Kronik miyeloid lösemi tanılı hastaların klinik ve prognostik özellikleri ile tedavi yanıtlarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
KRONİK MİYELOİD LÖSEMİ TANILI HASTALARIN KLİNİK VE PROGNOSTİK ÖZELLİKLERİ İLE TEDAVİ YANITLARININ DEĞERLENDİRİLMESİDr. İsmet KızılkayaUzmanlık TeziVan, 2018AMAÇ: Kronik miyeloid lösemi (KML) pluripotent kök hücrenin anormal klonal çoğalması ile karakterize olup erişkin lösemilerinin %15'ini oluşturur. İnsidansı 1-2/100.000'dir. Tirozin kinaz inhibitörlerinden imatinibin KML tedavisinde kullanılmaya başlanmasından sonra kronik bir hastalık şeklinde uzun dönem takibinin yapılması sağlanmıştır. Çalışmamızda kronik miyeloid lösemi tanılı hastaların klinik ve prognostik özellikleri ile tedavi yanıtlarının değerlendirilmesi ve literatür verileri ile karşılaştırılması hedeflenmiştir.GEREÇ VE YÖNTEM: Hastanemizde 2006 ve 2018 yılları arasında takipli 69 KML tanılı hasta retrospektif olarak incelenmiş olup bunların klinik ve prognostik özellikleri ile tedavi yanıtları değerlendirilmiştir. Çalışmada hastaların klinik ve laboratuvar özellikleri, tedavi seçenekleri, tedavi sırasında gözlenen yan etkiler, tedavi yanıt oranları, sağ kalım analizleri değerlendirildi. Hastaların tanı anındaki demografik verileri, hastalığın evresi, dalak boyutları (kot kavsinden cm olarak palpe edildiği uzaklık), laboratuvar bulguları kaydedilmiştir. Hematolojik, sitogenetik ve moleküler yanıtlar ELN-2013 kriterlerine göre değerlendirilmiştir. Hastaların TKİ tedavisi altında 3.ay, 6.ay, 12.ay ve 18.ayda bakılan hematolojik, sitogenetik ve moleküler yanıtları değerlendirilmiştir. Hastaların risk durumları Sokal ve Hasford risk skoruna göre belirlenmiştir. Çalışmamızda üzerinde durulan özelliklerden sürekli değişkenler için tanımlayıcı istatistikler; ortalama, standart sapma, minimum ve maksimum değerler olarak ifade edilirken, kategorik değişkenler için sayı ve yüzde olarak ifade edilmiştir. Hesaplamalarda istatistik anlamlılık düzeyi p değeri 0,05 olarak alınmıştır.BULGULAR: Çalışmamızda yer alan hastalarımızın ortalama yaşı 49.3 yıl, ortalama izlem süresi 40.4 ay olup, genel sağ kalımları %97.1 dir. Hastalarda tanı sırasında en sık görülen hematolojik parametre lökosit yüksekliği idi. Hastaların laboratuvar tetkiklerinin korelasyon analizinde; LDH ile lökosit sayısı arasında pozitif anlamlı ilişki görülürken, LDH ile hemoglobin arasında negatif anlamlı ilişki tespit edildi. İmatinib ve dasatinib tedavi yanıtlarının literatür verileri ile benzer olduğu ancak nilotinib tedavi yanıtının yüksek olduğu tespit edildi. Hasford risk skoru oranı ile imatinib tedavi yanıtı arasında anlamlı ilişki olduğu görüldü.SONUÇ: KML tanı, takip ve tedavisinde güncel çalışmalar ışığında izlem yapılmalıdır. Hastalarda tedavi yanıt değerlendirilmesinde laboratuvar, sitogenetik ve moleküler incelemeler bir bütün olarak ele alınmalıdır. Hastaların tanı sırasında risk skorları hesaplanmalı ve buna göre tedavileri boyunca olası olumsuz durumlar önceden öngörülmeye çalışılmalıdır. Hastalarda tedaviye direnç durumunda uygun zamanda, hastaların komorbid durumları, olası ilaç yan etkileri gözetilerek tedavi değişikliği yapılmalıdır. Günümüzde KML'de mevcut tedavi algoritmaları ile uzun dönem sağkalım mümkün olabilmektedir.Anahtar kelimeler: kronik miyeloid lösemi, tirozin kinaz inhibitörleri, imatinib, dasatinib, nilotinib SUMMARYEVALUATİON OF CLİNİCAL AND PROGNOSTİC CHARACTERİSTİCS AND TREATMENT RESPONSE OF PATİENTS WİTH CHRONİC MYELOİD LEUKEMİA, Dr.Kizilkaya İsmet,İnternal medicine medical specialty thesis,Van, 2018AIM: Chronic myeloid leukemia (CML) is characterized by an abnormal clonal proliferation of the pluripotent stem cell, which accounts for 15% of adult leukemia. The incidence of CML is 1-2 / 100,000. Long-term follow-up has been achieved after started using imatinib, a tyrosine kinase inhibitor, in the treatment of CML. The aim of our study is to evaluate the clinical and prognostic characteristics and treatment response of patients with chronic myeloid leukemia and to compare this with literature data.MATERIAL AND METHOD: 69 patients with CML who were followed up at our hospital between 2006 and 2018 were retrospectively reviewed and their clinical and prognostic characteristics and treatment responses were evaluated. In the study, clinical and laboratory characteristics of patiens, treatment options, side effects observed during treatment, treatment response rates, survival analyzes were evaluated. Demographic data of the patients, stage of disease, spleen sizes (distance that is palpated from the costal margin in cm ) and laboratory findings at diagnosis were recorded. Hematological, cytogenetic and molecular responses were evaluated according to ELN-2013 criteria. Hematologic, cytogenetic and molecular responses were assessed under TKI treatment at 3rd, 6th, 12th and 18th months. The risk status of the patients was determined according to the Sokal and Hasford risk score. In our study, descriptive statistics for continuous variables are expressed as mean, standard deviation, minimum or maximum values and categorical variables are expressed in number and percentage. The statistical significance level in the calculations is taken as p value is 0,05.RESULTS: In our study the mean age of the patients was 49.3 years, the follow-up period was 40.4 months and overall survival was 97.1%. In patients the most frequent hematologic parameter abnormality at diagnosis was elevation of leukocyte count. There was a significant positive correlation between LDH and leukocyte count, a negative correlation was found between LDH and hemoglobin, in the correlation analysis of laboratory tests of patients. Imatinib and dasatinib treatment responses were similar to those reported in the literature, but the response to nilotinib treatment was found to be high. There was a significant relationship between the Hasford risk score and the response to imatinib treatment.CONCLUSION: In the diagnosis, follow-up and treatment of CML, current studies should be performed. Laboratory, cytogenetic and molecular examinations should be considered as a whole when evaluating treatment response in patients. Risk scores should be calculated during/at the diagnosis of patients and accordingly, possible adverse events should be anticipated in advance. In case of treatment resistance; treatment change should be made at the appropriate time, taking into consideration the comorbid conditions of the patients and possible side effects of the drugs. Today, long-term survival is possible with available treatment algorithms in CML.Key words: chronic myeloid leukemia, tyrosine kinase inhibitors, imatinib, dasatinib, nilotinib
Collections