Tarihi çevreleri koruma sürecinde yaşanan fiziksel ve sosyo-kültürel değişim, Ankara-Ulus tarihi kent merkezi İstiklal Mahallesi örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarihi çevreler, gerek alan bazında (kentsel sit ilan edilmiş olsun, olmasın) gerekse de yapı bazında tescilli yapıları ile zaman içerisinde değişim, eskime ve dolayısıyla köhneme sürecine girmektedir. Bu alanların ülkemiz koruma mevzuatı çerçevesinde korunabilmesi ve dolayısıyla gelecek kuşaklara aktarılabilmesi, şüphesiz kamu eliyle üretilen politikaların hayata geçirilmesi, bu alanlarda yaşayanların bilinç ve desteğiyle mümkün olabilmektedir.Kentsel mirasın bir parçası olan tarihi çevreler, geçmişten gelen ve yok olmaya yüz tutmuş bir çok değeri taşımaktadırlar. Mahalle kavramı, komşuluk ilişkileri, geleneksel yapı teknolojisi, uzmanlaşmış üretim ve ticaret gibi bir çok değer tarihi çevrelerin özelliklerindendir.Tarihi çevrelerde gerek tescilli gerekse de bunlarla bir bütün oluşturan diğer geleneksel konutların mülk sahiplerince terk edilmesi, bu mülklerin kente göç eden düşük gelirli nüfusa bırakılması, bu mekanların toplumsal ve fiziksel yapısını değiştirmektedir. Satış ve de miras yoluyla el değiştiren mülkler süreç içerisinde birçok mirasçının olmakta ya da satın alan kişice uzun vadede farklı tasarruf için kullanılması düşünülmekte ve dolayısıyla koruma bilinci ortadan kalkmaktadır. Ayrıca bu yapıların mülkiyet yapısına bakıldığında, mülkiyet yapısının bölünmüşlüğü, küçük parselli oluşu, karmaşıklığı, finansal ve bugünkü kullanıcıları kaynaklı?vb. sorunlar sebebiyle, koruma ve yapının geleceği adına, rölöve ve tipoloji çalışmaları, sağlıklaştırma, onarım, yenileme, temizleme işlemlerinin yapılması, bu çevreleri yıpratan, kirleten işlevlerden arındırılması, kültürel işlevler gibi yeniden kullanım alternatiflerinin geliştirilmesi vb. fikir üretmeyi, bu anlamda harekete geçebilmeyi imkansız hale getirmektedir.Tarihi çevrelerin bugünkü sahipleri ya da kullanıcısının yaşadığı yer hakkındaki bilinci oranınca o yeri sahiplendiği ve dolayısıyla koruduğu ortadadır. Bu anlamda geleneksel kültür değerlerinin (mahalle, komşuluk vb.) yapılı çevre ile bir bütün olarak ele alınması gerekmeli ve sosyal-kültürel yapıdaki hareket sürekli olarak izlenerek koruma sürecine olan etkileri değerlendirilmelidir. Kentsel miras bilincini ayakta tutabilmek için, gerek mirasçılar gerekse de tek başına mülk sahiplerinin mülk hakkındaki tasarrufunun takip edilmesi, bir yönetim ve örgütlenme modeli ile hareket etmelerinin sağlanması gereklidir.Bu araştırma ile, Ankara-Ulus tarihi kent merkezi, yenileme alanı içerisinde yer alan Cumhuriyet'in ilanından önce Yahudi Mahallesi olarak bilinen İstiklal Mahallesi (İstiklal ve Sakalar Mahalleleri), bu mahaleyi koruma sürecinde yaşanan fiziksel ve sosyo-kültürel değişim, mahallenin sosyo-demografik yapısı, tescilli yapılara ait el değiştirme verileri, planlama süreci ve geçmişten gelen araştırmalar ile karşılaştırmalı olarak ortaya konulmuştur. Historical environment with both urban sites and historical buildings generally go into the process of change and depreciation in time. Conservation of historical environment within the context of the conservation legislation in the country and transfer it to the next generations are undoubtedly depends on the actualization of the government policies and support and consciousness of the residents.Historical environments, which are parts of urban heritage, have many values coming from the past and which are about to disappear. The concept of neighborhoods and neighbor relations, traditional building technology, specialized production and commerce facilities are of those values historical environments have.Moving of the owners out of the neighborhood and to let the low-income migrants settle in historical buildings result in a change in social and physical structure of the neighborhood. Properties already passing through many hands by inheritance or sale are exploited for different purposes of different owners in the process and this leads to the loss of conservation consciousness. Shared, small-plotted and complex pattern of ownership make it almost impossible to create ideas about conservation, maintenance, renewal, refunctioning of historical environment and to come into action in that manner.It is obvious that the more the residents and users of those sites are conscious about the place they live, the more they claim to be the owner of the site and so conserve it. That?s why; traditional cultural values (such as neighborhood and neighbor relations) should be considered together with the built environment, movement in the socio-cultural structure should be followed continuously and its effect on conservation process should be evaluated. In order to keep urban heritage consciousness alive, development rights of both owners and inheritors should be followed and it should be provided that they act in accordance with a management and organization model.By this study, it is aimed to reveal physical, socio-cultural and socio-demographic change and data of ownership change of listed buildings in Istiklal Quarter (which in older times also called as Jewish Quarter and located in Ankara-Ulus Historical City Center Renewal Area) comparatively to present land-use pattern and past studies.
Collections