Orta kulak kemikçik zinciri rekonstrüksiyonunda kullanılan plastipore parsiyel ve total osikular replasman protezlerinin fonksiyonel sonuçlarının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
34 VI-ÖZET Orta kulak hastalıklarının tedavisinde ilk amaç hayati tehlike yaratabilecek orta kulak patolojisini ortadan kaldırmaktır. Daha sonraki adım ise hastanın işitmesini korumak veya artırmaktır, Mikrocerrahi tekniklerinin, akustik mekanizmaların ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak orta kulak patolojilerine yaklaşımımız daha da gelişmiş ve radikal işlemler yerlerini daha fonksiyonel işlemlere bırakmışlardır. Orta kulak kemikçik zincirinde bozukluk olması halinde hastaların işitmelerinde azalma olur. Bu durumun giderilmesi için ossikuloplasti ameliyatları yapılmaktadır. Ossikuloplasti amaçlı çeşitli yapı ve şekilde protez materyalleri kullanılmaktadır. Bu materyaller otogreft, homogreft veya sentetik yapıda olabilir. Kullanılan materyalde aranan özellikler şu şekilde sıralanabilir; biyouyum, kullanım kolaylığı, atılma oranının düşük olması, işitme sonuçlarının iyi ve kalıcı olması, kolay şekillendirilebilmesi ve fiyat avantajı olması. Çalışmamızda, ossikuloplasti amaçlı olarak plastipore yapıda total (TORP) veya parsiyel (PORP) ossikuler rekonstruksiyon protezleri kullandık ve bunlarla ilgili işitme sonuçlarımızı ortaya koyduk. Çeşitli kulak patalojileri nedeniyle öpere ettiğimiz 237 hastadan, 71 'inde primer hastalık kontrolünde başarı sağlanamadığı veya greft zar perfore olduğu için ve 10 hastada protez atıldığı için, hesaplamalar 156 hasta üzerinden yapıldı. Hastalarda açık ve kapalı teknikler kullanılarak operasyon yapıldı. TORP uygulanan olgularda 16.7 dB 'lik saf ses ortalamasında kazanç elde edilirken, PORP 'larda kazanç 24 dB olarak bulundu, işitme rekonstruksiyonunda basan kriteri olarak hava kemik aralığının postoperatif 20 dB'den az olmasını kabul ettik. Buna göre TORP 'larda başarı oranımız %43.1 ve PORP ' ta ise %62.335 olarak bulundu. Açık teknikle öpere edilen hastaların işitme sonuçlarına bakıldığında başarı oranlan TORP ve PORP larda sırasıyla, %46.9 ve %82 bulundu. Kapalı teknik için bu oranlar sırasıyla %38.5 ve %60.9 olarak bulundu. Protez atılma oranlarımız ise %4.2 olarak hesaplandı. Sonuç olarak plastipore protezler osssikuloplasti için tercih edilebilir. Çünkü, kullanılması, şekillendirilmesi ve işitme sonuçlan iyidir. Aynı zamanda kıkırdak interpozisyon greftiyle birlikte kullanılarak atılma oranlan azaltılmıştır. En önemli dezavantajlannda biri ise maliyetinin yüksek olmasıdı. 36 VII. SUMMARY The removal of underlying pathology is the first aim in the management of chronic middle ear disease. The next step is to preserve or increase the hearing of the patient so that the patient can obtain a functional ear. Improvements in technology and microsurgical techniques, and understanding the acoustic mechanisms led us to perform functional middle ear operations rather than radical procedures. Interruption of the ossicular chain presents with worsening of hearing in which ossiculoplasty is indicated. There are various prostheses in different shape and structure which are still in use practically, for the purpose of ossiculoplasty. Prostheses are homograft, autograft or synthetic materials. The ideal prosthesis should possess the following characteristics; biocompatibility, ease of utilization, minimal likelihood of extrusion, good and maintained hearing results, ease of shapening and low cost. We are currently using plastipore partial (PORP) and total (TORP) ossicular replacement prostheses and we have already utilized the prostheses in 237 patients in our clinic. Our main purpose was to evaluate the functional results of the prostheses. For this reason, we discharged failing 81 patients from the calculations. The causes of failures were uncontrolled primary disease or perforation of the grafted tympanic membrane in 71 and extrusion of the prosthesis in 10 patients. Subsequently, the evaluation of the functional results were performed in accordance with the data obtained from the remaining 156 patients. We performed canal wall37 up and down operations with concomitant ossiculoplasty. The average gain in pure tone averages in TORP and PORP applied groups were 16.7 and 24 dB, respectively. Air-bone gap less than 20 dB postoperatively was accepted as success. Accordingly, our success rates in TORP and PORP were 43.1% and 62.3%, respectively. The success rates in canal wall down technique were 46.9% for TORP and 82% for PORP applied groups. The success rates in canal wall up technique were 38.5% for TORP and 60.9% for PORP applied groups. Prosthesis extrusion rates were 4.2% In conclusion, plastipore prostheses are convenient for ossiculoplasty. They are readily available and can be utilized easily intraoperatively. Their hearing results are satisfactory when compared to other ossiculoplasty materials. The disadvantage of high extrusion rate was significantly decreased with placing cartilage interposition graft between tympanic membrane and prosthesis. The most reasonable disadvantage could be their high cost.
Collections