Yıkanmış semen lekelerinden Dna elde edilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Şiddet; toplumlarda farklı şekillerde görülebilir. Fiziki şiddetin en önemli delilleri ise kan, semen, tükürük, kıl, tırnak gibi biyolojik delillerdir. Dünya ile birlikte ülkemizde de artan kadına yönelik şiddetin en sık rastlanan şekli cinsel saldırı, en çok rastlanan deliller ise kan ve semen lekeleridir. Yapılan birçok araştırmada; cinsel saldırıda bulunan kişilerin birçok vakada prezervatif kullanmadıkları, seminal sıvılarını mağdurun bedeni üzerinden çok mağdur veya kendi kıyafeti üzerine, yatak çarşaflarına veya ortamda bulunan diğer eşyalara transfer ettiği görülmüştür. Bu da olay yeri inceleme sonrasında ortamdaki çarşafların, mağdur çamaşırlarının incelenmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Fakat birçok olayda suçlunun delilleri karartmak için, mağdurun ise yaşadığı korku, panik, endişe gibi psikolojik durumlar sonrasında kendi bedeni ve kıyafetlerini temizleme eğiliminde olduğu ve hatta bu çamaşırları uzun süre sakladıkları görülmüştür. Bu da; birçok farklı sebeple olay sonrası adli birimlere hemen başvuramamış ve bir süre sonra şikâyetçi olmaya karar vermiş mağdurların umudunu yitirmelerine sebep olmaktadır.Mağdurlar, rutin kriminal incelemeler neticesinde bu gibi durumlarda kendilerinden alınan ve yıkanmış çamaşırlar üzerinden DNA elde edilemeyeceğini düşündüklerinden genellikle çamaşırlarını saklar veya inceleme için laboratuvara vermezler. Fakat son yapılan çalışmalar; çamaşır makinesinde farklı sıcaklıklarda, hatta birden çok kez yıkanmış çamaşırlardan dahi DNA elde etmenin mümkün olabileceğini ortaya koymuştur. Seminal sıvının özel yapısı ve sperm hücrelerinin kumaş liflerinde takılı kalmaları nedeniyle birden fazla yıkamada bile DNA elde edilebilmektedir. Elde edilen DNA miktarı çamaşırların yıkandığı deterjan türüne, lekeli kumaşın türüne, yıkama sıcaklığı ve yıkanan makinenin yıkama programı özelliklerine, kurutma şartlarına ve saklama süresi gibi koşullara bağlı olarak değişebilir.Bu çalışmanın amacı; yıkanmış olan çamaşırlardan DNA elde edilip edilemeyeceği, DNA miktarının ne olduğu ve elde edilen DNA ile bir kimliklendirme yapılıp yapılamayacağı sorularına cevap aramaktır.Bu çalışmada çalışmaya gönüllü olarak katılan kişilerden alınan semen örneklerinden, hem pamuklu hem de naylon karışımlı kumaşlara lekeleme yapılmıştır. Oda koşullarında kurutulan kumaşlardaki semen lekeleri otomatik çamaşır makinasında 40°C, 60°C ve 90°C sıcaklıklarda, yoğun olarak kullanılan raf ürünü deterjanla yıkanmış ve yine oda koşullarında kurutulmuştur. Yıkanmış ve kurutulmuş kumaş parçaları UV ışık kaynağı ile incelenmiş ve leke kalıntıları tekrar görünürleştirilmiştir. Bu aşamadan sonra yıkanmış her bir kumaşın lekeli kısmından alınan örneklerden iki ayrı izolasyon yöntemi ile DNA izolasyonu yapılarak, elde edilen DNA miktarları belirlenmiş ve elektroforez aşamasından sonra semen lekesinin sahibine ait (donöre) ait tam profiller elde edilebilmiştir.Bu çalışma sonucunda; hem DNA izolasyon yöntemleri, hem yıkama koşulları, hem de yıkanan farklı kumaşlar üzerinden ne kadar DNA elde edilebilirliği hakkında karşılaştırma yapılabilmiştir. Yıkanmış semen lekelerinin hangi koşullara kadar DNA analizi için yeterli olduğunun sınırları çizilmiştir. Sonuç olarak bu çalışma kriminal laboratuvarlara incelenmek üzere gönderilen yıkanmış çamaşırlar üzerinde daha ayrıntılı ve dikkatli çalışmalar yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca korku veya başka bir sebeple olaydan hemen sonra adli birimlere başvuramamış ve çamaşırları yıkadığı için sonuç alınamayacağını düşünen mağdurlara umut vermekle birlikte adaletin tecellisinde önemli bir ışık tutmaktadır. Violence can be seen in various ways in a society. The most important evidence of physical violence are the biological evidences such as. blood, semen, saliva and pilar. Blood and semen stains are the most common evidence of violence against women in our country and in the world. The most important evidence to find the perpetrator of sexual assault is the semen stain. In many studies, it has been observed that sexual assailants do not use condoms in many cases and transfer seminal fluids over the body of the victim, to their own clothes, bed linen or other objects in the environment. This reveals the necessity of examination of the bed linen and the victim's laundry after the crime scene investigation. However, in many cases, it has been seen that the assailant, in order to counter forensics, and the victim due to the psychological conditions such as fear, panic and anxiety tend to clean their own bodies and clothes. They even hide those laundries for a long time.This leads to the loss of hope of the victims who could not go to the judicial units immediately after the incident because of several reasons and decided to complain after a while.The victim tends to hide their clothes and do not hand them to the laboratory thinking that in such situations routine criminal research will not bring the necessary DNA result. However recent studies show that; DNA can be obtained from clothes even washed more than once with different temperatures in washing machine. Due to the special of seminal fluid and due to the fact that sperm cells get stuck in fabric fibers DNA can be obtained even after washing the clothes more than once. The amount of DNA obtained may differ depending on the type of washing agent that was used, type of the stained fabric, washing temperature, features of the chosen program of the washing machine used, drying conditions as well as preservation period.The aim of this study is to find out whether DNA can be obtained from the washed laundry, what is the amount of DNA and whether an identification can be made with the obtained DNA.In this study, both cotton and nylon blended fabrics were stained with semen samples taken from volunteers. Semen stains on the fabrics which dried under the room conditions were washed with detergent in the automatic washing machine at 40°C, 60°C and 90°C, and dried again under room conditions. The washed and dried pieces of fabric were examined by UV light source and stain residues were made re-visible. After this step, DNA was isolated from the stained part of each washed fabric by two different isolation methods.As a result of this study, the DNA isolation methods, washing conditions, and how much DNA can be obtained from different washed fabrics can be compared. The conditions under which washed semen stains are sufficient for DNA analysis are outlined.In conclusion, this study reveals the necessity of more detailed and careful studies on the washed laundry sent to criminal laboratories for examination. It gives hope to the victims who have not been able to go to the judicial units immediately after the incident for fear or for any other reason and who think that they cannot get results because they have washed the laundry. This also sheds an important light in the interest of justice.
Collections