Maksillofasial silikonların 3 farklı rezin esaslı materyale bağlanma dayanımının belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çene-yüz defektine sahip olan hastaların estetik ve fonksiyonel bütünlüğünü sağlayabilmek amacıyla hazırlanan çene-yüz protezlerinde en sık karşılaşılan sorunlardan biri silikon elastomer ve akrilik rezin kaide arasındaki bağlantının yetersiz olmasıdır. Bu çalışmanın amacı, silikon elastomerlerin 3 farklı akrilik rezin materyale bağlanma dayanımlarının incelenmesi, bu akrilik rezin materyallere uygulanan yüzey işlemlerinin yüzey pürüzlülüğü ile bağlanma dayanımına etkisinin incelenmesidir. Isı ile polimerize, otopolimerize ve ışık ile polimerize akrilik rezin materyallerden örnekler hazırlandı (75x15x3 mm). Her akrilik rezin materyalden hazırlanan otuz örnek, üç gruba ayrıldı (n=10). Her gruba hard frezle pürüzlendirme, retansiyon çizgileri ve polisajlama yüzey işlemleri uygulandı. Tüm örneklere, profilometre cihazıyla yüzey pürüzlülüğü ölçümü yapıldı. Primer uygulandı ve silicon elastomer akrilik rezin üzerine bağlandı. Silikon elastomer ve akrilik rezin arasındaki bağlanma dayanımı sıyrılma testiyle belirlendi. Yüzey pürüzlülüğü ve bağlanma dayanımı verileri iki yönlü varyans analizi (?=0,05) ile değerlendirildi. Gruplar arasındaki farklılıklar Tukey testi ile belirlendi. Bağlanma dayanımı ve yüzey pürüzlülüğü arasındaki ilişkinin araştırılması için Spearman'ın korelasyon katsayısı kullanıldı (p<0,05). Retansiyon çizgileri hazırlanan gruplar en yüksek ve polisaj uygulanan gruplar en düşük yüzey pürüzlülüğü değerlerini gösterdi ve gruplar arasındaki farklar istatistik olarak anlamlıdır (p>0,05). Sıyrılma dayanımı testi verilerinin analizi sonucunda; tüm yüzey işlemlerinde ışık ile polimerize akrilik rezin materyalinin ortalama sıyrılma dayanımının diğer materyallerden istatistik olarak yüksek olduğu saptandı.(p<0,05). Bütün akrilik rezin materyallerde, polisaj uygulanmış gruplar en yüksek sıyrılma dayanımı değerlerini gösterdi. Korelasyon analizinde bağlanma dayanımı ve yüzey pürüzlülüğünde negatif yönlü bir ilişki tespit edildi (r = -0,495). Tüm gruplarda yüzey pürüzlülüğü azaldıkça bağlanma dayanımı arttı ve bu ilişki istatistik olarak anlamlıdır (p<0,05). Tüm gruplarda en sık oluşan başarısızlık tipi koheziv tiptir. One of the most frequently encountered problem is the insufficient bond between silicone elastomer and acrylic resin base in maxillofacial prostheses which are prepared for providing aesthetic and functional integrity of patients have maxillofacial defects. The purpose of this study is to investigate the effect of the surface treatments on the surface roughness of 3 different resin based materials and on the bond strength between maxillofacial silicones and these resin based materials. Specimens (75x15x3 mm) were prepared from heat-polymerized, autopolymerized and light-polymerised acrylic resin materials. Thirty specimens prepared from each acrylic resin material were divided into three groups (n=10). Hard drill roughening, retentive lines and polishing were the surface treatments applied to each group. Surface roughness measurements were made on all samples using a profilometer. Primer was applied and silicone elastomer was packed on the acrylic resin. Bond strength between silicone elastomer and acrylic resin was determined with peel test. Data of surface roughness and bond strength were analyzed by two-way analysis of variance (α = 0.05). Differences between the groups were determined by the Tukey test. Spearman's correlation coefficient was used to investigate the relationship between bond strength and surface roughness (p <0.05). The retentive lines groups showed the highest and the polished groups showed the lowest surface roughness and the differences between the groups were statistically significant (p> 0.05). Peel strength test data revealed that, for all surface treatments, peel strength of light polymerized acrylic resin material was the highest than other materials with statistically significance (p <0,05). For all acrylic resin materials, polished groups showed the highest peel strength values. Correlation analysis revealed a negative correlation was found between bonding strength and surface roughness (r = -0,495). In all test groups, as the surface roughness decreased, the bond strength increased and this relationship was statistically significant (p <0.05). The most common type of failure in all groups was the cohesive type.
Collections