The use of formulaic language in Asian and European ELF contexts: A corpus based study
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, Avrupa'da ve Asya'da ortak dil olarak konuşulan İngilizce'nin sözcüksel ve dilbilgisel özelliklerini incelemeyi amaçlamıştır. Daha detaylı ifade etmek gerekirse, bu çalışmada the Vienna-Oxford International Corpus of English (VOICE) ve Asian Corpus of English (ACE) korpuslarından veri toplanarak, ortak dil olarak konuşulan İngilizce'de kalıp ifadelerin kullanımı incelenmiştir. Bu çalışma için, akademik ve gündelik konuşmalardan veri alınarak, yaklaşık 160.000 kelimelik bir veritabanı oluşturulmuştur. Kalıp ifadelerin analizi, Kecskes'in (2007) kalıp ifadeler sınıflandırması çerçevesinde gerçekleştirilmiş olup, Asya ve Avrupa'da ortak dil olarak kullanılan İngilizce'de hem akademik hem de gündelik konuşmalarda çok yaygın ve az yaygın kullanılan kalıp ifadeler belirlenmiştir. Verilerde gözlemlenen kalıp ifadeler, dilbilgisel yapılar, kalıplaşmış veya yarı-kalıplaşmış anlamca bağlı üniteler, öbeksi eylemler, konuşma yapıları, konuşma durumuna bağlı yapılar ve deyimler olmak üzere altı kategoride kaydedilmiştir. Kalıp ifadelerin analizi yapılırken, her kategoride kaç farklı yapının bulunduğu ve bu yapıların kaç kez kullanıldığı not edilmiş ve bu esnada standart olmayan yapılara da özellikle dikkat edilmiştir. Bu çalışmada veriler tanımlayıcı, diğer bir deyişle betimleyici olarak analiz edilmiş ve Asya'da konuşulan ortak dil olarak İngilizce ile Avrupa'da konuşulan ortak dil olarak İngilizce'deki kalıpsal ifadeler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar araştırılmıştır. Bu çalışmanın bulguları, Avrupa'da ortak dil olarak konuşulan İngilizce'de kalıp ifadelerin Asya'da konuşulana göre nispeten daha sık kullanıldığını göstermiştir. Buna ek olarak, hem Asya hem Avrupa'da yer alan konuşmalarda, kalıp ifadelere akademik söyleşilere oranla gündelik sohbetlerde daha sık rastlanmıştır. Hem Asya'daki hem Avrupa'daki akademik ve gündelik konuşmalarda, altı kalıp ifade kategorisi arasından, en yaygın olarak rastlanan konuşma yapıları ve kalıplaşmış veya yarı-kalıplaşmış anlamca bağlı üniteler olup, konuşma durumuna bağlı yapılara ve deyimlere pek sık rastlanmamıştır. Standart olmayan yapılar ise Asya'daki konuşmalarda Avrupa'dakilere oranla nispeten daha sık kullanılmıştır. Bu yapıların kaynakları arasında fiillerin kullanımına (özellikle olmak fiili ve şimdiki zaman tekil şahıs eki), sözcük kullanımına, edat kullanımına ilişkin problemler ile tanımlık ve tekillik çoğulluk ile ilgili problemler başta gelmektedir.Yukarıdaki buldular göz önünde bulundurulduğunda, bu çalışma ortak dil olarak kullanılan İngilizce'nin sözcüksel ve dilbilgisel yapısının Asya'da ve Avrupa'da büyük oranda benzerlik gösterdiğini vurgulamıştır. Ayrıca, çalışma kültürler arası iletişimde en sık kullanılan iki kalıp ifade kategorisi olduklarından, konuşma yapılarının ve anlamca bağlı ünitelerin öğretimine diğerlerine nazaran öncelik verilmesini vurgulamıştır. This study aimed to examine the lexicogrammatical features of ELF spoken in two different contexts, namely Europe and Asia. More specifically, the study investigated the use of formulaic language in Asian and European ELF interactions by gathering data from two ELF corpora; the Vienna-Oxford International Corpus of English (VOICE) and Asian Corpus of English (ACE). Selecting conversations from both academic and social domains, a subset of data comprising around 160.000 words was created. Kecskes' (2007) formulaic continuum was used as an analytical framework to determine the high-frequency and low frequency formulaic expressions in academic and social ELF interactions in both ELF contexts. The formulaic expressions occurring in the dataset were recorded in six categories; grammatical units, fixed and semi-fixed semantic units, phrasal verbs, speech formulas, situation-bound utterances, and idioms. Employing tokenization and frequency analysis, frequency of occurrence of each type of formulaic language as well as individual expressions within each category was identified paying close attention to the non-standard forms as well. Data were analyzed descriptively to identify similarities and differences in the frequency of formulaic language in Asian and European ELF interactions. The findings revealed that, European ELF was slightly more formulaic than Asian ELF overall. Furthermore, social ELF interactions were found to be a little more formulaic than academic interactions in both ELF contexts. Among the six categories of formulaic language, speech formulas and fixed and semi-fixed semantic units were found to be the most frequent groups while situation-bound utterances and idioms were used least frequently in both Asian and European ELF irrespective of the speech domain. As for the non-standard forms of formulaic expressions, they were found to be slightly more frequent in Asian ELF than in European ELF. Among the most common sources of such unconventional forms were problems with the use of copula 'be', and the third person present tense marker '-s', use of lexis, overuse or omission of prepositions, article use and pluralization. Concerning the results above, the study implied that the lexicogrammatical features of English as a lingua franca, from a formulaic language perspective, showed a great degree of similarity in Asian and European contexts. The study also implied that the teaching of speech formulas and semantic units must be prioritized as those were used more often than the other types of formulaic language in intercultural communication.
Collections