Pre-service EFL teachers` perceived and actual reflectivity levels on reports written during practicum

Abstract

Öğretmen eğitimi programlarında yansıtıcı düşünme, öğretmen adaylarının öğretimin planlama, uygulama ve değerlendirme süreçleri üzerinde düşünmesini sağlayan ana uygulamalardan biridir. Ayrıca, yansıtıcı etkinliklerle desteklenen öğretmenlik uygulaması tecrübesi, öğretmen adaylarına teorik bilgileri uygulamaya koymak için fırsat sunar. Fakat, yansıtıcı düşünme belirli seviyelerde kendine göstermektedir. Bu nedenle, bu çalışma öğretmen adaylarının algılanan ve öğretmenlik uygulaması sırasında verilen çeşitli yansıtıcı etkinlikler üzerindeki gerçek yansıtma düzeylerini araştırmaktır. Nicel veriler, Taggart ve Wilson (2005) tarafından geliştirilen yansıtıcı düşünme enstrümanı vasıtasıyla 70 öğretmen adayından toplanmıştır. Gerçek yansıtıcı düşünme düzeylerini gösteren nitel veriler, 9 öğretmen adayının yazdığı toplam 207 (4 öz-değerlendirme, 4 akran değerlendirme, 14 haftalık gözlem ve bir genel değerlendirme) yansıtıcı raporlardan gelmektedir. Öğretmen adaylarının 9'u teknik, bağlamsal ve diyalektik yansıtma düzeyleri, yansıtıcı düşünme enstrümanından aldıkları toplam puanlara dayanarak seçildiler. Sonuçlar öğretmen adaylarının algılanan yansıtma düzeylerinin çoğunlukla bağlamsal düzeyde olduğunu, ardından diyalektik ve teknik seviyelerde olduğunu göstermiştir. Ancak, raporlarında çoğunlukla algıladıklarının aksine dersin planlaması ve zaman yönetimi gibi teknik konulara odaklanmışlardır. Ayrıca, yansıtıcı etkinliklerin türüne bağlı olarak yansıtma düzeyleri bir miktar farlılık göstermiştir. Öğretmenlik uygulaması sırasında, bazı rehber eden sorulara cevaben yazdıkları genel değerlendirme raporunda daha ileri düzeyde yansıtma yapmışlardır. Bu bulgular ışığında, çalışma öğretmen adaylarının gerçek yansıtma düzeylerini geliştirmede farkındalık yaratan yansıtıcı etkinlerin öğretmen eğitimi programlarına entegre edilmesinin önemini vurgulamaktadır.

Reflective thinking in teacher education programs has been considered one of main practices that enables pre-service teachers to think on the planning, implementation and evaluation processes of teaching. Besides, practicum experience supported with reflective tasks provides prospective teachers with an ample opportunity to put theoretical knowledge into practice. However, reflection manifests itself in certain levels, and perceived and actual reflectivity levels may not always match. Therefore, the present study investigates pre-service EFL teachers' perceived and actual levels of reflectivity on a variety of tasks assigned during their practicum. The quantitative data was collected from 70 pre-service teachers through the Profile of Reflective Thinking Instrument developed by Taggart and Wilson (2005). The qualitative data showing their actual levels of reflectivity, however, came from a total of 207 reflective tasks (namely 4 self-evaluation, 4 peer-evaluation, 14 weekly observation, and one overall evaluation reports) written by 9 of these pre-service teachers selected on the basis of scores they obtained on the instrument to represent technical, conceptual, and dialectical levels of reflectivity. The results showed that pre-service teachers' perceived levels of reflectivity were mostly at contextual level followed by dialectical and technical levels. However, in their reports they mostly focused on the description of their activities and objectives as well as technical issues like planning and time management, which made their reflections at technical level unlike their perceptions. Besides, their reflectivity has shown some variance depending on the type of task. In the overall evaluation reports in which they evaluated the practicum in response to some guiding questions they made more advanced level reflections. In light of these findings, the study discussed the importance of integrating awareness raising activities and reflective tasks to initial teacher education programs to improve pre-service teachers' actual reflectivity.