Türklerde mezar mimarisinin anadolu Selçuklu Dönemi Konya kümbetleri üzerinden tipolojik irdelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Eski çağlardan beri, ölüm ve mezar kavramları üzerinde düşünülmüş, dönem ve bölgelere göre farklı uygulama yöntemleri ve mezar mimarisi gelişmiştir. Bunları etkileyen en büyük unsur ise toplumların sahip oldukları din ve inanç sistemleridir. Geçmişten günümüze kadar toplumun dinine ve yaşayış biçimine uygun olarak; ölüyü gömme, mumyalayarak muhafaza etme, yakma gibi farklı defin yöntemleri denenmiştir. Bu defin yöntemlerinin uygulanış biçimleri mezar mimarisini de etkilemiş ve değişik mezar biçimleri ortaya çıkmıştır. Tez kapsamında, çok çeşitli kaynak taramaları ve araştırmalar sonucunda edinilen bilgiler ile tüm bu konulara değinilerek; İslamiyet'ten önce ve sonra Türklerdeki inanışlar ve dinler, ölüm anlayışı ve ölü gömme gelenekleri, bunlara bağlı olarak ortaya çıkan farklı mezar mimarisi örnekleri ve İslam öncesi mezar mimarisinin Anadolu Selçuklu mezar mimarisini nasıl etkiledikleri irdelenmiştir. Anadolu Selçuklu Dönemi mezar mimarisinin genel özellikleri, bilhassa kümbet kavramı üzerinde durulmuş ve bu konuda çeşitli örnekleri de içinde barındıran Anadolu Selçuklu Devletine başkentlik yapmış Konya şehri seçilmiştir. Şehrin; fiziki, coğrafi, iklim özelliklerine ve tarihi dönemlerine de kısaca yer verilerek Konya'daki mezar mimarisini etkileyen ve belirleyen şartlar ortaya konulmuştur. Tüm bu bilgiler ışığında Konya merkezindeki Anadolu Selçuklu türbeleri çeşitli kaynak taraması, yerinde ölçüm, tespit ve fotoğraflama ile yapılan karşılıklı değerlendirmelerle incelenmiş, bunlar içerisinde kümbet özelliği taşıyan ve bu şekilde isimlendirilmesinin daha doğru olduğu düşünülen 24 adet yapı belirlenmiştir. Belirlenen bu yapıların Konya dışındaki Anadolu Selçuklu örnekleriyle karşılaştırılması ve tipolojik analizi yapılarak, aralarındaki farklılık ve benzerlikler ortaya konulmuştur. Çalışmanın sonucunda Anadolu Selçuklu kümbetlerinin mezar mimarisini etkileyen unsurlar ile bunların gelişimi, köken ve kaynakları, hangi etkiler altında kalarak şekillendikleri değerlendirilmiş. Böylece nasıl adlandırılacağı ve hangi tipolojiye dahil edileceği sorunlu görülen özel yapılar tartışılarak sorunlara açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Since ancient ages, the concepts of death and grave have been thought on and varying by the time and region, different application methods are tried. The factors which affected most of these methods are socities religious and faith systems. From past to present, in compliance with the religion and the lifestyle of the societies; different funeral methods such as burying, mummifying and burning the corpses have been tried. The implementation of these different funeral methods have also affected the architecture of the graves and different shapes of graves arose. Within the context of the thesis, as a result of literature review and research, all of the aforementioned subjects are addressed and the faiths and religions which the Turks believed in before and after Islam, the concept of death, the burrying traditions and accordingly, different grave architecture examples and how the pre-Islamic grave architecture have affected the Anatolian Seljuks grave architecture are examined. The general characteristics of the grave architecture in the period of Anatolian Seljuks, especially the concept of kumbet is emphasized. In this context, the city of Konya is chosen as it was the capital city of the Anatolian Seljuk Empire, and it contains various examples in itself. The city's physical, geographical, climatic and historical features are analyzed briefly and the circumstances which influenced the grave architecture in Konya are revealed. In the light of all this information, the Anatolian Seljuk shrines in the center of Konya, are examined by literature review, in situ measurement, detection and photography. Among these, 24 constructions which possess the features of a kumbet, are identified. These constructions are compared with the other Anatolian Seljuks constructions outside the city of Konya and the typologic analysis is made. In addition, the differences and the similarities among them are axamined. As a result of the study, the elements that influenced the Anatolian Seljuks kumbet architecture and their development, their origins and their sources, the effects which shaped them are evaluated. Thus, how they will be named and in which typology they will be included are discussed. The special structures which are accepted as problematic are discussed too, and it is tried to clarify the questions.
Collections