Factors influencing dyadic interaction in paired speaking tests: Proficiency and familiarity
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma aşinalık ve dil yeterliliği faktörlerinin İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin, eşli konuşma sınavlarında kullandıkları etkileşimsel kaynaklar (yani; konuşma sırası, konu yönetimi, düzeltme yapma ve görev yönetimi) ve ortaya çıkan etkileşim modelleri (yani; işbirlikçi, parallel, asimetrik ve karma) üzerindeki rolünü incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma Türkiye'deki bir devlet üniversitesinde, yeterlilik seviyelerine göre sözlü konuşma sınavında düşük-düşük, yüksek-yüksek ve düşük-yüksek olarak eşleşmiş olan 100 öğrenci ve birbirine aşina ve yabancı olarak eşleşmiş 36 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcıları düşük-düşük, yüksek-yüksek ve düşük-yüksek gruplarına yerleştirmek için onların konuşma, yazma ve dinleme becerileri ile kelime ve dilbilgisi bilgilerini ölçen yeterlilik sınavındaki notları yanı sıra sözlü konuşma sınavında aldıkları notlar dikkate alınmıştır. Düşük-düşük ve yüksek-yüksek grupları için 15'er çift seçilirken, düşük-yüksek grubu için 20 çift seçilmiştir. Sonrasında toplam 100 (50 çift) öğrenciye konuşma sınavında partner oldukları kişiyle bir yakınlığı olup olmadığı sorulmuştur ve 9 çiftin birbirlerini tanıdığı görülmüştür. Bu seçilmiş olan 9 aşina çiftle karşılaştırmak üzere birbirini tanımayan 9 çift daha seçilmiştir. Toplamda 50 video araştırmacı tarafından dinlenmiş ve Jefferson (2004) 'ın tavsiye etmiş olduğu semboller dikkate alınarak konuşmalar yazıya dökülmüştür. Daha sonra, yazıya dökülmüş olan konuşmalar etkileşimsel kaynakları belirlemek üzere analiz edilmiştir. Bunu takiben, araştırmacı etkileşim modellerini tanımlayabilmek adına bir önceki aşamada belirlenmiş olan etkileşimsel kaynaklardan yararlanmıştır. Çalışmanın sonuçları farklı iki seviyedeki öğrenciyi eşleştirmenin yüksek seviyedeki öğrenciler için konu yönetimi, görev yönetimi ve düzeltme yapma kaynakları açısından dezavantajlı olduğunu göstermiştir. Bunun aksine, düşük seviyedeki öğrenciler için bu durum özellikle konu ve görev yönetimi açısından avantajlı bir duruma dönüşmektedir, fakat düşük seviyedeki öğrenciler de yüksek seviyede bir öğrenciyle eşleştiklerinde konuşma sırası açısından dezavantajlı durumdadırlar. Dahası, yüksek-yüksek olarak eşleşmiş öğrenciler en olumlu model olan işbirlikçi etkileşim modelini oluştururlarken, düşük-düşük olarak eşleşmiş öğrenciler paralel bir etkileşim modeli sergilemektedirler. Öte yandan, yüksek-düşük olarak eşleşmiş çiftler, yüksek seviyede olanların baskın olması sebebiyle, asimetrik bir etkileşim modeli oluştururlar. Ayrıca sonuçlar birbirini tanımayan iki öğrenciyi eşleştirmenin daha avantajlı olduğunu öne sürmektedir çünkü birbirini tanımayan öğrenciler sınav esnasında işbirliği içinde çalışırlarken, birbirine aşina olan çiftlerde konuşmacılardan birinin daha baskın olduğu ve bu sebeple asimetrik bir etkileşim modeli oluşturdukları gözlemlenmiştir. Bu bulgular konuşma sınavı hazırlayanlar için eşli konuşma sınavlarındaki eşleştirme sistemi hakkında iç görü sağlamaktadır. This study investigated whether familiarity and proficiency factors play a role in EFL learners' use of interactional resources (i.e., turn-taking, topic management, repair and task management) and the emergence of interactional patterns (i.e., collaborative, parallel, asymmetric and blend) in paired speaking tests. The study was carried out with 100 EFL learners paired as low-low, high-high and low-high and with 36 EFL learners matched as unfamiliar and familiar in the oral proficiency exam at a state university in Turkey. In order to place the participants for low-low, high-high and low-high groups, their scores in the proficiency exam which measured their reading, writing and listening skills as well as their vocabulary and grammar knowledge, and their scores in the oral proficiency exam were examined by the researcher. While 15 pairs were selected for the low-low and high-high groups separately, 20 pairs were selected for the low-high group. Then all 100 students (50 pairs) in the first cohort were asked whether their partners were their classmates or their friends in the exam and nine pairs out of 50 were detected as familiar. After that, nine unfamiliar pairs were selected in order to compare them with the familiar ones. In total, 50 videos were listened to and transcribed by using the conventions suggested by Jefferson (2004). Forthwith, all transcriptions were analyzed in order to identify the interactional resources such as turn-taking, repair, topic management and task management employed by the test-takers during the test discourse. Following this process, the researcher drew upon the interactional resources in order to assign the interactional patterns such as collaborative, asymmetric, parallel and blend which took place during test-takers' interaction with each other. The results indicated that pairing two different proficiency level students is disadvantageous for the high level test-takers in terms of topic management, task management and repair. In contrast, while the low levels are advantageous in terms of topic and task management in particular, they are disadvantageous in terms of turn-taking. What is more, while high-high pairs create a collaborative pattern which is the most favorable one, low-low pairs usually create a parallel pattern. On the other hand, low-high pairs usually generate an asymmetric pattern due to the dominance of the high levels. Furthermore, the findings suggested that pairing two unfamiliar peer interlocutors seem more advantageous for the test-takers because unfamiliar pairs usually generate a collaborative pattern whereas familiar pairs usually create an asymmetric pattern during the test discourse. In light of these findings, this study provided insights into how test-takers should be matched in paired speaking tests for the test administrators.
Collections