Gebelik ve doğum olgularında prolaktin düzeylerinin değerlendirilmesi

Abstract

Gebelik ve doğum olgularında prolaktin düzeylerini değerlendirmek, literatürle karşılaştırmak, tanı ve tedavi de yol gösterecek yeni prolaktin özellikleri bulabilmek ama cıyla bu çalışmayı gerçekleştirdik. Çalışmamıza, 15 kişilik dört grubtan oluşan 60 hasta alınmıştır. Miadında ağrısız, miadında travayda, surmaturas- yon şüpheli ve abortus imminens tanılı gebelerde PEL değer leri araştırılmıştır. Miadında travayda gebeler grubundaki olgularda, postpartum ikinci gün ikinci kez PRL bakılmıştır. PEL düzeyleri, ELA (radyoimmunassay) yöntemi ile değerlendi rilmiştir. Dört grubtaki olguların PEL değerleri hem kendi iç lerinde, hem de birbirleriyle karşılaştırılarak, daha önce den doğum, yaş, fetus cinsiyeti, fetus ağırlığı, doğum şekli, (vajinal veya abdominal) parametrelerine göre incelenmiş, is tatistiksel değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışmamız sonucunda miadında ağrısız gebelerin PEL düzeylerinin yukarıdaki parametrelerden etkilenmediği, tra vayda düşüş göstererek, postpartum yeniden yükseldiği görül müştür. Araştırılan parametrelerin, prolaktinin travay vepostpartum özelliğini değiştirmediği izlenmiştir. Surmatu- rasyon olgusu da PEL değerlerini etkilememiştir. Abortus imminensli olgularda, gebelik ilerledikçe PEL değerleri artmıştır. Buna karşılık, tanı koyduracak ve prognozu gösterecek PEL değişikliği saptanamamıştır. Bu konuaa, ileri çalışmalara gerek duyulmaktadır.

Our purpose with this stuay is to evaluate the prolac tin values during the course of pregnancy, labour and delivery, in order to compare the results with the literatür and to find new properties about prolactin values which may be useful for the diagnosis and treatment. 60 patients consisted of 4- groups which include 15» were taken for our investigation. The PEL values in pregnancies at term, in labour, who have suspected of postmaturity and in threatened abortions, were studied. At the second postpartum day, another prolactin level was also determined in the group of pregnancies who were in labour. The PRL levels were evalu ated with the RIA (radioimmunassay) procedure. The PRL values of the cases which form the four groups, were evaluated in their own groups and also with each other. _. Adding to say, their PRL levels were also criticized and analized statistically according to how much deliveries before, to their age,: sex and weight of the foetus they would deliver, to the type of delivery (vaginal or abdominal) in these circumstances» We have concluded that, the PEL values of the pregnancies at term, were independent to the parameters already mentioned above. But their values during labour showed declination and after the delivery, formed ân inclination. We also observed that, the parameters investigated, didn't change the properties 0f the PEL values during labour and after delivery. Postmaturity was too ineffective on the PEL levels. In threatened abortions, PEL rose in relation to the duration of the pregnancy. Mean while, we couldn't find a change which could be attributed to PEL levels, and which would be useful in diagnosing and evaluating the prognose of the abortive pregnancies. We cordially believe that, more researches on these subjects really are a necessity.