Farklı ölçekli kentsel dönüşüm uygulamalarında iyelik hakkı ve korunabilirliği: İstanbul örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsanlık tarihi ile özdeş bir süreci tanımlayan ve toplumsal hayatın şekillendiği ilk dönemlerden günümüze kadar gelişen iyelik hakkı günümüzde ulusal ve uluslararası düzenlemelerle sınırsız, dokunulmaz ve kamu yararı tanımlandığı durumda müdahale edilebilen öncelikli 'insan hakkı' niteliği kazanmıştır. Bu kapsamda da iyelik haklarına müdahalede kamu yararını tanımlamanın aracı olan planlama eylemi ön plana çıkmakta, planlama iyelik haklarına sınır tanımlayan ve müdahale getirebilen içeriği ile önem taşımaktadır. Günümüzde kente müdahale yöntemi ve uygulama aracı olarak yaygın kullanılan ve özellikle 2000 yılı sonrası yapılan yasal düzenlemelerle yönlendirilmesi hız kazanan kentsel dönüşüm uygulamalarında iyelik hakları en önemli belirleyicidir ve kentsel dönüşüm uygulamaları iyelik haklarına müdahalenin etkin uygulama aracı haline gelmiştir. Çalışmanın amacı kentsel dönüşüm sürecine ilişkin tanımlanan yasal düzleme eleştirel bir bakış açısı ile bakarak burada tanımlanan müdahale araçlarının iyelik hakkına yönelik esaslara etkisini analiz etmek, uygulama süreçlerine ilişkin çıkarımlar yapabilmektir. Bu çalışma kapsamında sistemin belirleyici unsuru olan iyelik kavramı ve gelişimi irdelenerek ilgili yasal çerçeve tanımlanmıştır. Diğer yandan iyelik haklarına müdahalede kentsel dönüşüm uygulamalarının rolü, iyelik haklarının belirleyiciliği ve uygulama sürecinde değişebilirliği, kentsel dönüşüm uygulamalarında iyelik dokusunun sosyal ve ekonomik yansımaları incelenmektedir. Tez kapsamında iyelik hakkının kapsamı ve içeriği, zaman ve mekana bağlı dönüşümü yasal sınırlarıyla tanımlanarak günümüz planlama süreçlerinin etkin uygulama aracı olan kentsel dönüşüm uygulamalarında önemli bir noktada konumlanması ele alınmış ve konuya ilişkin açmazlar örneklenerek, planlama ve uygulama süreçlerine ilişkin öneriler geliştirilmiştir. Bu bağlamda farklı ölçeklerdeki kentsel dönüşüm uygulamalarının yasal çerçeveyle birlikte süreç içerisinde ele alınması ve iyelik haklarının değişim gösterebilirliğinin tanımlanması çalışmanın en özgün yanıdır. Konu; parsel, ada bazında uygulamalar ve kentsel dönüşüm projesi ölçeklerinde farklı alt bölgelerde örneklenerek çözümlenmiştir. Çalışmada günümüzde hız kazanan kentsel dönüşüm uygulamalarında, iyeliğe planlama kurumu göz ardı edilerek müdahale edildiği görülmüştür ve iyeliğin bu uygulamalar aracılığı ile el değiştirme süreci incelenmiştir. Parsel ölçeği, yapı adası ölçeği ve kentsel dönüşüm projesi ölçeğinde incelenen parçacıl kentsel dönüşüm uygulamalarında afet risklerinin giderilebilirliği, yoğunluk değerleri, sosyal donatı kavramı, kamu yararı ilkesi tartışmaya açılmaktadır. Süreç içerisinde kentsel dönüşüm uygulamalarının iyeliğe müdahalede giderek kuvvetli bir araç haline geldiği ve kamu yararı tanımının farklılaştığı, kamusal donatı kavramının parasal kaynak gerektiren kullanımlara dönüştüğü, proje öncesi hak sahiplerine ait iyelik büyüklüklerinin küçülüp bölünerek geleceğe aktarıldığı gözlenmiştir. Sonuç olarak kentsel dönüşümü yönlendiren yasal tabanın iyelik haklarını ihlal ettiği, iyeliğin el değiştirdiği, parçalandığı ve kamu yararı ilkesinden uzak bir biçimde sınırlandırıldığı sonuçlarıyla birlikte iyeliğin bir 'insan hakkı' olarak korunamadığı ortaya çıkmaktadır. The right of property, which shows a progress from the first periods to modern-day where the social life has been shaped and defines a process identical with the history of humanity, at the present time has gained the characteristic of a primary `human right` that can only be intervened if it describes a condition of commonweal and is unlimited and intangible by national and international regulations. In the scope of this, the act of planning, which is the mechanism of identifying the commonweal that intervenes with the right of property, comes forward; the planning has a place in limiting and intervening with the property rights. The rights of property are the foremost determinants in urban transformation practices, which have gathered pace in conduct by the legislative regulations especially in 2000 and forward, and are used as intervention mechanisms and mechanisms of implementation.Purpose of the research is to look critically at the legislative background regarding urban transformation processes, to analyze the impact of identified intervention mechanisms on the principles of the right of property, and to make inferences in relation to implementation processes. On the extent of the thesis, by the identification of the legal boundaries, the content and the scope of the property rights, and their change in relation to time and space, the urban transformation practices, which stand on a high ground as effective implementation mechanisms in planning processes, are discussed; and by epitomizing the related deadlocks, proposals on the planning and implementation processes are developed. The subject matter at hand is resolved by the practices on the level of plots and blocks, and within the parameters of the urban transformation projects of different sub-regional examples.In this present study, it has been seen that within the scope of urban transformation practices, the property is intervened bypassing the institution of planning, and, the process of property's change of hands has been examined by means of these practices. In the segmental urban transformation practices examined on the scale of plots, city blocks, and the projects of urban transformation; the reduction of disaster risks, values of density the concept of social facility, and the principle of commonweal are brought forward for discussion. In the course of the time, it has been observed that the urban transformation practices have gone from strength to strength as mechanisms of intervention to property, and that definition of commonweal has been differentiated, further, the concept of social facility has evolved in utilization which now requires financial resources, and extent of the property belonging to the pre-project rights-holders has reduced and by being divided transferred into the future. In concise, the legal ground that governs the urban transformation violates rights of property, the hands on the property are changed, fragmentized, and restricted in a way farther from the principle of commonweal; it becomes clear that with these results, property, as a `human right`, cannot be preserved.
Collections