Yapı üretim sürecinde leed yeşil bina sertifika sisteminin değerlendirilmesi, Türkiye`den örnekler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Birleşmiş Milletler iklim konferansı iklim değişikliği konusundaki dördüncü değerlendirme raporununda dünya ısısının 2100 yılına dek 1,8 ile 4 derece arasında yükseleceğini kaydetmiştir. Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın başkanı Achim Steiner'in, uzun zamandır beklenen raporunda, küresel ısınmanın, yüzde doksandan da yüksek bir olasılıkla, insan faaliyetleri yüzünden meydana geldiği açıklamıştır (1).Küresel ısınma bugün dünyanın karşı karşıya kaldığı önemli bir sorun ve insanlık için çok büyük bir tehdit unsurudur. Küresel ısınmanın en büyük sebebinin insan davranışları ve üretimleri olduğu artık kabul görmektedir. Bu davranış ve üretimlerin en kapsamlı ve etkili olduğu alanlar ise insanoğlunun kurduğu kentlerdir. İnsanlığın ilerlemesi uğruna başlayan gelişimin uzantısı olan Kentleşme, birbirini tetikleyen nüfus artışı, istihdam gereksinimi, bir merkezde toplanma, ulaşım kolaylığı barınma ve yer ihtiyacı gibi birçok faktörle birlikte Endüstri Devrimi'nden bu yana günümüzde tarih boyunca görülmemiş bir hıza ulaşmıştır.Hızlı kentleşme ile yaşanılan sosyo-ekonomik süreçlerin sonrasında bugün dünyanın oluşan tüketim yükünü kaldıramayacak bir sınıra geldiği ve oluşan çevresel sorunlara da yoğun yapılaşmanın neden olduğu artık tüm çevreler tarafından kabul gören bir gerçektir. Yapılar, yapı malzemesinin hammaddesinin kaynaktan elde edilişinden başlayıp yapı ömrünün sona ermesine kadar geçen tüm süre boyunca, çevresel sorunların oluşumuna katkıda bulunmaktadırlar. Bunun başlıca nedeni de bütün bu süreç boyunca doğal kaynak ve enerjinin kullanılması sonucu, zararlı emisyonların ve diğer atıkların üretilmesi ve çevreye bırakılmasıdır.Dünyada çeşitli farklı disiplinlerde son otuz yıldır küresel ısınmanın işaret ettiği tehlikelere yönelik olarak maruz kalınan zararların irdelenmesi ile çözüm arayışlarının kaçınılmaz olduğu gözlemlenmiştir. Bu durum sonucunda yeni bir çevreci yaklaşım dünya genelinde yaygınlaşmıştır. Bu çevreci yaklaşım ile yapılan araştırmalar, atılan adımlar ve gerçekleştirilen çeşitli girişimler çerçevesinde ?Sürdürülebilirlik? diye ifade edilen yeni bir kavram literatüre eklenmiştir. Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren inşaat sektörü, çevrenin gördüğü zararlar açısından bu bağlamda mercek altına alınmaya başlanmıştır. Son yirmi yılda, gerek neden olduğu küresel ısınma, gerekse oluşturduğu atıklar ile yarattığı çevre kirliliği ve tüketmekte olduğu doğal kaynaklar açısından, yaşanan sorunların en baş sorumlularından biri olması inşaat sektörünü çözüm arayışlarına itmiştir. Neden olduğu sorunlara karşı oluşan çevreci yaklaşımlar çerçevesinde bu sektör çevreye duyarlı, sorumlu ve insan sağlığına faydalı olan bir yapı üretimi için yöntemler geliştirme çabası içine girmiştir. Bu çözüm arayışları çerçevesinde de ?Sürdürülebilirlik? kavramı yapı üretim sürecine eklemlenmiştir.Zaman içerisinde yapı üretimi sürecinde, farklı yöntemlerle tariflenen ?Sürdürülebilir bina? uygulamaları pazarda belli bir reklam değeri kazanırken bu binaların neyle ölçülebildiği belirsizlik arz etmiştir. Küresel etkilere karşı yapı üretiminde temel ölçütlerin ve standart bir ?Sürdürülebilir Bina? tanımının olmayışı üretilen sürdürülebilir binaların hangi ölçütlere göre değerlendirmeye alınabileceğini belirsiz kılmıştır.Kıyaslamaların oluşturulamaması ve dolayısı ile bir değerlendirme yapılamaması yapılan uygulamalarda kontrolsüz tüketimlerin azaltılması ve çevreye geriye dönüşü olmayan zararların engellenmesi yönündeki temel hedeflerden uzak kalınmasına neden olmuştur.İnşaat sektörünün neden olduğu zararların azaltılmasına yönelik olarak gerçek sürdürülebilir bina üretimi için belli ölçme ve değerlendirme ölçütlerinin oluşturulması gerekmiştir. Bu durum sektörün kendi içinde yeni bir değerlendirme yöntemi geliştirmesine neden olmuştur. Gelişmiş ülkelerde sürdürülebilir bir binayı ömrü boyunca değerlendirmeye alacak, yapı üretimi sürecine dahil olan binaların sürdürülebilir ölçütlerini bir bütünlük içerisinde değerlendirebilecek ve binalar arası kıyasları oluşturabilecek ?Yeşil Bina Sertifika? programları geliştirilmiştir.Bu programların, inşaat sektöründeki sürdürülebilir unsurlar açısından yetersiz kalan standartlara yönelik olarak geliştirdikleri yöntem değerlendirmesi ile bir takım temel ölçütleri, belli uluslararası standartlarla ilişkilendirerek bir değerlendirme şablonu oluşturmaya çalıştıkları gözlemlenmektedir. Yeşil Sertifika Programlarının sürdürülebilir yöntem yaklaşımı, enerji tüketimi için yenilenebilir bir enerji kaynağı kullanımını teşvik ettiği gibi her türlü tüketim malzemesinin dönüştürülebilir olması gibi çok çeşitli unsurları belli standartlar çerçevesinde değerlendirmektedir. Geliştirilen sertifika programları temel aldıkları standartlar çerçevesinde sürdürülebilir bir binayı tanımlayabilecek kriterleri bir bütün halinde değerlendirerek, uygulanan binanın tüm ömrü boyunca daha ekolojik ve daha ekonomik olmasını hedeflemektedir.Bugün halen geliştirilmekte olan bu sertifika programları tüm dünyadaki yapı üretimi uygulamalarında yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu programlar tasarım, inşaat ve proje yönetimi konusunda çeşitli ülkelerde nerdeyse mevzuatda dönüşümlere neden olmaktadırlar. Yeşil Bina Sertifika programlarının dünya çapında, inşaat sektörünün küresel etkilerinin azaltılmasına yönelik dönüşümünde önemli bir rol üstlendikleri gözlemlenmektedir.Bu sertifika sistemleri 2009 yılı itibari ile Türkiye'de de uygulanmaya başlanmıştır.Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplam enerjinin çok önemli bir oranı binalarda kullanıcı konforunu sağlamak üzere ısıtma, klima, havalandırma ve aydınlatma amaçlı kullanılmaktadır. Türkiye'de tüketilen toplam enerjinin yaklaşık % 70'i ithal edilmekte ve bu oran gittikçe artmaktadır. Türkiye'nin enerji ithalatının 2010'da % 73'e, 2020'de ise % 78'e yükselmesi beklenmektedir. Dışa bağımlı olarak tüketilen enerji harcamasının Türkiye içinde sektörlere göre dağılımı yaklaşık olarak Şekil 1'de gösterilmiştir (2).Enerjinin verimli kullanılması yönünde geliştirilecek yöntemler Türkiye gibi enerji harcamalarında dış kaynaklara bağımlı olan ülkeler açısından çok daha da büyük bir önem arz etmektedir.Yeşil Sertifika Programları Sürdürülebilir binalar için geliştirdikleri değerlendirme yöntemi içerisinde enerji verimliliğini artırmak üzere binanın enerji harcamalarının otomatik olarak binanın kendisiyle ve ek sistemlerle kontrol edebildiği sistemlere yönelik ölçütleri de barındırmaktadırlar. Hedeflenen ise kullanıcı konforundan ödün vermeden binanın enerji harcamalarının en az düzeyde olmasını sağlamak olmaktadır. Dolayısı ile sertifika sistemlerinin ekonomik anlamda da katkı sağlayabilmeleri amaçlanmıştır.Bu programların gerek küresel olumsuz etkilerin azaltılması gerekse enerji verimliliğinin arttırılarak ekonomik kalkınmaya zemin sunulması açısından Türkiye gibi dış kaynak tüketimi yüksek olan ülkeler açısından değerlendirilmesi daha da büyük bir önem arz etmektedir.İnşaat sektörü Türkiye için çok büyük bir istihdam gücü barındırmakta ve ülkede önemli bir ekonomik pazar arz etmektedir. Gerek istihdam gerekse pazar etkileri açısından ülke kalkınmasına yarattığı olumlu etki kaçınılmazdır. Ancak küresel ısınmada yarattığı olumsuz etkiler yönünden ileriye yönelik önemli tehdit unsurları barındırmaktadır. Bu olumsuz durum Türkiye gibi enerjide dış kaynaklara bağımlı yaşayan ülkeler açısından ekonominin uzun vadeli değerlendirilmesinde ayrıca bir tehdit unsuru arz etmektedir.Dolayısı ile Türkiye'deki yapı üretimi sürecinin sürdürülebilir bir dönüşüme geçebilmesi önemlidir. Bu bağlamda da bu sertifika sistemlerinin bir anahtar görevi görebileceği düşünülebilir. Henüz ilk uygulama sürecinde olmaları dolayısı ile doğru yapılacak bir sonuç değerlendirme ile ilerleyen yıllarda yapı üretiminde uygulanacak sürdürülebilir yöntemler açısından yol gösterici olabileceklerdir.Bu düşünce bağlamında yürütülen bu çalışmanın amacı halen dünya çapında gelişme aşamasında olan bu sertifika programlarının Türkiye'deki yapı üretimi sürecine nasıl dâhil olduklarını değerlendirmek ve yeşil sertifikaların henüz gelişmekte oldukları bu dönemde, yapı üretiminde oluşan beklentileri ve üretim sürecinde karşılaşılan sorunları belirleyerek yeşil sertifikaların Türkiye'deki yol haritasını ortaya koyabilmektir. At the fourth assessment report about the climate change at the climate conference (UNFCCC- United Nations Framework Convention on Climate Change), United Nations has estimated that earth?s climate will heat up between 1,8 and 4 degrees until 2100. Achim Steiner, Executive Director of United Nations Environment Programme (UNEP), at his long-awaited report, it is stated that global warming has occured over ninety percent probability because of human activities (1).Global warming is a highly important problem the world is facing today and a very big threat to humanity. It is accepted that the major cause for global warming is human activities and productions. The cities built by mankind are the fields where these activities and productions are most extensive and effective. ?Urbanization?, which is the extension of the progress started for the sake of advancement of humanity has reached a high level which is unseen throughout history from Industrial Revolution till today, along with many factors like; population growth which is triggered by one another, employment necessity, gathering in one center, accessibility, sheltering and housing needs.After the socio-economic processes lived through by rapid urbanization, today it is an entirely accepted fact that the world has come to a limit of not supporting the current consumption load and the existing environmental degradation is caused by dense housing. Constructions contribute to the formation of environmental degradation for all the duration starting from getting the material of construction?s raw materials from the source till the end of the life of structure. The main reason of this is that the production of the harmfull emissions and other wastes and leaving them to the environment for all the duration of this process due to the usage of natural sources and energy.In the world various different kinds of disciplines for the last thirty years, by examining the damages exposed from the dangers indicated by global warming, it is observed that the solution seekings are inevitable. As a result a new ecological approach becomes widespread. Researches have done, steps taken and various attempts performed by this new approach. Within the frame of the all, a new concept is added to the literature; ?Sustainability?. From the point of the vulnerability done to the environment, in this context construction sector is put under the microscope especially beginning from the 1990?s. At the last twenty years, causing global warming, forming wastes and environmental pollution and consuming natural resources; in the sense of all and being the main problem that is lived through, construction sector has started seeking solutions. Within the scope of ecological approaches against the vulnerabilities and impacts it caused, this sector has started developing methods for building production which is environmentally-conscious, responsible and useful to human health. The concept of ?Sustainability? has integrated into the building production process within the frame of these solution seeking.In time, in building construction process, tariffed with different methods while ?Sustainable Building? practices have gained a certain advertising value at the market, how they are calculated became a question. Due to the lack of basic measures at building production against global effects and a standard definition of ?Sustainable Building?, assessment of produced sustainable buildings to which standards is an unclear concept.Be able to not generating comparisons and thereby not making an assessment, caused being wide of the mark of basic targets which consists preventing irreversible damages to the environment and reducing the production of the practices done.Forming certain measurement and evaluation standards are required to reduce the damage caused by construction sector for real sustainable building production. This provoked the sector to enhance a new assessment standard inside. ?Green Building Certification? programmes are developed to evaluate a sustainable building at developed countries in its entire lifetime, to assess the sustainable standards of the buildings that are included at building production process in integrity and to form a comparison between buildings.It is observed that these programmes are trying to form an evaluation template by associating method assessment which is enhanced for inadequate standards from the point of sustainable elements at construction sector plus some basic measures with certain international standards. The sustainable method approach of the Green Certificate Programmes, besides encouraging the usage of regenerable energy source for energy consumption, they evaluate various components like the transformation of all kinds of consumption material within the scope of certain standards. Advanced certificate programmes, in integrity evaluating the criterions which define a sustainable building within the frame of basic standards they have taken, targeted the applied building to be more ecologic and economic entire lifetime.Today, the certificate programmes still in advance, have started to be used widely in all building production applications all around the world. These programmes cause transformations nearly at the legislations of some of the countries about the topics of design, construction and project management. In all around the world it is observed that the Green Building Certification programmes play a significant role at the transformation of reducing the global effects of construction sector.These certification systems have come into effect in Turkey as per 2009.Just like the rest of the world, also in our country a significant part of the total energy is being used for heating, air conditioning, ventilation and lighting to provide user comfort at the buildings. At Turkey, approximately % 70 of the consumed total energy is imported and this ratio is increasing. The energy import of Turkey is expected to reach to % 73 at 2010, % 78 at 2020. The distribution by sectors of energy expenditure which is consumed by relying on outside sources in Turkey is shown in illustration 1.The methods which will be enhanced for the usage of productive energy is very important for countries like Turkey, a country which rely on outside sources at energy expenditures.To increase the energy productivity, Green Certification Programmes, in their evaluation methods for sustainable buildings, have the standards of the systems which controls the energy expenditure of the building with the building itself and with additional systems. What targeted is to provide the minimum level of energy expenditure without sacrificing the comfort of the user.It has a high importance of these programmes to be evaluated for the countries like Turkey which has a high outsourcing, for decreasing the global negative effects and increasing the energy productivity which will lead to progress.Construction sector has a very high potential of employment volume for Turkey and offers a significant economical market to the country. Its positive influence on employment and market effects in terms of the progress of the country is inevitable. But it comprises important threat factors prospectively from the point of the negative effects it creates on global warming. This unfavorable situation from the point of countries which rely on outside sources in energy like Turkey is an additional threat factor for the long-term evaluation of the economy.Thereby its important for the building production process at Turkey to transform into sustainability. In this regard this certification systems are going to play a key role. Being in the first application process accordingly, a right performed result assessment later on could play a leading role from the point of sustainable methods applied on building production.In this context the aim of this study is, to evaluate how these certificate programmes which are still advancing globally participated at Turkey?s building production process and at the period of ever-developing of green certifications yet, to present the road map of the green certification at Turkey by determining the expectations formed at building production and the problems faced at production process.
Collections