Alanya Kaleiçi kiliselerinin koruma sorunları ve yeniden kullanımına yönelik öneriler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışmasında, Alanya Kaleiçi bölgesindeki kiliselerin kültürel yapısının ve mekânsal özelliklerinin incelenmesi koruma sorunlarının belirlenmesi ve kiliselerin yeniden işlevlendirilmesine dair öneriler yapılarak kiliselerin tekrar yaşayan mekanlar haline getirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca bu çalışma ile tarihi dokunun koruma çalışmalarında bir kaynak olması amaçlanmıştır. Bu nedenle ilk olarak Alanya Kaleiçi'nin tarih boyunca kültürel, coğrafi, sosyal açıdan nasıl oluştuğu ve şekillendiği anlatılmış, Kaleiçi bölgesinde seçilen kilise örnekleri fotoğraflar ve çizimler yardımıyla detaylı olarak incelenmiştir.Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı gibi bu topraklarda hüküm sürmüş önemli uygarlıklara ev sahipliği yapan Antalya, yaşadığı tarihin izlerini günümüze kadar taşımayı başarmıştır. Alanya da Antalya iline bağlı bir kıyı ilçesidir. Şehrin güneyinde bulunan yarımada, kentin ilk çağlara kadar uzanan tarihinde önemli yerleşimlere sahne olmuştur. Şehir, 1221 yılında 1. Alaaddin Keykubat tarafından Hıristiyanların elinden alınıp Anadolu Selçuklu devleti sınırlarına dâhil edilmiştir. Şehir en parlak zamanını yaşadığı bu dönemde Alanya Kalesi, Kızılkule, Tersane gibi anıtsal yapılar bu dönemde yapılmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol saldırılarıyla yıpranıp bölgedeki hâkimiyetini kaybetmiştir. Karamanoğulları aracılığıyla bölge, Memlük Sultanlığı'na satılmış ve 1471 yılına kadar Memlük egemenliği altında kalmıştır. Daha sonra 1471 yılında, Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına dâhil olan ilçe, günümüzde önemli bir turizm merkezidir. Bu bölge her dönemde gayrimüslimlere karşı hoşgörülü bir devlet anlayışı ile yönetilmiştir. Fakat kilise yapılarının yapım tarihlerine baktığımızda Anadolu Selçukluları döneminde ve Osmanlının son dönemlerine kadar kilise yapılmadığı görülmektedir. Kiliselerin genel olarak 2 farklı dönemde yapıldığı görülmektedir. Birincisi Bizans Döneminde yapılanlardır. Daha sonra Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Devleti döneminde yeni kilise yapımının yasak olması ve devletten izin alınarak sadece tadilat yapılabildiği için bu aralıkta bölgede yeni kilise yapımı olmamıştır. 19YY. Tanzimat dönemi ile beraber Osmanlı Devletinin dünya görüşünde değişimler olmuş, azınlık haklarında ve özgürlüklerinde artışlar olmuş ve gayrimüslimlerin yeni kilise yapmalarına izin verilmiştir. Bu dönemde kilise yapımının tekrar hızandığı görülmektedir.Alanya'da incelenen 7 adet kilise ve şapelin bulunduğu Kaleiçi bölgesi, eğimli bir topografyada bulunur ve yapılar yamaçlara kuruludur. Bölge geleneksel dokunun tam merkezini oluşturması açısından çok önemlidir. Fakat Koruma İmar Planının geç bir tarihte çıkması ve yapıların mevcutta kullanıcısının bulunmaması nedeniyle yapılarda koruma sorunları bulunmaktadır.Tez çalışmasında bölgede bulunan 7 adet kilise ve şapel için dönemin kilise yapıları ile ilgili verilen saptanması ve bu bağlamda kilise yapılarının korunması ve yeniden değerlendirilerek sosyal yaşantıya dahil olmalarına yönelik öneriler getirilmiştir. Ayrıca modern restorasyon kavramları doğrultusunda korunmalarını sağlamak amacıyla öneriler getirilmiştir.Çalışmada incelenen 4 adet kilise ve şapelin bulunduğu Tophane Mahallesi de Kaleiçi Bölgesinin oldukça eğimli olan bir bölgesinde yer almaktadır. Eğimli arazide kurulu olan bu mahallede hemen hemen bütün yapılar denizi görmektedir. Geleneksel sokak görüntüsü ve son zamanlarda artan restorasyon çalışmalarıyla da bölge, ziyaretçilerini etkilemektedir. Yapıların gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için tekrar işlevlendirilerek yaşatılması gerekmektedir. Ve Yapıların korunması yerleşimdeki insanlar benimsediği sürece uzun vadede sağlanabileceği açıktır. Bu bağlamda çalışmada Kaleiçi bölgesinde bulunan 4 adet kilise ve şapelin birbirleri ile olan ilişkisini yeni kültür sokağı işlevi ile güçlendirmek Cilvardo burnu şapeli, Arap Evliyası Şapeli, İçkale Kilisesi, Şapel-1 ve Şapel-2'nin harabe estetiğinde korumak, sağlamlaştırmak ve sergilenen mekanlar haline getirmek Konstantionos Kilisesi ve Mihail Archengelos Kiliselerini yeniden işlevlendirerek kullanılan ve yaşayan mekanlar haline getirmek, uygun görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Restorasyon, Alanya, kilise In this study, it is aimed to examine the cultural structure and spatial characteristics of the churches in the Kaleiçi region of Alanya, to determine the conservation problems and to make the churches a living place by making suggestions for the re-functionalization of the churches.In addition, it is aimed to create a resource of the conservation works of historical tissue. For this reason, it was explained how Alanya Kaleiçi was formed and shaped culturally, geographically and socially throughout history and the church samples chosen in Kaleiçi region were examined in detail with the help of photographs and drawings.Antalya, home to important civilizations that ruled in this land such as Hellenistic, Roman, Byzantine, Seljuk, Principalities and Ottomans, has managed to carry the traces of its history to the present day. Alanya is a coastal district of Antalya. The peninsula to the south of the city has been the scene of important settlements in the city's history dating back to the early ages. The city was taken from the Christians by Alaaddin Keykubat I in 1221 and included in the borders of Anatolian Seljuk state. During this period, when the city had its most brilliant time, monumental buildings such as Alanya Castle, Kızılkule and Tersane were built during this period. Anatolian Seljuk State were worn out by the Mongol attacks and lost its dominance in the region. The region was sold to the Mamluk Sultanate through Karamanoğulları and remained under the Mamluk rule until 1471. Later, in 1471, during the reign of Fatih Sultan Mehmet, the district was included in the borders of the Ottoman Empire and is now an important tourism center.This region has been governed with a tolerant state understanding towards non-Muslims in every period. However, when we look at the construction dates of the church structures, it is seen that no church was built during the Anatolian Seljuk period and until the late Ottoman period. It is seen that the churches were built in 2 different periods. The first was during the Byzantine period. Later, during the period of Anatolian Seljuk and Ottoman Empire, the construction of new churches was prohibited, and since the state was allowed only to be renovated, no new churches were built in this region. With the Tanzimat period of 19 century, there were changes in the world view of the Ottoman Empire and minority rights and freedoms were increased, and non-Muslims were allowed to build new churches. It is seen that the construction of the church accelerated in this period.The Kaleiçi area, which has 7 churches and chapels that was examined in Alanya, is located on a sloping topography and the buildings are built on slopes. The region is very important in terms of forming the center of the traditional fabric. However, there are protection problems in the buildings due to the late date of the Conservation Zoning Plan and the lack of existing users of the buildings.In this thesis, recommendations were made for the determination of the church structures of the period for the 7 churches and chapels in the region and for the protection and re-evaluation of the church structures and their inclusion in the social life. In addition, suggestions have been made in order to protect them in line with modern restoration concepts.The Tophane Quarter, where there are 4 churches and chapels examined in the study, is located in a very sloping area of Kaleiçi Region. In this neighborhood, which is built on a slope, almost all buildings overlook the sea. With its traditional street appearance and recently increasing restoration works, the region also impresses its visitors. In order to transfer the structures to future generations, they must be re-functionalized and kept alive. And it is clear that preservation of structures can be achieved in the long term as long as people in the settlement adopt it. In this context, to strengthen the relationship between 4 churches and chapels in Tophane neighborhood with the function of new culture street, to preserve, consolidate and enhance the ruin aesthetics of Cilvardo Cape Chapel, Arab Evliyası Chapel, İçkale Church, Chapel-1 and Chapel-2. The churches of Constantinople and Mikhail Archengelos were re-functionalized and used as places to be used.Keywords: Restoration, Alanya, church
Collections