Van-Gevaş yöresi anlatı geleneği(hikâye-masal)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Geleneksel sözlü kültür ürünleri, toplumun yaşayan kültürel belleğinin önemli bir unsurudur. Bu sözlü kültür ürünleri belli bir gelenek içerisinde oluşur ve yayılır. `Anlatı geleneği` diye adlandırılabilecek bu ürünlerin yaşatılması anlatımına ve aktarımına bağlıdır. Halkın kültürel birikiminin birer yansıması olan halk anlatılarının derlenip incelenmesi, toplumun da incelenmesidir. Çünkü bu ürünlerin her biri aynı bölgesel şartlarda gelişen ortak bir hafızayı temsil etmektedir. Sözlü kültür ürünlerinin aktarımı anlatıcı, dinleyici ve anlatım ortamının karşılıklı etkileşim ve iletişimi çerçevesinde gerçekleşmektedir. Bu etkileşim içerisinde bölgesel ve sosyal şartlar da barınmaktadır. Dolayısıyla sözlü kültür ürünlerinin incelenmesi çok yönlü bir bakış açısı gerektirmektedir. Bu da Performans Teori'nin ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiştir. Halk bilimi araştırmalarında Performans Teori'nin kullanımıyla birlikte halk anlatıları, sadece bir `metin` olmaktan çıkıp `sosyal bir olay` şeklinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Böylece bugüne kadar sürekli ihmal edilen sosyal çevre ve şartlar da önemsenmeye başlanmıştır. Bu çalışmada Performans Teori kullanılarak derlenen halk anlatıları; canlı, yaşayan bir unsur olarak ele alınıp anlatıcı, dinleyici ve anlatım ortamı bağlamında incelenmeye çalışılacaktır. Elde edilen sonuçlar dâhilinde Gevaş'ın anlatı geleneğinin nasıl şekillendiği ve aktarıldığı sorunsalı incelenecektir. Oral culture products that have existed since past times are the living cultural memories of the society. These oral culture products are formed in a certain tradition and continue to spread in a certain tradition. These products, which can be called narrative traditions, depend on the expression and transmission of the survival of these products. The examination of these products, which are the reflection of the cultural accumulation of the community, is in fact a study of the society. Because each of these products represents a common memory developing under the same regional conditions. The transmission of oral culture products comes true within the framework of the interaction and communication between the narrator, the listener and the narrative environment. This interaction also accommodates regional and social conditions. The study of folk narratives with Performance Theory, which requires a versatile examination, has led to the evaluation of narrative as a social event rather than just a text. So, the social environment and conditions that have been neglected until today have begun to be considered.The folk narratives compiled using the Performance Theory method in this study; will be considered as an alive, living element and examined in the context of narrator, listener and narrative environment and the problematic of Gevaş's narrative tradition will be evaluated within the results achieved.
Collections