Yasadışı yapılaşan alanların planlanmasında bir yöntem denemesi : İstanbul-Umranite Çakmak mahallesi örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET II. Dünya Savaşı'ndan sonra gelişmekte olan ülkeler, hızlı nüfus artışı ve kırdan kente göç sonucunda kontrolsüz ve sağlıksız bir kentleşmeyle karşı karşlya kalmıştır. Bu süreci yaşayan ülkemizde de artan nüfusun barınma gereksininiini karşılayacak politikalar üretilememiş, çözümü ise göçen kitlelerin kendi olanakları ile -sadece barınma amacıyla- yapılan yasadışı konut yapılaşması ile giderilmeye çalışılmıştır. Ancak yasadışı yapılaşma, metropoliten alanların, diğer büyük kentlerin yansından fazla bir alanını kaplamış ve kentlerin yeni kimliklerini oluşturmuşlardır. Yasadışı yapılaşma olgusu kısa bir sürede başlangıçtaki `masumiyetini` yitirerek kentte ticari bir kimlik kazanmış, zaman içerisinde kiraya verilme oranı artarken, kentsel rant `kondularla` gecekondulaşma olgusuna yeni bir boyut getirilmiştir. Diğer yandan gecekondulaşmadaki dönüşüm sürecinde ise fiziksel olarak yapım teknolojisinde ve malzemede olan değişim, yasal olarakta mülkiyetsizlikten mülkiyete geçiş ile hisseli bölüntülü alanlar biçiminde tanımlanan yeni bir bölünme ve yapılanma süreci başlamıştır. Artık gecekondu yapısının derme- çatma görüntüsünü sergilemeyen, 150-200 nr'lik minimum parsellerde gerçekleşen çok katlı yapılaşmalar günümüz kentlerinin gelişme alanlarını oluşturmaktadırlar. Bu bağlamda yönetimler ise yasadışı yapılanmalara ve paralelinde oluşturduğu sorunlara yaklaşımı, sadece hukuksal boyutta olmuş, yasalarla önlem almaya çalışmış, af yasaları ve ıslah imar planları ile bu alanlar yasal hale dönüştürmüştür. Bu çalışmada; kentlerin yansından fazla bir alanını kaplayan yasadışı yapılaşan alanlar çeşitli yönleri, özellikle fizik mekan oluşum süreci ve dönüşümü ile irdelenerek, hisseli bölüntülü ve görünümündeki mülkiyet dokularında oluşacak yasadışı yapılaşmalann önlenmesi ve bu alanlann kente yeniden kazandırılmasını sağlayacak bir planlama yöntemine ulaşmak temel amaç olmuştur. Dört bölümden oluşan çalışmanın giriş bölümü; kentleşme, konut sorunu ve gecekondu olgusu doğrultusunda Türkiye'deki süreç genel olarak incelenerek çalışmanın amacı belirtilmiştir. Birinci bölümde gecekondunun oluşum nedenleri üzerinde durularak hukuksal ve planlama boyutlannda getirilen çözümler açıklanmıştır. Gecekondu olgusunun dönüşüm süreci bağlamında hisseli bölüntülü alanlann oluşumu, bölünme biçimi ve yasal süreci ile yasadışı gelişmelere ilişkin planlama yaklaşımlarında yasalar çerçevesinde ıslah imar planı ve olası planlama yaklaşımları üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde örnek alan çalışmasında, yapılaşmasının 3/4'ü plansız alanlarda yasadışı yapılarla gerçekleştiren İstanbul Metropoliten Alanı ve İstanbul ölçeğinde yoğun gecekondu-hisseli bölüntülü alanların oluşturduğu Ümraniye İlçesi incelenmiş ve Planlama Alanı tanıtılmıştır. V-Üçüncü bölümde, ilk iki bölümde ele alınan sorunlara cevap verecek bir planlama modeli oluşturarak, planlama alanı üzeninde çözümleme sürecinde doğal etmenler ve fiziki çevre incelenerek planlama yaklaşımı ortaya konmuştur. Dördüncü ve son bölümde ise üç bölümden çıkan sonuçlar irdelenerek, bunlara bağlı olarak özellikle metropoliten alanlarda yapılaşmaya başlamamış veya henüz başında olan yasadışı yapılaşma baskısı altındaki alanların kente yeniden kazandırılması şeklinde genel bir değerlendirme yapılmıştır. SUMMARY In the post- World War II period, developing countries have faced high rates of population increase and rural-urban migration, which resulted in uncontrolled and unsound urbanization. In Turkey, which went through the same process, adequate housing policies to meet the needs of the increasing population were not developed, and the solution to this problem seemed to be the emergence of shanty towns, illegally built shacks (only to have shelter), based on the'means that were available to the migrants. However, illegal construction of homes has come to occupy more than half of the land within the metropolitan areas, and it has become part of the urban identity. Illegal occupation of land as such lost its `innocence` over time and has become a commercial concern; and as tenancy increased, these shanty towns have become part of the rent economy. Within the transformation process of the shanty towns, we see a change in the technology and the construction materials that are used; and also a switch from illegal occupation of land to property ownership. Multi-story dwellings that are built on 150-200 squared meters of property form typical development sites within today's metropolises. The local governments, however, have approached this problem from a legal standpoint. They have tried to solve the problem through legislation, and through legal reform and amnesties they have turned these areas into legal residential areas. The areas where illegal housing is found will be examined from a number of different angles, especially with respect to physical formation and their transformation. Finding a method of planning to prevent illegal approaches in the structure of property ownership, and to seek ways of regaining these lands for the city are the bases of this study. In the introductory chapter of this study, the general framework for the process in Turkey will be laid out by focusing on urbanization, the housing and `gecekondu` problems. The first chapter expounds on the causes of the gecekondu, and offers legal solutions as well as solitions on the basis of planning. Within the context of transformation of the gecekondu problem, the development of property ownership, the method of land division and its legal process will be examined in addition to the possible planning approaches and reforming development plans against illegal activity. The second chapter is based on a field study. Here the Istanbul Metropolitan Area, three quarters of whose development has taken place illegallly and within unplanned areas, will be examined. Also, Ümraniye as a major shanty town will VII-form part of this study. The Development Site will also be explained in this chapter. In Chapter III, a planning model as a response to the problems indicated in the two preceding chapters will be offered by taking into account natural factors and the physical environment. In the fourth and the last chapter, conclusions will be drawn from the first three chapters, and they will be explained; and also, a general assessment will be made as to the newly and illegally developing parts of metropolises to seek ways of regaining these lands for the cities. vTH
Collections