Çift kabuk cephe sistemlerinde işitsel konfor koşulları açısından gereksinimler ve önlemler

Abstract

Her geçen gün gelişen teknoloji sayesinde günümüz mimarisi de pek çok alanda gelişme göstererek yenilenmektedir. Günümüz mimarisinde kullanılan cephe sistemleri arasında ağırlıklı olarak kullanılan hammadde olan cam, oldukça sert ve enerji sönümleme değerleri oldukça düşük bir malzemedir. Akustik konfor koşulları göz önüne alındığında tek başına cam istenilen şartları sağlamada yetersiz bir malzeme olarak karşımıza çıkar. Ancak cam, geliştirilen sistemler sayesinde özellikle çift cidarlı hale getirilerek iki tabakalı bir yapıya dönüştüğünde yalıtım değerleri de oldukça yükselir.Yaşamımızın önemli bir parçası haline gelen trafik yoğunluğundan kaynaklanan araç gürültüleri kimi zaman rahatsız edici boyutlara ulaşabilmektedir. Yapı dışı veya kent gürültüsü olarak adlandırılan bu gürültü değişik yollarla yapı kabuğunu geçer ve yapı içi hacimleri etkiler. Her hacmin de işlevlerine göre kabul edilebilir bir fon gürültüsü düzeyi bulunmaktadır. Yapı dışından gelen gürültü hacim içi fon gürültüsü düzeyinin artmasına sebep oluyorsa, denetim altına alınması gerekir. Gürültünün henüz yapıya ulaşmadan denetlenmesi en etkin ve ekonomik yol olmasına karşın, günümüzde bu açıdan yapı kabuğuna önemli görevler düşmektedir. Bu nedenle, trafik aksının yoğun olduğu cadde ve bulvarlarda oluşan araç trafiği kaynaklı dış ortam gürültüsünün yapı içinde hissedilmesini azaltmak, oluşan rahatsızlığı ortadan tamamen kaldırmak için çeşitli çift kabuk uygulamalarından faydalanılır.Bu çalışmada, çift kabuk sistemlerinin yapı içi akustik konfor koşullarının sağlanması açısından taşıması gereken özelliklerinin neler olması gerektiğinin saptanması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, ilgili standartlara uygun bir simülasyon programı kullanılarak, değişik kesit özelliklerindeki çift kabuk sistemlerinin sağladığı ses yalıtım değerlerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar yapılmış ve açık planlı büro tipi hacimler için uygun kesit seçenekleri saptanmıştır. Elde edilen sonuçlar, tasarımcıların yararlanmasına yönelik olarak, tablo ve grafikler halinde sunularak değerlendirilmiştir.

Thanks to the technology that develops every day, today's architecture is renewed by showing many improvements in the field. Among the façade systems used in today's architecture, glass, a raw material used predominantly, is a very hard material with a very low energy-fading value. When the acoustic comfort conditions are taken into consideration, the glass itself is inadequate as the material satisfies the required conditions. However, thanks to the developed systems, the insulation values increase considerably when the glass is transformed into a double-layered structure by making it double-walled.Vehicular noise caused by traffic intensity, which has become an important part of our lives, can sometimes reach disturbing dimensions. This noise, which is called as an out-of-building or urban noisy, passes through the building crust in different ways and affects the in-building volumes. Each volume has an acceptable level of background noise according to its functions. If the noise coming from outside the building causes the increase of the intra-volume background noise level, it needs to be controlled. Despite the fact that it is the most effective and economical way to be audited without getting tough yet, today, important tasks for building skin fall from this point of view. For this reason, a variety of double skin applications are utilized to reduce the feeling of outside noise caused by vehicle traffic on the streets and boulevards where traffic accidents are intense, and to completely remove the inconvenience.In this study, it is aimed to determine what characteristics of double skin facade systems should be carried in terms of achieving the acoustic comfort conditions in the building. For this purpose, studies have been carried out to determine the sound insulation values provided by double skin facade systems with different cross-sectional characteristics using a simulation program in accordance with the relevant standards and appropriate cross-sectional options have been determined for open-plan office-type volumes. The results obtained are presented in tables and graphs for the benefit of the designers.