Kronik ürtikerde histopatoloji ile etyopatogenez ilişkisinin araştırılması

Abstract

-52- OZET: Bu çalışma kronik ürtikerli olgulann histopatolojik olarak incelenmesi İle ürtiker tipinin belirlenmesi.vaskül'ıt saptanan olgulann klinik ve laboratuar bulgulannın uyumlu olup olmadığının değerlendirilmesi ve ürtiker etyolojisinde rol oynayabilecek etkenlerin araştırılması amacıyla planlanmıştır. Çalışmamızda 59 kronik ürtikerli olgunun ürtika plaklarından biopsi alınarak histopatolojik incelemeleri yapılmış, 4 olguda vaskül'ıt, 7 olguda perivasküler nötrofil infiltrasyonu, geri kalan klasik tip ürtikerli 48 olgunun 12'sinde az yoğunlukta lenfosit, 36'sında ise orta - yoğun lenfosit infiltrasyonu tespit edilmiştir. VaskülH saptanan olgulanmızın klinik ve laboratuar bulguları değerlendirildiğinde deri tutulumu ile seyreden hatif olgular grubunda olduğuna karar verilmiştir. Yaptığımız klinik ve laboratuar incelemeler ile olgulann çoğunda ürtikere neden olabilecek bir veya birden çok etken saptanmıştır. Ancak saptanan bu etkenlerin tedavileri sonrasında, ürtiker ve anjioödemin devam ettiği olgular gözlendiğinden bu etkenler tümüyle ürtiker ve anjioödem oluşumundan sorumlu tutulmamıştır. Sonuç olarak toplumda sık görülen ve tedavi sorunlarıyla karşılaşılan kronik ürtikerli olgulann histopatolojik ve laboratuar incelemelerinin yapılmasının prognoz açısından yararlı olabileceği kanısına varılmıştır.

-53- SUMMARY : This study has been planned to determine the type of urticaria in chronic cases via histopathological examination and to evaluate the correlation of the clinical and laboratory findings in those defined as vascuiitjs.while investigating the factors playing role in etiology of urticaria Biopsy has been taken from wheal lesions of 59 cases of chronic urticaria and evaluated as follows; 4 cases of vasculitis, 7 cases with perivascular neutrophil infiltration and 48 cases of common type urticaria, 12 of which had sparse while 36 had medium-dense perivascular lymphocytic infiltration. Clinical and laboratory evaluation of cases with vasculitis suggested them to belong to the group with only skin involvement and mild progress. In most of the cases after clinical and laboratory evaluation we came across one or more factors capable of causing urticaria. Neverthless persistence of the symptoms in some cases following treatment of these factors suggested that these factors were not totaly responsible of the symptoms. We conclude that histopathological and laboratory studies might be helpful in the prognosis of the frequently seen and difficult to manage cases of urticaria.