Doğum sırasında umblikal kord klemplenmeden önce yenidoğan pozisyonunun ve solunum durumunun neonatal sonuçlara etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Doğum sırasında umblikal kord yönetimi, uzun zamandır tartışma konusudur ve uygulamalar eski çağlardan beri birçok farklılık göstermektedir. Yıllar içerisinde kord klemplenene kadar olan sürece ait birçok mekanizma keşfedilmesine rağmen fetüs için en iyi olan uygulamaları saptamak amacıyla araştırmalara halen devam edilmektedir. Şimdiye kadar sadece kord klempleme zamanında fikir birliğine varılmıştır. Umblikal kordun intakt kaldığı süreçte plasental transfüzyona etkisi olduğu düşünülen fetal solunum ve fetal pozisyon gibi faktörler ise çalışmalara konu olmaya devam etmektedir. Bu çalışmada, fetüsün doğumdaki ve 72. saatteki hematolojik parametrelerinin değişimi değerlendirilerek fetal pozisyon ve fetal solunumun neonatal komplikasyonlara etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Aynı zamanda fetal pozisyon ve solunum ile doğum şeklinin plasental transfüzyona olan etkisi de araştırılmıştır. Normal doğum ve sezaryen ile doğum yapmak üzere kliniğimize başvuran, sağlıklı fetüslere sahip 102 sağlıklı gebe çalışmaya dahil edilmiştir. Acil doğum ve intrapartum resüsitasyon gerektiren doğumlar, preeklampsisi olan gebeler, gelişme geriliği olan yenidoğanlar ve fetal anemisi olduğu bilinen yenidoğanlar çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışmada gebeler, gebelik haftası (term, preterm), doğum şekli (normal doğum, eylem çekmiş ve çekmemiş sezaryen), kord klempleme zamanı (30 saniye altı, 30-60 saniye), doğum sırasında fetüsün tutulduğu plasentaya göre seviyesi (plasenta seviyesi, plasenta seviyesi altında), solunum sayısı (1 kez, 2 kez, çok sayıda) ve kuvvetine (kuvvetli, zayıf) göre sınıflandırılmıştır. Doğum sırasında umblikal korddan ve 72.saatte yenidoğan topuk kanında hemoglobin ve hematokrit çalışılmış, ilk 24 saatte ve 72.saatte transkutan bilirubin düzeyine bakılmıştır. Çalışmamızda, 30-60 saniye sürede kordu klemplenenlerde literatürden farklı olarak sarılık sıklığında artış saptanmamakla birlikte bilirubin değerlerinde de artış gözlenmemiştir. Doğumdan sonra alınan kord kanı örnekleri incelendiğinde hemoglobin ve hematokrit değerleri, kordu 30-60 saniye sürede klemplenenlerde literatürü destekler şekilde yüksek saptanmış fakat polistemi sıklığında artış saptanmamıştır. Plasenta seviyesi altında kordu klemplenenlerde plasental transfüzyonun istatistiksel olarak anlamlı artmamış olması literatüre katkı sağlarken sarılık sıklığında artış saptanması ancak ABO uygunsuzluğu gibi faktörlerle açıklanmaktadır. Fetal solunum sayı ve kuvvetinin plasental transfüzyon ve neonatal komplikasyonlara anlamlı etkisi saptanmamıştır. Bu durum, solunumun başlamasının yeterli olduğunu göstermektedir. Doğum şeklinin plasental transfüzyon üzerinde anlamlı etkisinin olmamasından yola çıkarak kontraksiyonların plasental transfüzyona etkisiz olduğu düşünülebilir. Doğum şekline göre takipne sıklığının literatürle uyumlu sonuç vermemesi örneklem yetersizliğine bağlı olarak yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda, kord klempleme zamanının uzamasının sanıldığının aksine neonatal komplikasyonları arttırmadığı görülmektedir. Yenidoğana plasentadan geçen kan miktarını arttıracağı düşünülen faktörlerin pek de etkili olmadığı görülmektedir. Bu amaçla araştırılan fetal pozisyon ile solunum sayısı ve kuvveti, transfüzyonu değiştirmeyen faktörler arasında yer almaktadır. Her ne kadar günümüzdeki çalışmalar artık fizyolojik kord klempleme yönünde ilerleyip kardiyovasküler, pulmoner ve serebral stabiliteyi sağlamak için gerekli olan kan transfüzyonunun, yenidoğanın nefes almasını kapsayan süre içinde yeterli miktarda olduğunu belirtse de faktörlerin tek başına transfüzyon ve komplikasyonlara etkisi araştırılmaya devam edecektir. Bu yüzden gelecekte örneklem büyüklüğünün arttırıldığı çalışmalara ihtiyaç vardır. Cord clamping management at birth has been discussed for ages and have been performed in many different ways. In tıme many have been discovered about the period between birth and cord clamping but researches are carrying on to find the best application. The only consensus that has been made is on the timing of cord clamping. There are studies on fetal position and respiratory condition that are considered to have effects on placental transfusion by the time the umbilical cord is intact. This study is about fetal position and respiratory condition effects on neonatal complications by evaluating fetal hematological parameters on birth and on the 72th hour after birth. At the same time the effects of fetal position, respiratory condition and birth type to placental transfusion is investigated. 102 pregnant women with healthy fetus which have been applied for birth to our clinic has been included to the study. Patients with emergency delivery, intrapartum resuscitation requiring births, preeclamptic women, fetus with growth restriction, fetus with known fetal anemia are excluded from the study. Pregnant women are subdivided with their gestational age (term, preterm), type of birth (vajinal birth, cesarean with labor and without labor), cord clamping time (shorter than 30 sec, 30-60 sec), fetal elevation compared to placenta (equal level of placenta, below level of placenta), breath count (once, twice, numerous) and breath strength (strong, weak). Hemoglobin and hematocrit levels are analyzed from placental and 72th hour heel prick samples. Transcutaneous bilirubin levels are looked at 24th and 72th hours. In our study, as a contrary to the literature whose cord clamped between 30-60 seconds, there is no increase in bilirubin values nor increase in jaundice fraquency. The after-birth cord blood samples of 30-60 sec cord clamped fetus revealed that hemoglobin and hematocrit levels are elevated as also shown in the literature but no frequency increase at polycythemia is shown. The lower than placental level clamped fetus has shown no placental transfusion increase parallel to the literature but our jaundice prevalence increase was attributed to factors as AB0 incompatibility etc. No relevant connection was found between placental transfusion, neonate complications and fetal respiration count or strenght. This makes us think that the start of respiration itself is enough to elevate placental transfusion. The type of labor has no effect on placental transfusion which points us that contractions have no effect on placental transfusion. Our relationship of tachypnea and labor type is not relevant with the literature which can be explained by our insufficient number of patients. Our results show that delaying the cord clamping time does not increase neonate complications contrary to contemplation. Factors that have been thought to elevate placental transfusion are not that effective. The fetal elevation compared to the placenta, respiratory count and respiratory strenght were investigated as factors of this idea which are not effective. Today's literature assumes physiologic cord clamping is the plausible way by letting the fetus to breathe lets enough placental transfusion for cardiovascular, pulmonary and cerebral stability. But the factors individual effects on transfusion and complications should be investigated furtherly with bigger groups.
Collections