Ortognatik cerrahi hastalarında geleneksel ve piezoelektrik yöntemlerle yapılan kemik kesilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi

Abstract

Ortognatik cerrahi operasyonları gerek mandibulaya, gerek maksillaya gerekse her ikisine birden yapılan cerrahi işlemdir ve dentofasiyal anomalinin düzeltilmesinde, tüm çene ve diş fonksiyonlarının düzeltilmesinde rutin olarak uygunlamaktadır. Cerrahinin her alanında amaç; en az doku travması yaratarak daha az komplikasyona yol açmak daha rahat bir cerrahi sonrası dönem garanti etmektir. Piezoelektrik cerrahi, ultrasonik titreşimler kullanarak güvenli ve etkili osteotomiler yapılmasını sağlayan, doku travmasını ve hasta morbiditesini en aza indirgeyen yeni bir tekniktir. Bu çalışmanın amacı konvansiyonel döner aletlerle ve piezoelektrik cerrahi yöntemiyle yapılan ortognatik cerrahi operasyonlarda, hastaların postoperatif şikayetlerin başında gelen ödem, uyuşukluk ve ağrının, hasta memnuniyetinin ve operasyon süresinin karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesidir. Bu çalışmaya iskeletsel gelişimi tamamlamış, maloklüzyon sebebiyle çiğneme fonksiyon bozukluğu bulunan 200 hasta üzerinden retrospektif olarak incelenmiştir. Bu hastalar, Kontrol grubu ve Piezo grubu olmak uzere 2 ana gruba ayrılmıştır. Her iki ana grupta yapılan ameliyatın tipine göre 3'er alt grup bulunmaktadır; Le Fort I alt grubu, BSSRO alt grubu ve çift çene alt gruplarıdır. Gruplar arasında değerlendirme postoperatif 1 gün, 1 hafta, 1, 3 ve 6 ayda yapılmaktadır. Değerlendirme yapılırken her alt gruptaki hastalardan elde edilen sonuclar, diğer ana grupta aynı ameliyatı olan hastalarla karşılaştırılmıştır. Piezoelektrik cerrahi operasyonu sonrası ödem, nöro-duyusal bozukluk ve ağrı derecesinin geleneksel tekniklerden daha az olduğunu bulunmuştur. Hasta memnuniyetinin piezoelektrik cerrahi tekniği kullanımı sonrası daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Operasyon süreleri karşılaştırıldığında, piezoelektrik cerrahi tekniğinde operasyon süresi daha uzun bulunmuştur. Bu çalışma, piezoelektrik cerrahi cihazının seçici kesim yapma özelliğinden dolayı, kritik çevre yumuşak dokuları koruyarak hastalar için son derece güvenli bir osteotomi sağladığını göstermektedir.

Orthognatic surgical operations may include the mandible, maxilla or both jaws at the same time and are routinely utilized in order to fix dentofacial anomalies and rehabilitate jaws and tooth functions. Piezoelectric surgery is a new technique that uses ultrasonic vibrations in order to perform effective osteotomies and minimizes tissue damage and patient morbidity. The aim of this study is comparatively evaluate primary postoperative patient complaints such as edema, paresthesia and pain, patient satisfaction and operation times of orthognatic surgical operations performed with conventional drills and piezoelectric surgery. 200 patients with completed skeletal growth and malocclusion due to mastication dysfunctions were retrospectively evaluated. These patients were divided into two main groups named Control and Piezo groups. Each group was divided into 3 sub groups; Le Fort 1, BSSRO and Bimaxillary sub groups. The evaluation between groups is made postoperative 1 day, 1 week, 1, 3 and 6 months. In order to evaluate each sub group, the data acquired from specific sub group was compared to the sub group with the same name in the other main group. After piezoelectric surgery edema, neurosensory dysfunction and pain levels were found to be lesser than conventional techniques. Patient satisfaction was found to be higher in piezoelectric surgery patients. When operation times were compared piezoelectric surgery was discovered to take longer to finish the osteotomy. This study shows that the selective cutting ability of the piezoelectric surgery device provides extremely safe osteotomy for patients by performing selective osteotomy, thus preserving critical adjacent soft tissues