Makedonya Üsküp`ün tarihi kent dokusunun incelenmesi ve koruma önerisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkler'in Horasan'da temellendirdiği Türk-İslâm Medeniyetini Avrupa'nın içlerine kadar ulaştırmıştır. Fuad Köprülü'nün `İstanbul-Osmanlı Medeniyeti` diye kavramsallaştırdığı bu özdeşleşme, 1392 yılında Üsküp'ün alınmasıyla Rumeli'de kendine alan bulmuş, 1453'te de İstanbul'un fethiyle özgün kimliğini oluşturmuştur. Avrupa'nın içlerine yayılmış Osmanlı Devleti, Avrupa'da yalnız siyasi değil, aynı zamanda derin kültür etkileri olmuştur. Bu bağlamda özgün kimliği ifade eden kentsel kimliğin, devamlılığının koşulu ve güvencesi olan kültürel miras değerleri, şehre özgü belirleyiciler olarak değerlendirilmelidir. Çalışma alanı olarak belirlenen Üsküp Türk Çarşısı'nın günümüz yaşam ve kültürü içinde ekonomik ve sosyal olarak doğru yerini bulması ve dönüşümünü daha insanca ve hakça gerçekleştirilmesi için çarşının kültürel sürdürülebilirliğini esas alan koruma yöntemleri belirlenmeye çalışılmıştır. Çarşısı özelinde geleneksel Türk şehir oluşumu ve gelişiminden bahsedilip çarşı içindeki mimari bileşenlerinin tipolojisi özetlenmiştir. Ayrıca çarşının toplumsal ve ekonomik boyutu da şehir kültürünün yaygınlaştırıldığı ahilik ocağı ile vakıf kültürü irdelenmiştir. Üçüncü bölümde bölgenin coğrafi ve iklim özellikleri açıklanmıştır. Çalışmanın dördüncü bölümünde Üsküp'ün planlamasıyla ilgili günümüzü de ilgilendiren kısmıyla Osmanlı öncesinden başlayarak yakın döneme kadar gelişen tarihsel süreç aktarılmıştır. Tezin beşinci bölümünde Üsküp'teki anıtsal eserler, kullanım türüne göre sınıflandırılmıştır. Altıncı bölümde günümüzde çarşının sosyal analizi açıklanmış ve anketlerden gelen bilgiler paylaşılmıştır. Yedinci bölümde daha önce çerçevesi çizilen mimari bileşenlerin, fiziki özellikleri, yerleşimleri, fonksiyonları, strüktürel özelliklerine göre dükkân dizileri halinde tipolojik araştırması aktarılmıştır. Sekizinci bölümde, Çarşı'nın özelinde kentsel korumanın zayıf noktaları belirlenmiştir. Bir sonraki bölümde de Osmanlı döneminde Anadolu ve Balkan coğrafyasında Üsküp Çarşısı benzerinde kurulan şehir çarşıları ile kıyas yapılmıştır. Son bölümde ise alan çalışmasının bulgularıyla birlikte tüm sonuçlar özetlenmekte ve ileride yapılabilecek araştırmalara yön verilmektedir. The Turkish-Islamic Civilization, which the Turks have based on in Khorasan, has reached Europe. This identification, which Köprülü conceptualized as `Istanbul-Ottoman civilization`, took its place in Rumeli with the acquisition of Skopje in 1392, and in 1453 it created its original identity under the conquest of Istanbul. The Ottoman Empire, has settled in Europe, of course, was not only political, but also deep cultural influences. In this context, the values of cultural heritage, which is the condition and safety of the continuity of the urban identity, which expresses the original identity, should be evaluated as city specific determinants. The protection methods based on the cultural sustainability of the bazaar have been tried to be determined so that the Skopje Turkish Bazaar, which is determined as the study area, finds its economic and socially correct place in today's life and culture and the transformation is done more humanly and rightly. The traditional Turkish city formation and its development in the bazaar is mentioned and the typology of the architectural components in the bazaar is summarized. In addition, the social and economic dimension of the bazaar has been examined in the culture of the foundation by means of the `ahilik ocağı`, where the city culture spread. In the third chapter, the geographical and climatic characteristics of the region are explained. In the fourth part, the historical process that developed from the beginning of the Ottoman period to the near turning was passed with the part which concerned the present about the planning of Skopje. In the fifth chapter, monumental Ottoman heritage in Skopje is classified according to their usage type. In the sixth chapter, social analysis of today's bazaar is explained and the information from the questionnaires are shared. In the seventh chapter, a typological survey of architectural components, settlements, functions and structural characteristics of the architectural components, which were previously drawn in frame, are presented. In the eighth chapter, the weak points of urban protection, in particular of the bazaar, have been identified. In the next section, Skopje Turkish Bazaar was compared with the city bazaars in the Anatolia and Balkan cities. In the last part, all the results are summarized together with the findings of the field work and directions for future research are given.
Collections