The processing of compounds in adult second language learners of English and Turkish
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı İngilizce ve Türkçe bileşik sözcüklerin tek dilli ve orta ve ileri düzeydeki iki dilli yetişkinler tarafından nasıl işlemlendiklerini araştırmaktır. Çalışma İngilizce ve Türkçe bileşik sözcüklerin zihinde nasıl temsil edildiklerini ölçen birbiriyle paralel iki farklı testten oluşmaktadır. Maskelenmiş çağrıştırma tekniği ile sözcük tanıma testi uygulanarak İngilizce ve Türkçe bileşik sözcüklerin tek dilli ve iki dilli katılımcılar tarafından zihinlerinde nasıl işlemlendikleri araştırılmıştır. Testte yer alan sözcük türleri şu şekildedir: 10 adet anlam kayması olmayan bileşik sözcük (örn. headache 'baş ağrısı', head 'baş', ache 'ağrı'; kuzeydoğu), 10 adet kök sözcüklerden ilki ya da ikincisinin temel anlamdan uzaklaştığı bileşik sözcük (örn. grapefruit 'greyfurt', grape 'üzüm', fruit 'meyve'; büyükelçi), 10 adet iki kök içeriyormuş gibi algılanabilen ancak bileşik olmayan sözcük (örn. mandate 'emir', man 'adam', date 'tarih'; fesleğen) ve 60 adet ek içermeyen yalın sözcük (örn. crocodile 'timsah'; kaplumbağa) kullanılmıştır. İngilizce testinin sonuçlarına göre tek dilli katılımcılar bileşik sözcükleri biçimbirimsel ayrıştırma yöntemiyle işlemlemektedir. Bileşik sözcüklerde anlam kaymasının işlemlemede etkisi görülmüştür çünkü anlam kayması olmayan bileşik sözcüklerde bileşik sözcüğü oluşturan her iki çağrıştırıcı sözcük işlemlenirken, kök sözcüklerden ilki ya da ikincisinin temel anlamdan uzaklaştığı bileşik sözcüklerde sadece ikinci çağrıştırıcı sözcük işlemlenmiştir. Orta düzeyde İngilizce bilen iki dilli katılımcılarda çağrıştırıcı sözcüklerin işlemlenmediği, yani bileşik sözcüklerin bütünsel listeme yöntemiyle zihinde temsil edildiği bulunmuştur. İleri düzeyde İngilizce bilen iki dilli katılımcıların da bileşik sözcükleri biçimbirimsel ayrıştırma yöntemiyle işlemledikleri görülmüştür, fakat anlam kaymasının bileşik sözcüklerin işlemlenmesinde önemli bir etkisinin olduğu görülmüştür. Anlam kayması olmayan bileşik sözcüklerde birinci çağrıştırıcı sözcüğün işlemlendiği görülürken kök sözcüklerden ilki ya da ikincisinin temel anlamdan uzaklaştığı bileşik sözcüklerde ise çağrıştırıcı sözcüklerin işlemlenmediği tespit edilmiştir. Bu da ileri düzeyde İngilizce bilen iki dilli katılımcıların ikili işlemleme yöntemini kullandıklarını göstermektedir. Türkçe testinde tek dilli katılımcılar bileşik sözcükleri biçimbirimsel ayrıştırma yöntemiyle işlemlerken bu katılımcı grubunda da anlam kaymasının etkisi gözlemlenmiştir. Anlam kayması olmayan bileşik sözcüklerde ikinci kökü tanıma üzerine biçimbirimsel ayrıştırma yöntemi kullanılırken kök sözcüklerden ilki ya da ikincisinin temel anlamdan uzaklaştığı bileşik sözcüklerde ise bileşik sözcüğü oluşturan her iki sözcükte aktive edilmektedir. Orta ve ileri düzeyde Türkçe bilen iki dilli katılımcıların ise tek dilli katılımcıların aksine bileşik sözcükleri bütünsel listeme yöntemiyle zihinlerinde temsil ettikleri görülmüştür. The purpose of this study is to investigate the processing of compound words in English and Turkish with monolingual and sequential bilingual adults with intermediate and advanced level proficiency. The present study includes two different but parallel experiments on compound word recognition, one in English and one in Turkish. By using a masked priming experiment, the processing of English and Turkish compounds by monolingual and sequential bilinguals is examined. The stimuli involve transparent-transparent compounds (e.g., headache; kuzeydoğu 'northeast', kuzey 'north', doğu 'east'), partially-opaque compounds (e.g., grapefruit; büyükelçi 'ambassador', büyük 'big', elçi 'delegate'), pseudocompounds (e.g., mandate; fesleğen 'basil', fes 'fez', leğen 'bowl/pelvis'), and monomorphemic words (e.g., crocodile; kaplumbağa 'turtle'). The results of the English study demonstrate that English monolinguals decomposed compound words. When semantic transparency of the compound is examined, the findings suggest that both constituents are activated in transparent-transparent compounds whereas only the second constituent is accessed in partially-opaque compounds, indicating the influence of semantic transparency on compound processing. No priming is observed for intermediate level sequential bilinguals, suggesting that they do not employ decomposition. Advanced level sequential bilinguals also employ decomposition for compounds, but semantic transparency plays a crucial role because constituent 1 is accessed in transparent-transparent compounds, yet no priming effect is obtained for partially-opaque compounds, implying dual-route access for English compounds. The Turkish study shows that monolingual Turkish participants recognize compound words on the basis of their constituents (i.e. via decomposition); however, the effect of semantic transparency is also observed in the group. Transparent-transparent compounds are accessed by recognizing the second constituent (i.e. the head of the compound) while both constituents are activated for partially-opaque compounds. In contrast, neither the advanced nor the intermediate-level sequential bilingual groups show native-like processing revealing whole-word access.
Collections