Otopsi fotoğraflarının tanısal güvenilirliğinin ve adli fotoğrafçılık eğitiminin öneminin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Fotoğrafçılık adli bilimlerde kullanılan en önemli belgeleme araçlarından biridir. Fotoğraflar olay yerleri, otopsiler, acil servislerdeki adli muayeneler, cinsel istismar vakaları gibi hem tıbbi bilimleri hem de adalet sistemini ilgilendiren birçok alanda kullanılmaktadır. Dijital fotoğrafçılığın gelişmesi ile birlikte, fotoğraflar otopsi raporlarının ayrılmaz parçalarından biri haline gelmiştir. Otopsi fotoğrafları; otopsi sırasında unutulan, atlanan ya da dikkat edilmemiş ayrıntıların tekrar değerlendirilmesi, mahkemeler tarafından atanan başka bilirkişilerin otopsi bulgularını değerlendirmesi, kimliklendirme, suç aletine ulaşma, tarafların iddialarının gerçek olup olmadığını değerlendirme gibi birçok konuda kullanılabilmektedir. Bu nedenle otopsi fotoğraflarının bulguları açık ve net göstermesi önemlidir. Bulguları açık ve net göstermeyen fotoğrafların ise delil niteliği düşük olmaktadır ya da bulunmamaktadır. Amaç: Bu çalışmanın amacı; fotoğrafçılık eğitiminin otopsi bulgularını göstermekteki başarısının değerlendirilmesidir. Metod: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması, ası, kesici-delici alet yaralanması ve bazı kardiyak bulguların medikal fotoğrafçılık eğitimi almamış grup A ve medikal fotoğrafçılık eğitimi almış grup B tarafından aynı otopsilerde, aynı bulguyu göstermek amacıyla fotoğrafları çekildi. Aynı otopsilerin aynı bulgusunun fotoğrafları her iki grup tarafından da çekildikten sonra fotoğraflarla beraber hazırlanan sorular, bu otopsilerde bulunmayan adli tıp uzmanlarına internet üzerinden gönderildi. Her iki grup için verilen cevaplar otopsiyi yapan adli tıp uzmanının raporuna göre değerlendirildi. Elde edilen sonuçlarla A grubu ve B grubu fotoğrafların tanısal doğruluğa ulaşma başarısı karşılaştırıldı. Ayrıca her bir grubun tanısal doğruluk oranı değerlendirildi. Bulgular: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması, ası, kesici-delici alet yaralanması ve kardiyak bulgular cevaplarının toplamında; B grubu fotoğraflara verilen cevapların doğruluğu A grubuna kıyasla istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek çıkmıştır (p<0,05). Bölümler içerisindeki soruların her birine yapılan frekans analizinde de B grubunun doğruluk oranı bütün sorularda yüksek çıkmış, sadece bir soruda eşitlik saptanmıştır. Sonuç: Ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması, ası, kesici-delici alet yaralanması ve kardiyak bulgulara ait fotoğraflara verilen doğru yanıtların medikal fotoğrafçılık eğitimi sonrası çekilen fotoğraflarda anlamlı oranda yüksek olduğu saptanmıştır. Fotoğrafın belge niteliğinden dolayı son derece önemli olduğu adli tıbbın; otopsi fotoğrafçılığı, olay yeri fotoğrafçılığı, acil servislerde adli fotoğrafçılık gibi konularında fotoğrafik ilkelerine yönelik eğitimlerin verilmesi önerilmektedir. Introduction: Photography is one of the most important documentation tools used in forensic sciences. Photographs are used in a number of areas that concern both the medical sciences and the justice system, such as crime scenes, autopsies, forensic examinations in emergency services, and sexual abuse cases. With the development of digital photography, photographs have become an integral part of autopsy reports. Autopsy photographs can be used in many areas such as, re-evaluation of missing, omitted, or unspecified details during the autopsy, evaluation of the autopsy findings of other experts appointed by the courts, identification, access to the criminal instrument, evaluation of the claims of the parties, and so on. For this reason, it is important that autopsy photographs show clear findings. The quality of evidence of the photographs which do not show the findings clearly is low or absent. Aim: The aim of this study was to evaluate whether photography education could affect the success of photography in showing the findings. Method: Firearm bullet wounds, hanging, sharp and penetrating stab wounds and some cardiac findings were photographed to show the same findings in the same autopsies both by group A who had no medical photography education and by group B who had medical photography education. Later, the questions prepared with the photographs were sent to forensic medicine specialists who were not in these autopsies. The answers for both groups were assessed according to the report of the forensic specialist who performed the autopsy. With the results obtained; success to achieve the diagnostic accuracy of group A and group B photographs were compared. The diagnostic accuracy of each group was also assessed. Results: In all sections; firearm bullet wounds, hanging, sharp and penetrating stab wounds and cardiac findings, the accuracy of answers were significantly higher in group B who had medical photography education (p<0,05). When frequency analysis was performed on each questions, the accuracy of the answers were higher in group B except only one question in which there was no significant difference between two groups. Conclusion: The accuracy of answers in all sections; firearm bullet wounds, hanging, sharp and penetrating stab wounds and cardiac findings, were significantly higher in group B who had medical photography education. In forensic sciences, where photographs are significantly important considering their documental value, it is recommended that training for the photographic principles of the basic fields of forensic medicine such as autopsy photography, scene photography, and forensic photography in emergency services should be given.
Collections