Talyum-201 miyokardial perfüzyon SPECT çalışması uygulanan hastalarda vizüel ve kantitatif değerlendirme metodlarının tanısal değerlilik açısından incelenmesi

Abstract

97 VI. ÖZET Amaç: Talyum-201 miyokardial perfüzyon SPECT çalışmasında, tanısal metod olarak vizüel ve kantitatif değerlendirme sonuçlarının karşılaştırılarak, pozitif belirleyici değer açısından, stres defekt genişliği ve ciddiyeti için optimal eşik değerlerinin belirlenmesi. Gereç ve Yöntem: Standart efor bandı egzersiz / istirahat talyum-201 miyokardial perfüzyon SPECT ve koroner anjiografi incelemeleri gerçekleştirilen, geçirilmiş miyokard infarktüsü bulgusu olmayan 152 kadın, 200 erkek toplam 352 olgu (otralama yaş: 55.3+9.5) çalışma grubuna dahil edilmiştir. Olgular çoklu-risk-faktörü değerlendirme denklemi ile mutlak kısa dönem risk oranlan hesaplanarak, düşük (risk < 20) ve yüksek (risk > 20) risk grubu olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Miyokardial perfüzyon çalışmaları deneyimli bir nükleer tıp uzmanı tarafından, vizüel ve kantitatif olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Hedef grup olan düşük risk grubunda, pozitif belirleyici değerler vizüel incelemede oldukça düşük düzeylerde (LAD, %69; RCA, %41; LCx, %34) olup eşik değerlerinin kullanıldığı kantitatif inceleme ile belirgin artış sağlanabilmektedir (LAD defekt ciddiyeti £ 46, %82; RCA defekt genişliği > 31, %74; LCx defekt genişiliği > 25, %94). Pozitif belirleyici değerin arttırılmasında, LAD alanında kantitatif metod olarak, defekt genişliği yerine defekt ciddiyetinin kullanıması daha iyi sonuç vermektedir (defekt genişliği > 12, %70; defekt ciddiyeti £ 46, %82). Sonuç: Hedef grup olan düşük risk grubunda, pozitif belirleyici değerler eşik değerlerinin kullanıldığı kantitatif inceleme ile belirgin olarak arttınlabilmektedir. LAD alanında kantitatif metod olarak, defekt genişliği yerine defekt ciddiyetinin kullanılması daha değerli bir yöntemdir.