Çok katmanlı kentte koruma planlaması: Antakya örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kültürel mirası korumada güncel yaklaşımlar, geçmişin kayıtları ve medeniyetin kanıtları olan arkeolojik miras değerlerinin ait olduğu yerde korunmasını (in- situ) öngörmektedir. Bu yaklaşımla, arkeolojik mirasın öncelikle yerel halka sunularak, çağdaş yaşama katılmasını öngörmektedir. Bugünün kentindeki arkeolojik alanların bu yaklaşımla değerlendirilmesi, kent dışı alanlara göre daha sıkıntılıdır. Yani kentsel alanda bu miras değerlerinin atıl kalması veya kentsel gelişmeye ya da yapılaşmaya engel olarak görülmesi ve bu görüşü toplumun ve yasaların desteklemesi, yaratıcı çözüm ve yenilikçi yaklaşımlarla engellenebilir. Böylece, farklı strateji ve tekniklerle çağdaş kente katılan arkeolojik miras, kentlilere geçmişini anlama, farkındalık, sahiplenme, sorumluluklarını artırır. Arkeolojik değerler, kent planlamada referans alınacak temel kaynak olarak değerlendirilebilir. Ancak arkeolojik alanların kente katılımında uygulama yöntemleri ve teknikleri, arkeolojik değerlerin özgün değerlerine, yapısal durumuna ve potansiyellerine, fiziksel, kültürel ve anlam bütünlüğüne, temsiliyet gücüne göre farklılaşmaktadır. Yani bu konuya ilişkin bir şablon ya da kalıp yoktur. Çok sayıda ve nitelikte çok katmanlı kentleri barındıran Anadolu kentleri ve kentlileri için bu durum önem kazanmaktadır. Bu nedenle bu tez çalışmasında, farklı coğrafyalarda ve farklı arkeolojik değerlere sahip Ankara ve Antakya Kentlerindeki uygulama örnekleri karşılaştırmalı olarak değerlendirilerek, bu değerlerin kente kazandırılmasına ilişkin çıkarımlar elde edilmektedir. Küreselleşmenin bu değerleri kaybetme riskini artırmasıyla, acil ve uygulanabilir politikaların geliştirilmesi, bu tezin önemini de açıklamaktadır. Current approaches to the preservation of cultural heritage presuppose the preservation of archaeological heritage values, which are records of the past and evidence of civilization where they are located (in situ). With this approach, it is foreseen that archaeological heritage will initially be presented to local people to ensure their participation to contemporary life. Evaluating the archaeological sites in today's city with this approach is more troublesome than the urban areas. Thus, these heritage values left inactive in urban areas or considered as an obstacle to urban development or construction and society and regulations support this opinion, can be overcome with creative solutions and innovative approaches. So, the archaeological heritage that joins the contemporary city with different strategies and techniques increases the understanding, awareness, ownership and responsibility of the citizens. Archaeological values can be considered as the primary source for urban planning. However, the implementing methods and techniques in the participation of archaeological sites in the city differ according to the original values, structural status and potentials of the archaeological values, physical, cultural and integrity of meaning and representation power. In other words, there is no template or pattern for the subject. This situation is determined significant for Anatolian cities which involve many numbers of multi-layered cities with different characteristics and their residents. For this reason, in this thesis study, the implementation examples in Ankara and Antakya cities in different geographies and with different archaeological values are being assessed comparatively and inferences are provided in order to enrich the city with these values. As globalization increases the risk of losing these values, the development of urgent and applicable policies also explains the importance of this thesis.
Collections