Apikal rezeksiyon olgularının tedavisinde yönlendirilmiş doku rejenerasyonu tekniği ve allojenik kemik grefti kullanımının bilgisayarlı tomografi ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde oral ve maksillofasiyal cerrahide kemik dokunun devamlılığını artırabilmek için çeşitli kemik greftleri ve yönlendirilmiş doku rejenerasyonu (YDR) amacıyla membranlar sıklıkla kullanılmaktadır. Bu materyallerin apikal rezeksiyon işlemi sonrası da oluşan kemik defektlerine uygulanması ile ilgili klinik, radyolojik ve histopatolojik olarak gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmada rezorbe olan glükolid / laktid polimeri membranların ve solventlerle dehidrate edilmiş allojenik kemik greftlerinin apikal rezeksiyon kavitelerine uygulanmasının sonuçlan düşük doz Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Dental BT incelemeleri ile değerlendirilmiştir. Bunun için 40 def ekte, 10 ar adet olmak üzere 1. grupta membran (Resolut - Regenerative Material, Gore Regenerative Materials USA), 2. grupta kemik grefti (Tutoplast Spongiosa Microchips, Biodynamics International GmbH. Erlangen - Tennelohe, Germany), 3. grupta membran+kemik grefti uygulanmış, 4. grupta ise defektlere hiç bir materyal uygulanmamıştır. Sonuçlann değerlendirilmesi kısa dönem, 3. ve 6. aylarda yapılmıştır. Aynı dönemlerde her hastadan periapikal radyograflar da alınmıştır, iyileşmeler membran ve kontrol grupları için, BT ve Dental BT yardımıyla defektlerin inceleme dönemlerinde üç boyutlu ölçümü, kemik grefti ve kemik grefti+membran uygulanan kavitelerdeki iyileşmeler ise yine aynı radyolojik yöntem yardımıyla greft densitesinin ölçümü şeklinde gerçekleştirilmiştir.-86- Defektlerin iyileşmesi karşılaştırıldığında, membran ile kontrol grubu arasında anlamlı bir fark saptanamamıştır (p>0.05). Kemik grefti uygulanan kaviteler, kontrol ve membran grubu ile karşılaştırdığında iyileşme hızı, kavitenin stabilizasyonu ve greftin iskelet görevi görme niteliği gibi nedenlerden dolayı daha üstün bulunmuş, ancak kemik greftinin membranla birlikte uygulandığı kavitelerde ek bir iyileşme bulgusu saptanamamıştır. Kısa dönem tomografik incelemelerde ilk kemik iyileşmesinin varlığı ise 7. haftada tanımlanabilmiştir. Bu çalışmada BT, geleneksel periapikal radyografi tekniği karşılaştırıldığında, üç boyutlu görüntü özellikleri bakımından apikal rezeksiyon kavitelerinin iyileşmesinde farklı tedavi metodlarının değerlendirilmesinde daha üstün bulunmuştur. Ek olarak hastaları radyasyonun olumsuz etkilerinden korumak için düşük doz BT uygulanması ve tüm inceleme dönemlerinde hastaya verilen toplam radyasyon dozunun tek bir klasik BT incelemesi dozuna dahi ulaşmaması, tekniğin bir diğer önemli avantajıdır. BT, geleneksel radyografilerle karşılaştırdığında bir çok avantajlar içermektedir ve tüm oral ve maksillofasiyal cerrahide sıklıkla başvurulması gereken bir tekniktir. Recently membranes for guided tissue regeneration (GTR) and bone grafts are commonly used in oral and maxillofacial surgery for favoring the proliferation of bone tissue. Also there are some clinical, radiological and histopathological studies about the effects of these materials in apical resections. In this study resorbable glycolide / lactide membranes and solvent dehydrated bone grafts have been used in apical resection cavities. Short and long term evaluations were examined by low-dose Computed Tomography (CT) and Dentascan Software Program. For this aim 40 defects were used. In the first group (n=10), membranes (Resolut - Regenerative Material, Gore Regenerative Materials USA) were applied for guided tissue regeneration, in the second group (n= 10), bone grafts (Tutoplast Spongiosa Microchips, Biodynamics International GmbH. Erlangen - Tennelohe, Germany) were used. Lesions were grafted and covered with membranes in the third group (n=10), and no membrane or bone graft was used in the control group (n=10). Results were evaluated in short term, 3 and 6 months postoperatively. Periapical radiographs were also taken in these periods. Healing periods were evaluated by measuring the three dimensional sizes of the defects for membrane and control groups and evaluation of the-88- graft density for graft and graft covered with membrane groups by CT and Dentascan Software Program. No significant differences were observed when membrane treatment group was compared with control group (p> 0.05). In the defects that were filled with solvent dehydrated bone grafts, healing process was rapid, superior and remarkable for stabilization and obturation of the cavity when compared with membrane and control groups. But no additional healing formation was determined in the graft covered with membrane group. In short term tomographic evaluations, the first healing symptoms were identified on 7. week. In present study, CT was superior to periapical radiography technique in the evaluation of different treatment methods of periapical lesions because of the three dimensional features. In addition, low-dose CT application was used to prevent the patients from the negative effects of the radiation, so the total radiation dose was not reached the classical CT dose in all evaluation periods, is the other advantage of the procedure. When compare with plain radiographs, CT has many advantages and must be frequently used in oral and maxillofacial surgery.
Collections