği Veli Formu ve Yaşayan Değerler Tablosu olmak üzere dört farklı veri toplama aracı kullanılmıştır. Elde edilen veriler non-parametrik testlerle analiz edilmiştir.Araştırma sonunda elde edilen bulgulara göre, öğretmen, öğrenci ve velilerin ilköğretimde karakter eğitimi ile ilgili en olumlu görüş belirttikleri boyut psikososyal ortam, en olumsuz görüş belirtilen boyutlar ise paydaşların katılımı ve değerlendirme olmuştur. İlköğretimde karakter eğitimi konusundaki öğretmen görüşleri kıdem ve mezuniyet değişkenlerine bağlı olarak farklılık göstermemiş, fakat cinsiyet, branş ve okulun bulunduğu yer değişkenlerine bağlı olarak farklılık göstermiştir. Öğrenci görüşleri cinsiyet, kardeş sayısı, ortalama aylık gelir ve okulun bulunduğu yer değişkenlerine bağlı olarak farklılık göstermiştir. Veli görüşleri ise yaş değişkenine bağlı olarak farklılık göstermemiş, fakat eğitim düzeyi, çocuk sayısı, ortalama aylık gelir ve okulun bulunduğu yer değişkenlerine bağlı olarak farklılık göstermiştir. Öğrencilere kazandırılması gereken değerlerle ilgili öğretmen ve veli görüşlerine bakıldığında, en çok tercih edilen on değerin sekiz tanesinin ortak olduğu, iki tanesinin farklı olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara göre, paydaşlarının katılımıyla düzenli olarak değerlendirilen, toplumun üzerinde uzlaştığı temel değerleri kazandırmaya dönük çalışmalar yapılmalıdır.

The present study aims to determine to how appropriate education in primary schools for character education, apart from determining what values students should acquire, thereby contributing to efforts in helping students with their acquisition of character. The general survey model was employed in this study, the sample of which includes teachers working in state primary schools, as well as students and their parents, in Eskişehir in 2010 and 2011. The sampling of this study was composed of the population living in the city centre, in the neighbourhoods with low socio-economic levels, and in the towns and villages, by means of the stratification. Four different data collection means were used: a teacher form devised as the scale for the efficiency of schools in education of character, a student form devised as the scale for the efficiency of schools in education of character, a parent form devised as the scale for the efficiency of schools in character education, a Table of Living Values. The data analzed through non-parametric tests.The study results indicated that the dimension with the most positive opinion from teachers, students and their parents as to appropriateness of education in schools for education of character was psychosocial medium, while the dimensions with the least positive opinion were participation of stakeholders and evaluation. Opinions of teachers relating to appropriateness of education in primary schools for education of character showed no variation depending on experience and graduation, even though they differed on gender, subject and location of school variables. Opinions of students differed on gender, the number of siblings, average monthly income, and location of school variables. As to opinions of parents, they did not differ depending on the variable of age, but differed on level of education, the number of children, average monthly income, and location of school. An analysis of the opinions of teachers and parents as to the values that are meant to be instilled in students revealed that eight of the ten most favoured opinions were common, only two being different. When these results are taken into account, we can suggest that further studies should be conducted on the acquisition of essential values upon which society has reached a consensus, and that these studies should be regularly evaluated with the participation of its shareholders.