Karotis stentleme yapılan olguların takibinde BT anjiyografi uygulaması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde KAS yapılan olguların takibinde kullanılan standart bir görüntüleme protokolü bulunmamaktadır. Görece basit, objektif ve noninvaziv bir inceleme yöntemi olan BTA'nın stentleme yapılan olgularda kullanılabilir olup olmadığının ortaya konması yararlı olacaktır. Çalışmamızda BTA'nın stentleme yapılan karotis arterlerin değerlendirilmesinde uygun bir inceleme yöntemi olup olmadığının tanımlanması amaçlanmıştır. Toplam 62 olgu (48 erkek, 14 kadın; ortanca yaş 66 (50-81yaş aralığı)ve 64 stentlenmiş karotis arter (39 Wallstent, 25 nitinol stent) çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm olgulara BT anjiyografi ve vasküler US incelemeleri yapılmıştır. BTA ve US görüntüleri değerlendirilebilirlik ve stent lümen açıklığı açısından karşılaştırılmıştır. BTA görüntülerinde darlık oranlarının hesaplanması görsel değerlendirme (?% 50 darlık var ya da yok) ile ?NASCET? yöntemi iki farklı rekontrüksiyon filtresi kullanılarak yapılmıştır. US için ?% 50 darlık PSV'ye (?200 cm/sn) ve İKA/AKA PSV oranının ?2,5 olmasına göre tanımlanmıştır. Ayrıca BTA'da bulunan darlık oranları kateter anjiyografi ile karşılaştırılmıştır (n=9, % 15) US'de B-flow yöntemi kullanılarak ölçülen intimal kalınlık artışları BTA'da iki farklı filtrede ölçülen değerler ile karşılaştırılmıştır. Bu değerler kullanılarak ROC analizi ile BTA'nın tanısal doğruluğu değerlendirilmiştir. Ayrıca intimal kalınlık artışı izlenen düzeyler kaydedilmiş ve sıklığı tanımlanmıştır. BTA incelemelerinde ortalama radyasyon dozuHelikal baş-boyun incelemelerinde 2,09 mSv, stent düzeyinin tarandığı aksiyel BT incelemelerinde ise 0,42 mSv olarak hesaplanmıştır. BTA ve US görüntülerinde, ?mükemmel, değerlendirilebilir? puanı alan 36 (% 56,3) ve 34 (% 53,1), ?kötü, değerlendirilemez? puanı alan görüntü 0 (% 0) ve 3 (% 4,7) olarak bulunmuştur. BTA'nın değerlendirilebilirlik açısından US'ye eşit ya da üstün olduğu stent sayısı 53'tür. Stentlerin tümünde darlık oranı BTA ve US'de değerlendirilmiştir. BTA'da ?NASCET? yöntemiyle ?% 50 darlık bulunan 14 stent vardı. US'de bunlardan sadece 7 stentte hız artışı olduğu saptandı. Kateter anjiyografi yapılan tüm olgularda BTA ve US'de PSV'ler uyumluydu. İntimal kalınlık artışının en sık izlendiği stent düzeyi orta kesim ve posterior stent yüzeyi olmuştur. BTA'da kullanılan filtreler ile US arasında Pearson analizinde yüksek uyum oranları bulunmuştur. En yüksek değerler ?nitinol stent? grubunda bulunmuştur (standart filtre için r=0,965, bone filtre için r=0,946). İntimal kalınlık artışı üzerinde BTA'nın 0,75 mm. Eşik değer için ?standart? filtredeki duyarlılığı % 88,9, özgüllüğü % 90, 0,65 mm eşik değer için ?bone? filtredeki duyarlılığı % 64,8 özgüllüğü % 90 bulunmuştur. BTA US'ye göre daha iyi görüntü kalitesi sağlamaktadır ancak değerlendirilebilen olgularda darlık oranları BTA'da US'den daha yüksek hesaplanabilmektedir. BTA US'de değerlendirilemeyen olguların takibinde alternatif olarak kullanılabilir. Stent daralması olan daha çok sayıda olgunun değerlendirilmesi bu iki yöntemin güvenilirliğini daha net ortaya koyacaktır. Standart imaging protocol has not been yet established for patients undergoing CAS. The aim of this study to determine whether CTA is a feasible modality for assessing stented carotid arteries. In a total of 62 consecutive patients ( 48 male, 14 female patient; median age 66, range 50-81) 64 succesfully stented carotid arteries (39 Wallstent, 25 nitinol stent) were examined by CTA and vascular US. CTA and US images were compared with respect to assessability and patency. Both visual estimation (?50% or not) and the ?NASCET? method were used to determine percent stenosis in CTA images for two different kernels. For US, a determination of ?50% stenosis was based on PSV (?200 cm/s) and an ICA to CCA ratio (?2.5). Percent stenosis values by CTA were also compared to value (n=9, 15% ) determined by catheter angiography. Measurements of intimal thickening in CTA for different kernels and US (B-flow imaging) were compared by ROC analysis. CTA and US images were ?excellent, assessable? in 36 (56.3% ) ve 34 (53.1% ), ?poor, non-assessable? in 0 (0% ) and 3 (4.7% ) respectively. Assessability of CTA images was equal to or better than that of US images in 53 (83% ). The percent stenoses by CTA and US were comparable in all cases. CTA found ?50% stenoses using the ?NASCET? method in 14 of 64 stents; 7 of these showed ? 50% stenosis by spectral Doppler US. Compared with catheter angiography percent stenosis of CTA and US (PSV) were correlated in 5 stent patients. İntimal thickening predominantly were found in middle stent region and on the posterior surface. Measurements of the intimal thickening made using CTA were significantly correlated with those of US (B-flow imaging, p<0,001). However, the coefficient between CTA ( both filter filter) and B-flow imaging for ?nitinol stent? group was higher than that ?wallstent? group (standart filter r=0.965, bone filter r=0.946). In the assessment of intimal thickening, minimum intimal thickness measurement of 0.75 mm was determined as the optimal threshold value for standart filter. The sensitivity, specifity were 88.9% and 90% , respectively. The bone filter threshold value was 0.65 mm and sensitivity, specifity were 64.8% and 90% , respectively. Mean effective radiation dose for CTA helical (head and neck) was calculated as 2.09 mSv and as 0.42 mSv for CT axial examinations performed to evaluate stented carotid segments. In conclusion, CTA provides better image quality for stented carotid arteries than US, but percent stenosis might be higher than US. Therefore, CTA is likely to be an alternative to US in cases of non-assessability. A large scale study including more restenosis cases is warranted to reveal which modality is more reliable.
Collections