Prostat kanseri ve nöroendokrin diferansiyon
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
36 ÖZET Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda 1988-1995 yılları arasında prostat kanseri tanısı konulan 41 olguda nöroendokrin diferansiasyon ile Gleason skoru ve tümör evresi arasında ki ilişki araştırılarak nöroendokrin diferansiasyonun prognostik önemi belirlenmeye çalışılmıştır. Olguların yaşları 50-86 arasında değişmekte olup ortalama yaş 69.1 olarak hesaplanmıştır. Rektal muayene, serum PAP ve PSA düzeylerinin ölçümü, transrektal ultrasonografi, kemik sintigrafisi, abdomi nal USG ve CT ile önce klinik evrelendirme operasyonu takiben de patolojik evrelendirme yapılmıştır. Evreleme yöntemi olarak modifiye Jewett sınıflaması seçilmiştir. Radikal prostatektomi, TURP, suprapu- bik transvezikal prostatektomi spesimenlerinden alınan doku örnekle rinin histopatolojik incelemesi ile Gleason skorları belirlenmiş ve her bir olgu için tümörü temsil eden bir blok immünohistokimyasal boya ma için seçilmiştir, immünohistokimyasal boyamada, nöroendokrin hücreler tarafından üretilen ve bu hücrelerin tespitinde en sık kullanılan nöron spesifik enolaz ve kromogranin A adlı maddelere karşı geliş tirilmiş antikorlar kullanılmıştır. Olguların % 53.66'sında nöroendokrin hücrelerin pozitif olduğu görülmüştür. Kötü diferansiye tümörlerde (Gleason 7-10) nöroendokrin dife ransiasyon yüzdesi iyi ve orta derecede diferansiye (Gleason 2-6) tümörlere oranla daha yüksek bulunmakla beraber istatistiksel anlamlı bulunmamıştık p = 0.09). İleri evre (C, D) tümörlerde de erken evre (A, B) tümörlere oranla daha yüksek nöroendokrin diferansiasyon yüzdeleri saptanmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı değildir(p = 0.18). Bununla beraber Gleason skorunun evre ile pozitif korelasyon gösterdiği bulunmuş tur^ = 0.002).37 Çalışmaya alman olgulardan 34 tanesi 6-66 ay (ortalama 20.35 ay) süresince takip edilmiş ve nöroendokrin diferansiasyon ile tümör progresyonu arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır(p = 0.41). Aynı olgularda Gleason skoru (p = 0.02) ve tümör evresi (p = 0.00001) ile progresyon arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmıştır.Sonuç olarak prostat adenokanserinde nöroendokrin diferansiasyonun istatistiksel açıdan( p = 0.41) prognostik önemi olmadığı bulunmakla beraber konunun kesinlik kazanması için geniş serili ve uzun takip süreli araştırmalar gerekmektedir. 38 Neuroendocrine Differentiation in Adenocarcinoma of The Prostate Summary A retrospective study was conducted in 41 patients with adeno- carcinoma of the prostate to investigate the correlation between patho- logical stage, Gleason score and neuroendocrine differentiation in order to evaluate the prognostic significance of neuroendocrine differentiati on in adenocarcinoma of the prostate at Gazi University, School of Me dicine, Department of Urology between 1988-1995. Patients' ages ranged from 50 to 84 (mean 69.1 years). Clinical staging was done by rectal examination, serum prostate specific anti gen and prostatic acid phosphatase measurements, transrectal ultraso nography, Technetium-99 m bone scan, abdominal ultrasonography and CT scan followed by pathological staging after the operation. For pat hological staging modified Jewett system was used. After that malig nant human prostatic tissue sections obtained from transurethral pros tatectomy, suprapubic transvesical prostatectomy and radical prostatectomy specimens were stained with hematoxylin-eosin and Gleason scores were determined. From each patient representative prostate adenocarcinoma tissue sections were chosen for immunohis- tochemical staining with monoclonal neuron specific enolase and chro- mogranin A antibodies. Neuroendocrine cells were positive in 53.66 % of the patients. The incidence of neuroendocrine differentiation was higher in poorly differentiated (Gleason scores 7-10) tumors when compared to moderately and well differentiated (Gleason scores 2-6) tumors although39 not statistically significant (p = 0.09). Although the percentage of neu roendocrine differentiation was greater in advanced prostate carcino ma (stages C, D) than localized prostate carcinoma (stages A, B) the difference was not statistically significant (p = 0.18). Nevertheless sta tistically significant correlation was present between Gleason score and pathological stage (p = 0.002). In 34 patients who were followed for 6-66 months (mean 20.35 months) no significant correlation was found between neuroendocrine differentiation and tumor progression (p = 0.41). However significant increase in progression rates were found with increase in Gleason score (p = 0.02) and pathological stage (p = 0.00001). As a conclusion statistically significant correlation was not pre sent between neuroendocrine differentiation and prognosis in adeno carcinoma of the prostate. Further research with large series and long follow up are necessary to assess the value of neuroendocrine differen tiation as a prognostic parameter in adenocarcinoma of the prostate.
Collections