Okul müdürlerinin kullandığı motivasyonel dilin intibak ettirici liderlik üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, öğretmen algılarına göre, okul müdürlerinin intibak ettirici liderlik özellikleri ile motivasyonel dil kullanımı yeterlikleri arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmaktır. Yöntem: Bu araştırma; okul müdürlerinin motivasyonel dil davranışını oluşturan yönlendirici dil, cesaret verici dil ve aitlik yaratıcı dil kullanım becerileri ile intibak ettirici liderlik özelliğinin, idarî liderlik, kolaylaştırıcı liderlik ve uyum sağlayıcı liderlik becerilerini yordama düzeyini incelemektedir. Araştırma ilişkisel tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Böylece, var olan değişkenler arasındaki ilişkilerin tanımlanması ve bir değişkenin başka bir değişken tarafından yordanma durumunun incelenmesi amaç¬lanmaktadır. Bu bağlamda, intibak ettirici liderlik bağımlı değişken, motivasyonel dil ise bağımsız değişken olarak ele alınmıştır. Araştırma evrenini, Eskişehir ili Odunpazarı ilçesinde bulunan resmi 32 devlet ve 1 özel ortaokulunda görev yapan 1203 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma örneklemini oluşturan 19 ortaokul, 2013-2014 yılı Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş sınavı sonuçlarına göre üç tabakaya ayrılmış ve veriler 424 öğretmenden toplanmıştır. Araştırmada veriler İntibak Ettirici Liderlik Ölçeği ve Okul Müdürlerine Yönelik Motivasyonel Dil Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde Man Whitney-U testi, Kruskal Wallis-H testi, ANOVA, korelâsyon ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır.Bulgular: Birinci tabaka okullarda görev yapan öğretmenler, okul müdürlerinin intibak ettirici liderlik özelliklerini ve motivasyonel dil kullanımı becerilerini diğer tabakada görev yapan öğretmenlere kıyasla daha düşük düzeyde algılamaktadırlar. Kadın öğretmenler okul müdürlerinin hem intibak ettirici liderlik özelliklerini hem de motivasyonel dil kullanımını yetersiz bulmaktadırlar. Meslekî kıdemi 1-6 yıl olan, 30 yaş ve altı öğretmenler okul müdürlerinin intibak ettirici liderlik ve motivasyonel dil becerilerini daha düşük düzeyde algılamaktadır. Birinci tabaka okullarda okul müdürlerinin sergilediği intibak ettirici liderlik ve kullandığı motivasyonel dil alt boyutları arasında yüksek düzeyde pozitif yönlü anlamlı ilişki bulunmaktadır. Fakat bu ilişki düzeyi ikinci ve üçüncü tabaka okullarda orta düzeye doğru gerilemektedir. Birinci ve ikinci tabaka okullarda görev yapan okul müdürlerinin sergilediği intibak ettirici liderliğin üç alt boyutunda aitlik yaratıcı dilin etkisi bulunmamaktadır. Bunun yanında üçüncü tabaka okullarda görev yapan okul müdürlerinin kullandığı aitlik yaratıcı dil öğretmenler üzerinde olumsuz etkiye yol açmaktadır.Sonuç, Tartışma Öneriler: Birinci tabaka okullarda okul müdürlerinin intibak ettirici liderlik ve motivasyonel dil kullanım becerilerinin düşük olmasına rağmen yüksek okul başarısının temelinde okul, okul müdürü ve öğretmen faktöründen ziyade ailenin öğrencinin akademik başarısının arttırılmasındaki katkısı olduğu düşünülmektedir. Kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlere kıyasla hem intibak ettirici liderlik hem de motivasyonel dil algısının düşük olması sebebi kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığına işaret edebilir. Aynı şekilde yaş ve meslekî kıdeme yönelik anlamlı farkın kökeninde genç öğretmenlerin beklentilerinin karşılanamadığı düşünülmektedir. İkinci ve üçüncü tabaka okullarda görev yapan okul müdürlerinin intibak ettirici liderlik özelliklerinin birinci tabakada görev yapan okul müdürlerinden daha yüksek algılanmasının bir nedeni akademik dirençlilik olarak ifade edilen dezavantajlı sosyo-ekonomik çevreye sahip öğrencilerin akademik olarak yüksek başarı göstermesi olgusu üzerine odaklanan okul müdürü ve öğretmenlerin çabaları olarak değerlendirilmektedir. Her üç tabakada aitlik yaratıcı dil özelliğinin düşük çıkma nedeni okul müdürlerinin kısa süreli görevler yapmasından, okulun geçmişteki başarılarını, iz bırakan şahsiyetlerini gelecek nesillere aktaracak ve okul kültürü oluşturacak kadar uzun süreli çalışmamasına bağlanabilir. Okul müdürünün bağımsız, özgür ve hesap verebilir bağlamda âdem-i merkeziyetçi bir yönetişim zihniyetiyle okulların tekrar yapılandırılması gereklidir.Anahtar kelimeler: İntibak ettirici liderlik, okul müdürlüğü, karmaşıklık teorisi, motivasyonel dil teorisi. Aim: The aim of this study is to elicit the relationships between leadership characteristics of school principalsand competencefor using motivational language.Method: The research scrutinizes regression level of school principals' motivational language ability which consists of illocutionary, perlocutionary and collocutionary language of their complex adaptive leadership and of managerial, enabling and adaptive leadership skills.Research employs relational model by using descriptive statistics to find out relations among variables and to reveal regression level;for that reason, leadership is accepted as dependent variable whereas motivational language is accepted as independent variable. Research population comprises 1203 secondary school teachers from 32 state and 1 private schools in Odunpazarı district in Eskişehir. Research sample was divided into three clusters according to TEOG exam results as stratified sampling method. Data was collected from 424 teachers from 19 state run secondary school in 2013-2014 school period.Data was obtained from research sample by using Adaptive Leadership Scale and Motivational Language Scale For School Principals and analysed by the methods of Man Whitney-U test, Kruskal Wallis-H test, ANOVA, correlation and multiple regression analysis.Findings: Teachers from first stratified schools perceive adaptive leadership skills and motivational language levels of school principals at a lower level than the teachers at second and third stratifed schools. Female taechers find both their school principals' adaptive leadership skills and motivational language usage level insufficient.Teachers who have 1-6 year teaching experiences duration, who are under 30 and who graduated from education faculties perceive adaptive leadership skill and motivational language usage at a lower level.There is a high significantly positive correlation between adaptive leadership and motivational language subscales at the first stratified schools but the correlation diminishes to medium level at the second and third stratified schools. Locutionary language doesn't regress adaptive leadership on three subscales at first and second stratified schools. Furthermore; it regresses adaptive leadership in the negative way of at the third stratified schools, which affects teachers adversely.Conclusion: Shool principals' low adaptive leadership skills and motivational language usage and high academical achievement at the first stratified schools are paradoxical. It can claim that the main reason of academical achievement cannot stem from school principals and teachers. Conversely, Family support is thought to be core. Female teachers perceive lower adaptive leadership skills and motivational language usage. The reason seems to be the sexual identity based discrimination. Young teachers perceive leadership skills and motivational language usage lower because their expectations can not be met.Adaptive leadership skills and motivational language usage perception of teachers are much higher at the second and third stratified schools which are located at low socio-economical and socio-cultural environments in Odunpazarı district. Academical resilience which enables school principals to exert efforts to focus on students' academical achievements can be the reason of high perceptions of teachers.Locutionary language level is lower because school principals are not able to service at their schools long enough to convey the past succeses and impressive personalities to new generation, which creates school culture in the long run. Schools must be re-conceptualised so that school principals can be free, independent and accountable with decentralised governance global mindset.Keywords: Complex Adaptive leadership, school principals, complexity theory, motivational language theory.
Collections