Hakkari Beyliği (1130-1849)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İran ve Irak ülkelerinin sınırında ve ülkemizin güney doğusunun en uç noktasında yer alan Hakkâri; tarihi, doğası, sosyal ve kültürel dokusu, jeopolitik konumu, kaynakları, coğrafik yapısı ve tarihte farklı din ve milletlere mesken olması ile dikkatleri üzerine çekebilmiş bir serhat ilimizdir. İslam kültür ve medeniyetinin izlerini taşıyan çok sayıda esere ev sahipliği yapan Hakkâri ili, gerek coğrafi gerekse tarihte oynadığı roller açısından stratejik bir öneme sahiptir. Hakkâri'nin çok erken dönemde İslamlaşması, Yezidilik inancının çıkış merkezi olması, tarihte iz bırakmış önemli şahsiyetleri yetiştirmesi, Hıristiyanlığın Nesturilik mezhebinin patriklik merkezi olması açısından da manidardır.Tarihte Hakkâri, uzun yıllar kendilerini Abbasi hanedanlığının devamı olarak takdim eden mirler tarafından yönetilmiştir. Hakkâri Beyliği, miras olarak bizlere çok sayıda medrese, cami, tekke, kümbet, köprü, kale ve diğer mimari eserler ile Peygamberimize ait olduğu iddia edilen kutsal emanetleri bırakmışlar. Bunların yanısıra Hakkâri beyleri, kendi dönemlerine ışık tutan ve tarih yazıcılığı açısından önem arzeden `Mirname` adında manzum bir eseri tarihimize kazandırmışlar.Tarihteki Hakkâri bölgesi, bugün için çizilen sınırları aştığını, bölgede 12. yüzyıldan itibaren yedi asır boyunca bir beyliğin olduğunu söylemek mümkün. Bu beyliğin Selçuklular, İlhanlılar, Akkoyunlular ve Karakoyunlularla savaştıklarını, Osmanlı ve İran egemenlik alanlarındaki tampon bölgede ciddi politik mücadeleler verdiğini, genellikle Osmanlı'dan yana bir siyaset güttüğünü, çoğunlukla Osmanlı'ya bağlı hükümet statüsüyle bir sancak olarak varlığını devam ettirdiğini görmekteyiz. Ancak 19'uncu yüzyılın yarısında taht kavgaları, Hıristiyan tebaa ile yaşanan sorunlar ve Osmanlı Devleti'ne isyan gibi nedenlerden ötürü beylik yıkılmıştır. Hakkari, located on the border of Iran and Iraq and at the farthest point of the south-east of our country; has attracted attention with its history, nature, social and cultural texture, resources and geographical structure, and being a residence in different religions, sects and ethnities in history. The Hakkâri province, which hosts many cultural heritage traces of Islamic culture and civilization, has a strategic pre-requisite in terms of its role, both geographically and historically. It is meaningful that Hakkari was the origin of Yezidism's belief, cultivated important personalities that have left a mark on history and the patrician center of Nesturism sect as well as its early Islamization.In history, Hakkâri was governed by emirs, who for many years was introduced as a part of the Abbasid dynasty. Emirate of Hakkari have left mosques, lodges, kumbets, bridges, castles and other architectural monuments as well as the alleged sacred relics belonging to our Prophet. Besides these, the Hakkâri emirs have contributed to our history with a poem entitled `Mirname`, which sheds light on their own periods and is of great importance to historiography.It is possible to say that in the past, the district of Hakkâri province has exceeded the boundaries drawn for today and that it is a goverment for about seven centuries in the region. We see that this seigniory has given serious political struggles to the Seljukians, Ilkhanids, Akkoyunlus and Karakoyunlus, the buffer zone in the Ottoman and Persian sovereignty areas, and has continued to exist as a sanjak with a political stance mostly from the Ottoman side. However, the emirate was destructed because of fights for the throne, conflicts with the Christian subjects and the revolt against the Ottoman state in the mid-19th century.
Collections