Expectations and practices for continuing professional development at Turkish state and foundation universities: A suggested model

Abstract

Bu araştırma üniversitelerin hazırlık okullarında görev yapan İngilizce öğretim görevlilerinin sürekli mesleki gelişim çalışmalarını, uygulamalarını, ihtiyaçlarını ve yaşadıkları sorunları çözümlemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın verileri Türkiye'de iki farklı şehirde bulunan iki özel ve iki devlet üniversitelerinde çalışmakta olan toplam 69 İngilizce öğretim görevlisi, sekiz öğretmen eğiticisi ve dört okul müdürü ile yapılan yarı- yapılandırılmış görüşme tekniği ve anketler aracılığıyla toplanmıştır. Veriler 2018-2019 akademik yılında elde edilmiş ve değerlendirilmiştir. Araştırmanın bulguları özel üniversitelerde yürütülen mesleki gelişim faaliyetlerinin öğretim kadrosunun ihtiyaçlarıyla daha çok örtüşme gösterdiğini, verimliliğin ve olumlu tutumun devlet üniversitelerine göre daha yüksek olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca özel üniversitelerdeki öğretim görevlilerinin mesleki gelişime verdikleri önemin, beklentilerinin ve motivasyon seviyelerinin mesleki gelişim biriminin kurulmasından bu yana artış gösterdiği görülmüştür. Buna bağlı olarak, öğretim görevlilerinin en belirgin ihtiyacı olarak ortaya çıkan öğrenci motivasyonunu arttırabilmenin özel üniversitelerde daha başarılı olduğu dikkat çekmektedir. Bununla birlikte, devlet üniversitelerindeki öğretim görevlilerinin ve öğretmen eğitimcilerinin sürekli mesleki gelişim konusunda daha az deneyimli olduğu; ancak, akademik geçmişlerinin özel üniversitelerde çalışanlara göre daha nitelikli olduğu yüksek lisans ve doktora çalışmalarıyla netlik kazanmıştır. Bu başarının asıl sebebinin okulda yürütülen mesleki gelişim faaliyetlerinden değil, kişisel çalışmalar sayesinde ortaya çıktığı saptanmıştır. Okullarda belirgin bir değerlendirme sisteminin olmayışı sadece gözlemler, anketler, toplantılar ve öğrenci başarı seviyesinin baz alınarak faaliyetlerin verimliliğinin değerlendirilmesi dikkat çeken bir bulgudur. Müdürlerin akademik personelin motivasyon seviyesini daima yüksek tutmaya çalışması ve öğretmen eğitimcilerinin niteliklerini ön plana çıkarmaları, okullardaki mesleki gelişim etkinliklerine verilen önemi açıklamaktadır. Devlet üniversitelerinde maliyet ve zaman büyük bir sorun teşkil ettiğinden yeterli sayıda faaliyet yapılamamaktadır. Özel üniversitelerde ise faaliyetlerin daha sık yapılma imkanının oluşu, ancak iş yükü sorunun mevcudiyeti müdürler tarafından ifade edilmiştir. Öğretim görevlilerinin öncelikle acil ihtiyaçlarının tespit edilmesi, personel profilinin iyi tanınması, mesleki gelişim etkinliklerinin sınırlarının genişletilmesi, hedeflerin belirlenmesi, program içeriğinin personel beklentilerine uygunluğu gibi öneriler ve etkin bulunan uygulamaların ışığında, çalışmanın sonunda yeni bir mesleki gelişim modeli önerilmiştir.

This study seeks to explore professional development needs, practices, and challenges of English language instructors who work at School of Foreign Languages of universities in Turkey. Data were gathered from 69 English language instructors, eight teacher trainers and four directors of two state and two foundation universities through semi-structured interviews, questionnaires in 2018-2019 academic year. The results demonstrated that professional development activities at foundation universities were more productive, and parallel to instructors' needs, thus academic staff had more positive attitude to professional development process than at state universities. In addition, it has been suggested that they respected to continuing professional development unit since it was founded in accordance with their regard, expectations and motivations. As a result, the most immediate needs among instructors, increasing students' motivation, was indicated to be better at foundation universities. It was found out that English language instructors and teacher trainers at state universities were less experienced; however, they had a more qualified educational background with their M.A. and PhD degrees. Nevertheless, their success was due to their personal attempts, and studies rather than professional development events in schools. Furthermore, only questionnaires, observations, meetings, and students' achievement rate constituted the bases of assessing the productivity of the programme and events. The directors in this study were conscientious to professional development activities in schools when their attempts to increase motivation level among instructors, and improve the qualities of teacher trainers were noticed. Funding and schedule were great challenges encountered at state universities, whereas, despite the frequency of events, the workload seemed to be the biggest difficulty at foundation universities. By regarding the suggestions and practices, such as learning the immediate needs of instructors, identifying their profiles well, maintaining programmes with international credibility, specifying long and short term goals, revealing the similarities between the content and the expectations of instructors, a new professional development model was presented at the end of the study.