Omeprazolün natural killer hücre fonksiyonlarına inhibitör etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Substitue bir benzimidazol olan omeprazol, mide parietal hücresinde H+,K+-adenozin trifosfataz enziminin (H+,K+-ATPaz) non- kompetitif inhibitörüdür. Omeprazol zayıf bir bazdır. Sadece asid ortamda aktif metabolitine dönüşerek parietal hücre proton pompasını inhibe eder. Vücutta hemen her hücrede asid ortama sahip organellerin bulunduğu bilinmektedir. Bu organellerin içinin asidleştirilmesi de yapıca parietal hücre H+,K+-ATPaz'mdan farklı olsalar da proton pompalannca sağlanmaktadır. Her ne kadar parietal hücre proton pompasının selektif bir inhibitörü olduğu iddia edilse de, omeprazolün, hem diğer hücrelerdeki proton ATPaz sistemleriyle (özellikle V-ATPaz) hem de zayıf baz olarak hücre içi asidik organellerde birikerek vakuoler sistemin fonksiyonlarıyla etkileşebileceği göz ardı edilemez. Natural küller (NK) hücre fonksiyonlarında (hedef hücrelerin lizisi) hücre içi asidik organellerin önemli rolünün olduğu bilinmektedir. Omeprazolün NK hücrelerindeki asidik organellerin fonksiyonlarını da etkileyebileceğini düşünerek, peptik ülserli hastalarda 4 haftalık 20 mg/gün omeprazol tedavisinin periferik kan NK hücre işlevlerine etkisini araştırmak amacıyla bu çalışma planlandı. Yaş ortalamaları 42.8±14 olan endoskopik peptik ülser tanısı ile 20 mg/gün dozunda 4 haftalık oral omeprazol tedavisi uygulanan diğer yönlerden sağlıklı 20 hastadan tedaviden önce, tedavinin 14 ve 28 inci günlerinde periferik kan örnekleri alındı. Alınan kan örneklerinden Boyum'un tariflediği Ficoll-Hypaque yöntemiyle mononükleer hücreler ayrıldıktan sonra K 562 hedef hücreleriyle oluşturdukları konjugasyon ve 51Cr serbestleştirilmesi yöntemiyle K 562 hedef hücrelerini lize etme fonksiyonları incelendi. Periferik kan mononükleer hücrelerinin K 562hedef hücrelerini lize etme yeteneğinde başlangıç düzeyine göre hem 14. hem de 28'inci günlerde önemli ölçüde azalma saptandı (p < 0.00001). 14. ile 28'inci günler arasında anlamlı fark bulunamadı. Konjugasyon ise başlangıca göre hem 14'üncü (p < 0.00001) hem de 28'inci (p = 0.0008) günlerde önemli oranda azalırken, 28'inci günde 14'üncü güne göre miktar olarak az da olsa istatistiki önemi olan (p = 0.01) bir düzelme saptandı. Sonuç olarak 20 mg/gün dozunda 4 haftalık oral omeprazol kullanımının klinik olarak saptanabildi bir bozukluk yapmasa da NK hücre fonksiyonlarını inhibe ettiğini gösterdik. Bu çalışma omeprazolün parietal hücre proton pompasını inhibe etmesinin yanısıra diğer sistemler üzerine de (özellikle immün sistem) etkilerinin olabileceğini düşündürtmüştür. 54
Collections