dc.contributor.advisor | Üner, Mehmet Mithat | |
dc.contributor.author | Sümerli, Sevgi | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T08:55:40Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T08:55:40Z | |
dc.date.submitted | 2002 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/374066 | |
dc.description.abstract | ÖZET Türkiye'nin Avrupa Birliği ile bütünleşme hedefine yönelik ortaklık ilişkisinin önemli bir aşaması olan Gümrük Birliği, aynı zamanda dışa dönük büyüme politikası çerçevesinde taraf olduğu en geniş kapsamlı ticari yapılanma olarak 1 Ocak 1996'da tamamlanmıştır. AB ile Türkiye arasında sanayi malları ve işlenmiş tarım ürünlerinin serbest dolaşımına ilişkin bir ekonomik entegrasyon modeli olan Gümrük Birliği sürecinde Türkiye, mevzuatını Avrupa Birliği'nin gümrük ve ticaret politikalarının yanı sıra rekabet ve fikri sınai mülkiyet haklarına ilişkin politikaları da dahil olmak üzere kapsamlı bir alanda uyumlaştırmak yükümlülüğünü üstlenmiştir. Herhangi bir gümrük birliği ilişkisinden daha ileri bir entegrasyona karşılık gelen söz konusu uyum çalışmaları neticesinde, sanayi ve ticareti doğrudan etkileyen önemli yapısal ve kurumsal değişiklikler oluşmuştur. Gümrük Birliği'nin tamamlanmasını takiben Türkiye ekonomisine etkilerine ilişkin çeşitli eleştiriler gündeme gelmiştir. Bu eleştirilerin büyük bir bölümü Gümrük Birliği'ni, bir parçası olduğu tam üyelik sürecinden bağımsız değerlendirerek Türk sanayii ve Türk dış ticareti üzerine olumsuz etkileri olduğu yönündedir. Ulusal ve uluslararası makro ekonomik değişimler dikkate alınmaksızın yöneltilen eleştirilerde, Gümrük Birliği tek başına dış ticaret dengesizliğinin kaynağı olarak gösterilmiştir. Ayrıca, tam üyelik yönündeki önemli bir aşamayı teşkil eden Gümrük Birliği'nin dış ticaret rakamlarının yanı sıra, üretim süreçleri, kalite altyapısı ve rekabet gücü üzerindeki olumlu etkileri göz ardı edilmiştir. 145İlk iki yıllık değerlendirmeye göre, statik etkiler açısından GB'nin Türkiye'nin lehine ya da aleyhine olduğunu kesin olarak söylemek mümkün değildir. Çünkü, ticaret artırıcı etki ile üretim ve tüketim etkilerindeki olumlu gelişmenin; ekonominin 5 Nisan 1994 depresyonundan gelişme aşamasına geçmesi ve yüksek devalüasyondan mı, yoksa GB'nden mi kaynaklandığı, en azından hangisinden ne kadar kaynaklandığı belli değildir. Ayrıca, tarifelerin kaldırılmasıyla kamunun önemli gelir kaybına uğrayacağı beklenmesine rağmen, bu gerçekleşmemiştir. Hatta, GB ile ulusal ekonomik performansın artması kamu gelirlerini artırmış da olabilir. Yukarıda statik etkiler başlığı altında sunulan tablolar, GB'nde Türk üreticisinin güçlü AB üreticisi karşısında rekabet edemeyip iflas edeceği, dolayısıyla Türkiye'nin GB'nden büyük zarar göreceği tezini doğrulamamıştır. Diğer yandan, dinamik etkiler dikkate alınarak GB'nin uzun vadede Türkiye'nin lehine olacağı söylenebilir. Çünkü doymamış iç pazarı, genç nüfusu, doğal zenginlikleri ve stratejik coğrafi konumu, uzun vadede GB'ni Türkiye'nin lehine çevirebilecektir. GB'nin dinamik etkileri diye adlandırılan ölçek ekonomiler etkisi, rekabet etkisi, teknolojik gelişme etkisi, dışsal ekonomiler etkisi, yabancı sermayeyi ve yatırımları teşvik etkisi Türkiye'ye bu şansı verebilecek güçtedir. Ancak Türkiye'nin, GB'nden umulan yararı sağlayabilmesi için; Ar-Ge'ye, ileri teknoloji istihdamına, ileri teknolojiye sahip yabancı firmalarla ortak üretime, bilgi akışına ve eğitime gereken önemi vermesi zorunludur. Türkiye, özelleştirmeyi sürdürerek hantal ve politik müdahalelerle irrasyonel yönetime zorlanan kamu işletmeciliğinden kurtulmalıdır. Özel kesimin verimliliğini ve rekabet gücünü artıracak altyapı yatırımları gecikmeden yapılmalıdır. 146 | |
dc.description.abstract | ABSTRACT A Customs Union means that goods can move freely as within one customs territory and each party applies the same external tariff for imports from third countries and the same commercial policy. Turkey's Customs Union with the EU covers additional areas like competition, harmonisation of technical legislation, abolishment of monopolies and protection of intellectual property, which make this agreement more than a typical customs union. These additional elements are designed to further integrate the markets and bring Turkey closer to the EU. The Customs Union covers trade in industrial goods and processed agricultural products. However as soon as the Customs Union entered into force, the Association Council was required to set a date for the initiation of negotiations aiming at the mutual opening of the public procurement markets and liberalisation of trade in services between EU and Turkey. Furthermore, the Ankara Agreement, which established an association between the EU and Turkey, envisages the abolition of restrictions on freedom of establishment and on freedom to provide services between the two parties. Negotiations are already underway for the liberalisation of services and public procurement between the parties. Turkey's share in EU's total exports was 2.3% in 1995 and 2.7% in 1999 (the latest available figure). The same figure for imports was 1.7% in 1995 and 1.9% in 1999. As one can see, Turkey's share both in term of import and exports in EU's trade developed positively and in equal manners. As of 1999, Turkey is the EU's 7th biggest export destination (up from 9 in 1990) and 13th 147biggest exporter to the EU (up from 17 in 1990). This shows that both sides profited from the Customs union agreement. For consumers the Customs Union has brought better quality, cheaper products and more variety, because of increased competition in the Turkish market. Consumer protection will be increased as European technical norms are used. Producers and industry also benefit from cheaper and higher quality inputs, as well as access to a stable and large export market. The existence of a large and stable export market proved its importance during the economic crisis of 1998, when Turkey's exports to major destinations other than the EU declined whereas the EU continued to be the principal export market for Turkey and offset some of the negative effects of the crisis The biggest complaints of businessmen in Turkey concern the macro-economic instability which has been persisting for more than 20 years, high inflation, difficulties in access to finance and other kinds of support by the public sector including training and R&D rather than the Customs Union itself. 148 T.C. YÜi4S£Kooâw. * un j^ftt *ü DOKÜMANTASYON MERKEZİ | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | İşletme | tr_TR |
dc.subject | Business Administration | en_US |
dc.title | Türkiye`nin Gümrük Birliği süreci ve dış ticaret eğitimi | |
dc.title.alternative | Customs Union process of Turkey and external trading education | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Dış Ticaret Eğitimi Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | European Union | |
dc.subject.ytm | Customs Union | |
dc.subject.ytm | Turkey | |
dc.subject.ytm | International trade | |
dc.subject.ytm | European Union | |
dc.subject.ytm | Education | |
dc.identifier.yokid | 116932 | |
dc.publisher.institute | Eğitim Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | GAZİ ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 113286 | |
dc.description.pages | 156 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |