Karaciğer kitle lezyonlarının levovist eşliğinde geç faz `Pulse Inversion` harmonik ultrasonografi tekniği ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Levovist'in (SH U 508A) geç fazında karaciğer lezyonlarının sayı, çap ve malign- benign ayrımı yönünden PIH US ile konvansiyonel US ve spiral BT'nin karşılaştırılması Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza karaciğerde kitlesi ya da kitle şüphesi olan, yaşları 35-77 arasında değişen 30 olgu dahil edildi. Olguların hepsine sırasıyla konvansiyonel US, kontrastlı 'pulse inversion' harmonik US ve kontrastlı trifazik spiral BT incelemeleri yapıldı. Dört olguda ek olarak kontrastlı dinamik karaciğer incelemesine başvuruldu. Ultrasonografik incelemeler, hepatobilier US alanında deneyimli ve olgular hakkında bilgisi olmayan iki radyolog tarafından kontrast öncesi ve sonrasında lezyonların ekojenitesi, belirginliği,sayısı, izlenebilen en küçük çap ve çerçeve bulgusu yönünden değerlendirildi. BT ve MRG incelemeleri ise olgular hakkında bilgisi olmayan iki radyolog tarafından değerlendirildi. İstatistiksel analiz 'SPSS for WINDOWS' paket programı, değerlendirmeler Ki-Kare ve Wilcoxon testleri ile yapılmıştır. p değerinin 0.05'ten küçük olması anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Olguların lS'inde malign (13 metastaz, iki HCC), 15'inde benign (10 hemanjiom, üç FYKA, iki FYA) lezyon saptandı. Malign olguların 13/15'de anlamlı ekojenite azalması ve belirginlik artışı izlendi. Benign olguların hiç birinde ekojenite azalması yoktu, belirginlik ise 14/15'inde azalmıştı. Çerçeve bulgusu sekiz metastaz olgusunda izlenirken (p<0.01), benign lezyonların hiçbirinde gözlenmedi. PIH US ile izlenen ortalama lezyon sayısı (n= 5.54) konvansiyonel US'den (n=2.46) fazlaydı. PIH US ile BT'nin (n=3.77) ortalama lezyon sayıları arasında ise anlamlı fark bulunmadı. Ortanca (median) en küçük lezyon çapı açısından PIH US (5 mm) ile konvansiyonel US arasındaki fark anlamlı değildi (10 mm). PIH US (5 mm) ile BT (15 mm) arasındaki fark ise anlamlı bulundu (p<0.05). Sonuç: Sonuç olarak PIH US, karaciğer lezyonlarının sayı, en küçük çap ve ayırıcı tanı açısından değerlendirilmesinde konvansiyonel US'ye göre üstündür. Spiral BT'ye ise en azından eş değerde olabilecek bir yöntemdir. Özellikle malign olgularda daha pahalı, uygulanması zor ve iyonizan radyasyon içeren görüntüleme yöntemlerine gerek kalmadan ayırıcı tanı ve evrelemedeki yerini alacaktır. Purpose: The comparison of PIH US during the late phase of Levovist with conventional US and spiral CT for hepatic lesion detection and differential diagnosis. Material and methods: Thirty patients with proved or suspected liver masses (ages between 35-77) were enrolled in this study. All patients underwent conventional US, contrast enhanced PIH US, contrast enhanced triphasic spiral CT examinations consequtively. Additionally four patients were also examined with contrast enhanced dynamic liver NIRI. Two readers experienced in hepatobiliary US, who had no knowledge about patients, evaluated pre and post contrast images according to echogenicity, conspicuity, number, smallest size and rim sign of lesions. CT and MRI examinations were evaluated by two other radiologist who also had no information about patients. Statistical analysis were performed with 'SPSS for WINDOWS' programme and evaluations were tested by Chi-square and Wilcoxon tests. Differences with a p value less than 0.05 were considered statistically significant. Results: Fifteen malign (13 metastases, two HCC), 15 benign ( 10 hemangioma and five focal fatty changes) lesions were detected. After IV contrast agent administration in 13/15 of the malign lesions echogenicity decreased while conspicuity increased. In 14/15 of the benign lesions decrease in echogenity was not observed and their conscipuity decreased. Rim sign was found in eight patients with hepatic metastases. We have detected a significant increase in the number of lesions with PIH US (average n=5.54) than conventional US ( average n=2.46) (p<0.05). There was no significant difference between the average number of lesions observed with PIH US and spiral CT. The median smallest diameter of the lesions shown with PIH US (5mm) was significantly lower than with spiral CT (15mm) (p<0.05), while no significant difference was found between PIH US (5mm) and conventional US (10mm). Conclusion: PIH US is superior to conventional US in the evaluation of number, smallest size and differential diagnosis of liver lesions. Larger series are needed to compare PIH US and spiral CT. We think that PIH US is equivalent to CT and it can replace the expensive or radiation using modalities especially in the differential diagnosis and staging of malignancies.
Collections