Erişkinde kesicilerin ve alt çene ekleminin biyomekanik ilişkilerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
115 ÖZET Bu çalışmada, Kubein-Messenburg ve arkadaşlan'nın ortodontik tedavi görmüş ondört birey üzerinde geliştirmiş oldukları anterior ve posterior rehberliklerin biyomekanik ilişkisini, ortodontik tedavi görmemiş normal oklüzyona sahip yetmiş erişkin birey üzerinde sınamak, doğal diş dizilerinde geç dönem çapraşıklığın etiyoloj isine ışık tutabileceği düşüncesi ile yaşa bağlı olarak bu ilişkilerde değişiklik olup olmadığını değerlendirmek amaçlanmıştır. Çalışma kapsamındaki eklem problemi olmayan yetmiş birey 18-23, 24-29 ve 30-50 yaşlar arasında olmak üzere üç yaş grubuna ayrılarak incelenmiştir. Bireylerden SAM Aksiyografi ile kondillerin maksimum protrüzyon hareketinin kayıtlan alınmıştır. Bu kayıtlar lateral seralometrik radyografiler üzerine taşınmış ve Kubein-Messenburg ve arkadaşlan'nın dört kollu mekanizma (four-bar-chain) olarak tanımlanan biyomekanik yaklaşımı 26 parametre üzerinde incelenmiştir. Aynca lateral sefalometrik radyografiler üzerinde 29 adet ölçüm yapılmıştır. Yaş gruplan arasındaki ölçüm farklan varyans analizi ile istatistiksel olarak değerlendirilmiş, daha sonra üç yaş grubu birleştirilerek ölçümler arası korelasyonlar incelenmiştir. Bu çalışmada tüm bireylerde mandibulanın protrüziv hareketlerinin tek salınımlı - tek geçmeli krank mili olduğu (Throttle crank) ve Grashoff teoreminin doğrulandığı; alt keser dişlerin kesici kenarlarının üst keser dişlerin palatinal kurvatürleri üzerinde Bp noktasında konumlanmadığı; alt keser dişlerin uzun ekseninin menteşe ekseni noktası ve kesici kenar noktalarından geçen doğruya dik olmadığı ancak dike yakın bir şekilde konumlandığı ve biyomekanik ilişkinin temel ifadesinin bireylerin %21,42'sinde geçerli olduğu bulunmuştur. Üç yaş grubunun ortalamalarının karşılaştınlmasında ikinci ve116 üçüncü gruplar arasında gama 'y' açısı, birinci ve ikinci gruplar arasında SNB açısı, birinci ve üçüncü gruplar arası NA/üstl açısı ve birinci ve üçüncü gruplar arası teta '8' açısı bakımından istatistiksel olarak önemli farklar bulunmuştur. Bulguların korelasyon analizi ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda ise protrüziv alt keser diş konumlarında protrüziv mandibular hareket sınırlarının azaldığı; interinsizal açının artmış olduğu durumlarda mandibular mobilite sınırlarının ve kondillerin maksimum protrüziv hareket sınırının arttığı; artmış vertikal yüz boyutlarında mandibular mobilite sınırlarının ve maksimum protrüziv hareket sınırının azaldığı; protrüziv mandibular hareketlerin anterior rehberlik, posterior rehberlik ve ilk eğim açısı ile belirlendiği, optimum protrüziv mandibular hareketlerin elde edilebilmesi için özellikle alt keser dişlerin konumuna ve üst keser dişler ile olan temas noktasına dikkat edilmesi gerektiği; biyomekanik açıdan bireysel kompanzasyon mekanizmalarının çalışmış olabileceği ve yaş faktörü ile ilişkili net bir bulgu elde edilemediği, ancak yine de posterior ve anterior rehberliklerin birbirinden bağımsız olmadığı, biyomekanik açıdan birbirleri ile kompleks bir şekilde bağıntılı oldukları sonucuna varılmıştır. 117 SUMMARY The main purpose of this study is to verify the biomechanical relation between the anterior and posterior guidances developed by Kubein-Messenburg et. al. on 14 orthodontically treated cases, on 70 orthodontically untreated adults with normal occlusions and to see whether this relation is age -dependent with the hope that this may shed some light on late mandibular arch crowding. The 70 individuals in the study group who did not have any TMJ disorders were split into three age groups namely 18-23, 24-29 and 30-50. The maximum protrusive movement of the condyles were recorded by SAM Axiography. These records were transferred on the lateral cephalometric radiographies and were analyzed cephalometrically in terms of 26 parameters using the biomechanical approach (also called the four-bar-chain mechanism of Kubein-Messenburg et. al.). We have also carried out 29 measurements on the lateral cephalometric radiographies. The differences in the measurements between the age groups are statistically analyzed using the variance analysis method, and finally the correlations between the measurements were computed on all three groups. We have found that the purely protrusive movement of the mandible is of the throttle crank type, verifying the Grashoff theorem; that the incisal edges of the mandibular incisors are not positioned at the transition point of palatal concavity to the palatal convexity (basepoint Bp); the long axis of the mandibular incisors are not perpendicular, but almost perpendicular, to the line connecting the Bp and the hinge axis; and that the main118 biomechanical properties of the above mentioned relation is valid for the 21,42% of the study group. In comparing the mean values of the measurements of the three age groups, we have found that the angle y between the second and the third groups, the SNB angle between the first and the second groups, NA/1 angle between the first and third groups, and the angle 6 between the first and third groups were found to be statistically significant. When the findings were analyzed together with the correlations, we found that, in purely protrusive mandibular movement, the range of mobility is decreased when the mandibular incisors are in protrusive position; the range of mobility and the maximum protrusive range of movement is decreased when the interincisal angle is increased; the range of mobility and the maximum protrusive range of movement is decreased and when the vertical dimension of facial height is increased; and that the purely protrusive mandibular movement is determined by the anterior and posterior guidances, as well as the initial inclination angle; and to obtain the optimum mandibular movements, the positions of the mandibular incisors and their contact points with the upper incisors are to be carefully adjusted; that a definite dependancy of the biomechanical relationship to the age does not exist, but the anterior and posterior guidances are not totally unrelated, and they are biomechanically related in a complex manner.
Collections