The interconnectedness of English as a lingua Franca (ELF), study abroad, and language learner beliefs
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
21. yüzyılda, ?İngilizce lingua franca? (İLF) terimine karşı literatürde gittikçe artan bir ilgi olduğu gözlemlenmektedir (örneğin; Berns, 2008; Jenkins, 2006; Kirkpatrick, 2010; Seidlhofer, 2005). Aynı derecede yoğun bir ilginin, yurt dışında öğrenim görmenin ikinci dilde konuşma ve yazma becerisi, toplumsal dilbilimde yeterlilik, sosyal rol edinimi ve dil öğrenenlerin inanışları üzerindeki rolüne karşı da var olduğu aşikârdır (örneğin; Hernandez, 2010; Howard, Lemee, & Regan, 2006; Lee, 2007; Sasaki, 2007; Virkkula & Nikula, 2010). Fakat bütün bu çalışmalar güncel iki husus -dil öğrenenlerin inanışları ve onların yurt dışında, özellikle İngilizce'nin lingua franca olarak kullanıldığı toplumlarda öğrenim görürken edindikleri deneyimler- arasındaki muhtemel ilişkiyi gözden kaçırmış bulunmaktadır.Bu bağlamda, 53 Türk Erasmus değişim öğrencisi ile gerçekleştirilmiş olan bu çalışma, Türk değişim öğrencilerinin İLF toplumlarında edindikleri yurt dışı deneyimleri ve İngilizce öğrenme hususundaki inanışları arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Veriler, yabancı dil öğrenmeye ilişkin inanış ölçeği, yurt dışında öğrenim görmeye ilişkin görüş ölçeği ve öğrenci günlükleri aracılığıyla toplanmış; niceliksel (betimsel istatistik, eşleştirilmiş iki grup arasındaki farkların testi ve Pearson korelasyon analizi yardımıyla toplanan) ve niteliksel olarak (tematik analiz yardımıyla toplanan) çözümlenmiştir.Bu çalışmanın nicel ve nitel bulguları, öğrencilerin İngilizce öğrenmeye karşı hem yurt dışına gitmeden önce sahip oldukları hem de yurt dışında öğrenim gördükleri süre zarfınca geliştirdikleri inanışların, yurt dışında edindikleri deneyimlerle anlamlı bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bulgulardan iki farklı sonuç çıkmaktadır: a) Öğrenciler yurt dışı maceralarına dil öğrenmeye ilişkin hali hazırda inanışlarla başlarlar ve bu inanışlar onların yurt dışı deneyimlerini şekillendirir, b) Öğrenciler edindikleri yurt dışı deneyimlerine ilişkin kendilerine has görüşler geliştirirler ve bu görüşler onların dil öğrenmeye ilişkin sahip oldukları inanışları etkiler. Fakat bu çalışmanın bulguları aynı zamanda Türk değişim öğrencilerinin İngilizce öğrenmeye karşı genel inanışlarının yurt dışında öğrenim gördükleri süre zarfınca neredeyse aynı kaldığını da göstermiştir. Bu durum, yurt dışında kısa süreli öğrenim görmenin öğrenci inanışlarında istatistiksel olarak anlamlı bir değişime yol açmadığını kanıtlar niteliktedir.Yukarıdaki bulgular doğrultusunda, bu çalışma a) öğrencilerde dil öğrenmeye ilişkin olumlu inanışlar geliştirmek, b) öğrencilere yurt dışında öğrenim görmeden önce oryantasyon programları düzenlemek ve c) öğrencileri son zamanlarda ortaya çıkan ?İngilizce lingua franca? (İLF) terimi ve ?İLF toplumlarının? gerçeği ile aşina etmek, olmak üzere üç konunun önemini vurgulamaktadır. In the 21st century, there has been a growing interest in the novel term, ?English as a lingua franca? (ELF) (e.g., Berns, 2008; Jenkins, 2006; Kirkpatrick, 2010; Seidlhofer, 2005) and an equally large interest in the role of study abroad contexts on L2 speaking proficiency, L2 writing behavior, sociolinguistic competence, social identity, as well as language learner beliefs (e.g., Hernandez, 2010; Howard, Lemee, & Regan, 2006; Lee, 2007; Sasaki, 2007; Virkkula & Nikula, 2010). However, all these studies have overlooked the possible relationship between two current issues- language learners? beliefs and their experiences in study abroad contexts, specifically, those communities in which English is used as a lingua franca.In this respect, the present study with 53 Turkish Erasmus exchange students aimed to investigate the relationship between Turkish exchange students? study abroad sojourns in ELF contexts and the beliefs they hold about English language learning. The data were collected mainly through three instruments: language learner belief questionnaire, study abroad perception questionnaire and controlled journals, and then analyzed both quantitatively (by using descriptive statistics, paired samples t-test, and Pearson product correlation analysis) and qualitatively (by using thematic analysis).The quantitative and qualitative results of this study have revealed that students? pre and post beliefs concerning English language learning are both strongly related to their perceptions of study abroad experiences, which evidently suggests that a) learners begin their study abroad adventures with already developed beliefs, and these beliefs affect their perceptions of the study abroad sojourns, and b) learners develop their unique perceptions out of their study abroad experiences, and these perceptions influence their belief systems. However, the findings also have shown that Turkish exchange students? overall beliefs remained almost the same across pre and post study abroad, which suggests that short-time periods spent abroad make observing any significant changes in learner beliefs harder.Concerning the results above, this study implied the importance of; a) fostering positive beliefs about language learning, b) holding intensive orientation programs prior to study abroad, and c) familiarizing the students with the novel term ?ELF? and with the reality of ?ELF communities?.
Collections