İmamet doktrininin Şia-İmamiyye inançlarının şekillenmesindeki etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İmâmet Doktrininin Şiâ-İmâmîyye inançları üzerindeki etkisini kelâmî açıdan ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, İmâmîyye'nin temel kaynaklarından derlenen rivayet ve yorumlarda söz konusu etkinin izleri sürülmektedir. İmâmetin nas ve tayine dayandığını ileri süren İmâmîyye, imamın da peygamber gibi mâsum ve ona itaat edilmesinin farz olduğunu söylemektedir. Daha çok rivayetlerle temellendirmeye çalıştığı bu düşüncesine bazı nasları da dayanak yapan İmâmîyye, bu inancının bir sonucu olarak, nas ve tayin düşüncesini benimsemeyen sahabe ve diğer Müslümanları iman karşıtı lafızlarla nitelemektedir. İmamın üstün bir ilimle donatıldığını iddia eden İmâmîyye, onun güvenirliğine halel getirmemek amacıyla Allah'a `noksanlık` nisbetini gerektiren `bedâ` inancını benimsemektedir. Bir yandan bu inancı Allah'ın aşkınlığı ve ona kulluğun zirvesi olarak sunarken, diğer yandan da onu `nesh`le özdeşleştirmeye çalışarak, meşru bir zemine oturtmaya gayret etmektedir. İmâmeti nübüvvet, imamı da Hz. Peygamber'le özdeşleştiren İmâmîyye, tüm peygamberlik görev ve yetkilerine imamları da ortak kılmaktadır. Onlara atfettiği bu yetki ve üstünlüğü kabir ve âhiret hayatına dair inanç ve anlayışlarında da sürdürmektedir. Bu bağlamda, imamları kabir sorgusuna konu yapan İmâmîyye, onları `âmellerin şahidi`, `mevâzinu'l-kıst`, `hesabın sahibi`, `kasîmu'l-cenneti ve'n-nar` olarak nitelemekte, `Ricâlu'l-Ârâf`ın peygamberler ve imamlardan oluştuğunu söylemektedir. İmâmîyye'nin inanç ve anlayışlarını temellendirmek için yaptığı te'vîllerin bâtınî bir karakter taşımasının yanında, aktardığı rivayetlerin Ehl-i Sünnet kaynaklarında bulunmaması da, nas ve tayin düşüncesini naslarla uyuşmayan mezhebî bir yorum düzeyine indirgemektedir. In this study, which aims to reveal the influence of the Imamate doctrine on the beliefs of Shia's Imamiyyah in terms of kalam is traced this influence in the narratives and opinions on the subject compiled from the main sources of Imamiyyah. Asserting that Imamate is based on verse and nomination, Imamiyyah states that the Imam is innocent like a prophet and that obedience to him is obligatory. Imamiyyah, furthermore, using some nas as base to this idea, which it tries to ground rather on narratives, characterizes the companions and other Muslims, who do not adopt the idea nas and nomination, with anti-faith statements, as deprecators to the faith, as a result. Adopting the belief `badâ`, which necessitates the defiance `incompleteness` in Allah in order that the imam, allegedly illuminated with transcendent knowledge, and his trustworthiness will not be prejudiced, Imamiyyah presents this belief, on one hand, as the transcendence of Allah and the peak of worshipping Him, while on the other, tries to position it on a legitimate ground by identifying it with `naskh`. Identifying Imamate with prophecy and the Imam with the Prophet (p.b.u.h), Imamiyyah makes imams a partner of all the duties and attributes of prophecy as well. It also maintains in the beliefs and understandings of the grave and the life of the Hereafter this superiority and authority it attributes to the imams. Within this context, making imams the subject of grave inquiry, Imamiyyah characterizes them as `the witness of deeds`, `mawazinu'l-qist`, `the owner of doomsday`, `qasimu'l-cenneti wa'n-nar` and states that `Ricalu'l-Araf` is a group constituting of prophets and imams. In addition to the esoteric characteristics of the ta'wils of Imamiyyah in order that it grounds its beliefs and understandings on, the absence of narrations that Imamiyyah quotes in the sources of Sunni ecole degrades the idea nas and nomination to a specific and sectarian level comment.
Collections