Elastoplastik sistemlerdeki elastik olmayan yerdeğiştirme oranı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüz depreme dayanıklı yapı tasarımı düşüncesi can kaybını önlemek ilkesinden hareketle ortaya çıkmıştır. Dünyanın dört bir yanında uzun yıllar süren bilimsel çalışmaların sonucunda, olgunlaşarak ortaya çıkan bu yaklaşım, birçok modern deprem yönetmeliğinde olduğu gibi ülkemizde yürürlükte bulunan deprem yönetmeliğinde de (DBYBHY 2007) şu ifade ile belirtilmektedir:Hafif şiddetteki depremlerde binalardaki yapısal ve yapısal olmayan sistem elemanlarının herhangi bir hasar görmemesi, orta şiddetteki depremlerde yapısal ve yapısal olmayan elemanlarda oluşabilecek hasarın sınırlı ve onarılabilir düzeyde kalması, şiddetli depremlerde ise can güvenliğinin sağlanması amacı ile kalıcı yapısal hasar oluşumunun sınırlanmasıdır.Bu ifadeden de anlaşılabileceği gibi binalardan beklenen performans, tasarım depremi altında (50 yıllık süre içerisinde aşılma olasılığı %10 olan deprem) can güvenliğinin korunmasıdır. Bu düşünce uygulamada olumlu sonuçlar vermiş; başka bir deyişle, hedefe ulaşmış olmakla beraber, hala bazı zaafları bünyesinde taşımaktadır. Bunlardan en önemlisi güncel deprem yönetmeliklerine uyularak tasarlanmış, projelendirilmiş ve inşa edilmiş yapılarda bile, tasarım depremi altındaki performansın tahmininin çok zor olmasıdır. Bu amaçla şiddetli depremler sonucu yapının taşıyıcı sisteminde meydana gelen yatay yer değiştirmelerin tahminine yönelik yöntemler geliştirilmiştir. Buna paralel olarak birçok araştırmacı, özellikle elastoplastik sistemlerde yer hareketi sırasında oluşabilecek elastik olmayan yerdeğiştirme taleplerinin tahminine yönelik ampirik bağıntılar önermişlerdir.Bu çalışmada, dayanımı bilinen elastoplastik TSD sistemlerin elastik olmayan yerdeğiştirme oranları incelenmiştir. Elde edilen sonuçlardan yararlanarak elastik olmayan yerdeğiştirme oranının tahmini için bir bağıntı önerilmiştir. The principle of earthquake resistant design is emerged to prevent earthquake loss. As a result of scientific studies, coming out of this approach has developed in current design codes likewise TERDC (Turkish Earthquake Resistant Design Code) 2007.The general principle of earthquake resistant design in accordance with TERDC 2007 is to prevent structural and non-structural elements of buildings from any damage in low-intensity earthquakes, to limit the damage in structural and non-structural elements to repairable levels in medium-intensity earthquakes, and to prevent the overall or partial collapse of building in high-intensity earthquakes in order to avoid the loss of life.The expected performance of buildings is as can be seen from this statement, under the design earthquake (10 % probability of exceedance in 50 years) to provide life safety demand. This idea has given favorable results related to design aims. Although this approach is reached the expected design requirements still have some deficiencies within. Especially even the building which designed and built in accordance with current seismic codes, performance evaluation is very difficult to estimate under the design eartquake. Different methods are proposed to predict the lateral displacements in case of strong eartquakes. Therefore many researchers proposed emprical equations to predict inelastic displacement demands especially in elastoplastic systems during an eartquake ground motion.In this study, inelastic displacement ratios of elastoplastic single-degree-of-systems are examined by using with strength reduction factor (R). The results obtained using the proposed correlation for the prediction of inelastic displacement ratio.
Collections