Gümüş diamin florürün sekonder çürük oluşumunu önleme etkinliğinin ve kompozit rezin restorasyonların dentine bağlanma dayanımı üzerine etkilerinin in vitro olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu in vitro tez çalışmasının amacı %38'lik gümüş diamin florürün sekonder çürük oluşumunu önleme etkinliğinin ve kompozit rezinlerin dentine bağlanma dayanımı üzerine etkisinin, sodyum florür ve titanyum tetraflorür gibi flor içeren diğer remineralizasyon ajanları ile in vitro ortamda karşılaştırılarak değerlendirilmesidir. Çalışma, iki bölüm halinde oluşturuldu. Çalışmanın birinci bölümünde çekilmiş 12 adet sağlam insan 3. molar dişlerinin mezial, distal, bukkal, lingual yüzeylerine 4x2x2 mm boyutlarında kaviteler hazırlandı. İlk gruba %38'lik gümüş diamin florür solüsyonu, 2. gruba %2'lik NaF solüsyonu, 3. gruba %2'lik TiF4 solüsyonu ve 4. gruba deiyonize su uygulandı. Daha sonra dişler kompozit rezin ile restore edildi. Termal siklusla yaşlandırılan örnekler otoklavla steril edildi. Bakteriyel yöntemle S. mutans, L. acidophilus suşları kullanılarak 28 günde oluşturulan lezyonların hacimleri mikro bilgisayarlı tomografi yöntemi ile değerlendirildi. Çalışmanın ikinci bölümünde, mikrogerilim bağlanma dayanımı testi (GBDT) için dişlerin oklüzal mineleri dentin açığa çıkarılacak şekilde uzaklaştırıldıktan sonra solüsyonlar uygulandı. Hazırlanan dentin yüzeylerine 4 mm kalınlığında kompozit rezin yerleştirildi. Düşük hızlı kesme cihazıyla örnekler kesilerek her bir grup için 20 mikro örnek hazırlandı. Gerilme kuvveti 0,5 mm/dk hız ile uygulanarak bağlanma dayanımı MPa olarak hesaplandı. Stereomikroskop kullanılarak mikro örneklerin kırılma tipleri değerlendirildi. Elde edilen veriler anlamlılık p<0,05 düzeyinde alınarak istatistiksel olarak değerlendirildi. Her iki çalışmaya ait verilerin analizleri SPSS 21.0 V (IBM, Chicago, ABD) istatistik paket programı kullanılarak yapıldı. GDF grubunda restorasyon çevresinde oluşan sekonder çürük lezyon hacmi en az iken bunu sırasıyla TiF4, NaF ve kontrol grupları takip etti. Fakat tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre gruplar arasında istatististiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı (p0,05). Gruplara ait GBDT verileri karşılaştırıldığında en yüksek değeri kontrol grubu gösterirken bunu NaF, TiF4 ve GDF grupları takip etti. GDF grubunda kompozit rezinlerin dentine bağlanma dayanımı kontrol ve NaF gruplarından anlamlı düzeyde düşük bulunurken (p<0,05), NaF grubu ile kontrol grubu arasında ise anlamlı düzeyde fark bulunmadı (p>0,05). TiF4 grubu ile hiç bir grup arasında bağlanma dayanımı açısından anlamlı düzeyde fark görülmedi (p>0,05). Bu bulgular GDF'nin sekonder çürük oluşumunu engelleme etkinliğinin daha uzun dönemli çalışmalarla araştırılması gerektiğini göstermektedir.Anahtar Kelimeler: Gümüş diamin florür, Sekonder çürük, Mikrotomografi The aim of this study, the effect of silver diamine fluoride (SDF) on the inhibition of secondary caries formation and the dentine binding strength of composite resins was compared in vitro with sodium fluoride and titanium tetrafluoride. The study was formed in two parts. In the first part of the study, 12 non caries human third molar teeth were used. Four surface of each tooth were prepared with dimensions of 4x2x2 mm. The cavities were divided into 4 groups, one for control and the other 3 for use in experimental groups. These 4 groups were identified as 38% silver diamine fluoride 2% NaF, 2% TiF4 and deionized water. After applying agents to all groups, the teeth were restored with a composite resin. The samples were subjected to thermal cycling. Subsequently all samples were sterilized by autoclaving. Samples were incubated with S. mutans and L. acidophilus to form biofilm and incubated at 37°C for 28 days. The lesion volume were evaluated with a microtomograph device. The second part of the study, microtensile bond strength were measured. The occlusal enamel of the teeth were removed by cutting under water cooling to reveal the dentin. The teeth in first group were applied 38% silver diamine fluoride, the teeth in second group were applied NaF 2%, the teeth in third group were applied TiF4 and the teeth in last group were applied deionized water. Then 4 mm composite resin was placed in two layers and polymerized. The restored teeth were cut with a low speed cutting device. Thus, 20 micro samples were prepared for each group. The tensile strength was applied at a rate of 0.5 mm/min and the bond strength was calculated in MPa. After the test, the fracture types were evaluated by examining the micromorphology of the fractured surfaces of all micro samples using a stereomicroscope. The obtained data were statistically evaluated at p<0.05. In the SDF group, the secondary caries lesion volume around the restoration was minimal. However, no statistically significant difference was found between the groups (p>0,05). In the SDF group, the bond strength of the composite resins was significantly lower than the control and NaF groups (p<0,05), while there was no significant difference between the NaF group and the control group (p>0,05). There was no significant difference between the TiF4 group and the other groups in terms of bond strength (p>0,05). These findings indicate that the efficacy of SDF in preventing secondary caries formation should be investigated with longer-term studies.Key Words: Silver diamine fluoride, Secondary caries, Microtomography
Collections