Mutlağın bilgisi olarak Hegel`in tarih tasarımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Franzsız Devrimi'nin ardından toplumsal alandaki büyük değişiklikler felsefi düşüncenin üzerinde de oldukça önemli etkiler bırakmıştır. Bu açıdan kendi tarihinden en çok etkilenen filozoflardan biri de Georg Wilhelm Friedrich Hegel olmuştur. Hegel'in tarih tasarımına ilişkin ortaya koyduğu görüşler bütüncül bir perspektifle tüm felsefi düşüncesini de belirlemiştir. Tanınma ilişkisinin bir sonucu olarak ilerleyen tarih, Hegel anlatımında, hem bilincin hem kamusal alanın hem de devletlerin oluşmasına neden olmuştur. Bu açıdan bakıldığında temel metinlerinden Tinin Fenomenolojisi bilincin tarihsel ilerleyişini diyalektik bir süreç içinde anlatır. Yine önemli kavramlarından biri olan kapsayarak aşma (Aufhebung) ile bilincin özbilincinç kazanmasından başlayan dışsallaşma süreci mutlak bilgiye varana kadar ilerler. Hukuk Felsefesi metninde ise tarihin ilerleyişini kamusal alanının düzenlenmesine olanak sağlayan hukuk kurallarının nasıl belirleneceğini ve tarihin ilerlemesi sonucunda nasıl bir devlet düzeninde yaşanılacağını anlatır. Tarih Felsefesi metninde ise Hegel, devletlerin kendi çağları içindeki tarihsel ilerleyişini anlatır. Hegel'in diyalektik yönteminden hareketle ortaya koyduğu bu görüşleri genel olarak iki çerçevede incelemek mümkündür. Bunlardan ilki tarihin ilerleyen yapısının en nihayetinde bir noktada sonlanacağını ileri süren tarihin sonu tezidir. Tarihin sonu tezine sahip olan Kojeve, Markisist bir perspektif içinde Hegel'in tarih anlayışını yorumlarken; yine aynı bakış açısına sahip olan Fukuyama, tarihin sonu tezini liberal bir perspektifler değerlendirir. Diğeri ise diyalektik süreçle tanınma ilişkisinin, çatışmanın hiçbir zaman bitmemesinde dolayı, tarihin ilerlemesine devam edeceğini ileri süren sarmal model bir tarihsel yaklaşımı içerir. Sarmal model tarihsel yaklaşımında ise varoluşçu bir perpektif içinde tarihin sürekli devindiğini söyleyen Hyppolite ile yine Marksist bir perspektifle tarihin ilerlemeye hep devam edeceğini ileri süren Marcuse'un düşünceleri yer alır. Hegel'in düşüncesinde de söz konusu olan tarihsel yaklaşımlarda da tüm bu süreçler ise diyalektik bir bakış açısında ele alınır. After the French Revolution, the great changes in the social sphere have had a significant impact on philosophical thought. In this respect, one of the philosophers most affected by his own history was Georg Wilhelm Friedrich Hegel. Hegel's views on historical design have also determined his philosophical thought with a holistic perspective. In Hegel's expression, history as a result of recognition-relationship cause to the formation of both consciousness and public space as well as states. From this perspective, the Phenomenology of Spirit, one of the basic texts, explains the historical development of consciousness in a dialectical process. With sublation (Aufhebung), another important concept, the process of externalization, this begins with the acquisition of self-consciousness, proceeds until it reaches absolute knowledge. In the Philosophy of Right text, it is explained how the rules of law that allow the regulation of public space will determine the progress of history. It also explains how to live in state order as a result of the progress of history. In the Philosophy of Right, Hegel describes the historical progress of states during their own era. In general, it is possible to examine these views of Hegel based on the dialectical method in two frameworks. The first of these frameworks is the 'end of history' thesis, which asserts that the progressive structure of history will ultimately end at some point. Defending the thesis of the end of history, Kojeve interprets Hegel's understanding of history from a Marxist perspective. On the other hand, Fukuyama, who has the same perspective, discusses the end of history thesis from a liberal perspective. Another approach involves a spiral view of history that suggests that the relationship between the dialectical process and recognition will continue in the course of history, as the conflict never ends. The spiral view of history includes the ideas of Hyppolite, who has an existential perspective and says that history is constantly moving, and ideas of Marcuse, who has a Marxist perspective and asserts that history will always continue to progress. In Hegel's thought and historical approaches, all these processes are discussed from a dialectical perspective.
Collections