Obezite cerrahili olguların metabolik özellikleri ile mide histopatoloji bulguları arasındaki ilişkinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Çalışmamızda morbid obezitesi bulunan ve sleeve gastrektomi uygulanmış olgulara ait metabolik özellikler ile mide histopatoloji bulguları arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı. Ayrıca obez olmayan bireylerin mide histopatoloji bulgularıyla karşılaştırmaları yapıldı.Yöntem: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları polikliniğine 2013-2018 yılları arasında başvurmuş morbid obezite tanılı, Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından `sleeve gastrektomi` uygulanmış ve mide histopatolojisi kayıtlarına ulaşılan 269 olgu araştırmaya dahil edildi. Olguların demografik, klinik, biyokimyasal bulguları ile gastrektomi materyalinin Sydney kalsifikasyonuna göre histopatolojik bulguları tespit edildi. Eş zamanlı Gastroenteroloji endoskopi ünitesinde mide biyopsisi alınmış, histopatoloji bulgularına ulaşılabilen, obezitesi (Vücut kitle indeksi, VKİ >30 kg/m2) ve önemli metabolik hastalığı [diabetes mellitus (DM), hipertansiyon (HT)] bulunmayan 88 olgu kontrol grubu olarak alındı. Sleeve gastrektomili olguların demografik, antropometrik, klinik bulguları, metabolik bozuklukları ve biyokimyasal verileri (LDL-k, HDL-k,trigliserit, total kolesterol, AKŞ, TSH) , obez olmayan kontrol grubunun verileri ile SPSS 19. 0 programı kullanılarak karşılaştırıldı.Bulgular: Çalışmada sleeve gastrektomi uygulanmış morbid obez olguların çoğunluğunu kadın cinsiyet (%73,6) oluşturmaktaydı. Bu grubun yaş ortalaması 38,89±10,42 yıl, VKİ ortalaması 47,11±6,33 kg/m2 olarak saptandı. Olguların %21,6'sı tip 2 DM tanısı ile tedavi altındaydı. Ayrıca %27,9'u HT, %11'i hipotiroidizm ve %2,6' sında koroner arter hastalığı tanısı mevcuttu. Gastrektomi materyali histopatolojik incelemelerinin çoğunluğu (%85,7) kronik gastrit olarak tanımlandı. Sydney sınıflamasına göre olguların çoğunluğunda Helicobacter pylori (HP) ve kronik inflamasyon varlığı mevcuttu (sırasıyla %75,8 ve %85,1). Olgular HPpozitif ve negatif olarak gruplandığında HP pozitif grupta total kolesterol, trigliserit, LDL-k seviyeleri HP negatif olgulara göre yüksekti. Sadece total kolesterol ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksekti (p<0,05). HP pozitif grupta aynı zamanda bel çevresi, açlık kan şekeri, açlık plazma insülin düzeyi, ALT, TSH düzeyleri ve sistolik ve diastolik kan basıncı ortalamaları yüksekti. Ancak bu verilerin farklılıkları istatistiksel anlamlı düzeyde değildi (p>0,05). Morbid obez olgularda, nötrofil aktivitesi pozitif olguların bel çevresi ortalaması istatistiksel anlamlılıkta yüksekti (p<0,05). Morbid obez olgu grubu, obez olmayan kontrol grubu ile karşılaştırıldığında yaş ortalamaları benzerdi (p>0.05). Morbid obez gruba ait kadın cinsiyet oranı, VKİ ortalaması ve trigliserit ortalaması istatistiksel olarak anlamlı yükseklikteydi (sırayla % 73,8 ve %44,3; p <0,05; 47,26±6,47 kg/m2 ve 23,37±2,9 kg/m2 ve p<0,001; 168,56±112,68 mg/dl ve 127,42±74,47 mg/dl, p<0,001). Çalışmamızda obez olmayan kontrol grubunda metaplazi ve atrofi sıklığı anlamlı derecede yüksek saptandı (sırasıyla p<0,05 ve p<0,05). Ancak genç yaş grubunu içeren morbid obez olgu grubumuzda intestinal metaplazi ve glandüler atrofi sıklığı sırasıyla %12,6 ve %2,6 idi. Yaşla prevelansı arttığı bilinen intestinal metaplazi oranı benzer çalışmalara çok yüksek olarak saptandı. Helicobacter pylori pozitiflik oranı morbid obez grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel ileri derecede anlamlıydı (p<0,001) ; Helicobacter pylori pozitif olgular dört kat daha morbid obezdi (Odds Ratio, 4; %95 CI, 2,29-6,99).Sonuç: Çalışmamızda görüldüğü gibi sleeve gastrektomi uygulanmış morbid obezlerde intestinal metaplazi, glandüler atrofi gibi prekanseröz bulgular ve Helicobacter pylori pozitifliği yüksek oranlarda saptanmaktadır. Helicobacter pylori pozitifliği morbid obez grupta obez olmayan kontrol grubuna göre daha yüksek saptanmıştır. Morbid obezite gelişiminin patofizyolojisinde Helicobacter pylori' nin de rolünün önemli olduğu ve obezite tedavisinde eradikasyonunun gerekliliği düşünülmelidir. Sleeve gastrektomi öncesi ve/veya sonrası elde edilecek materyalin Sydney kalsifikasyonuna göre histopatolojik incelemesi mutlaka dikkate alınmalıdır. Aim: The aim of this study was to investigate the relationship between gastric histopathology and metabolic features of patients with morbid obesity who underwent sleeve gastrectomy. In addition, non-obese subjects were compared with gastric histopathology findings.Method: 269 patients diagnosed with morbid obesity who applied to Zonguldak Bulent Ecevit University Health Application and Research Center, Department of Internal Medicine, Endocrinology and Metabolic Diseases outpatient clinic between 2013 and 2018, underwent eve sleeve gastrectomy ve and were included in the study. Demographic, clinical, biochemical and histopathological findings of gastrectomy specimens according to Sydney calcification were determined. In the same years 88 non-obese cases (body mass index, BMI> 30 kg / m2) who don't have significant metabolic disease[diabetes mellitus (DM), hypertension (HT)],admitted Gastroenterology endoscopy unit and gastric biopsy was performed also reached histopathological findings were taken as control group. The demographic, anthropometric, clinical findings, metabolic disorders and biochemical (LDL-c, HDL-c, triglyceride, total cholesterol, FBS, TSH) data of patients underwent sleeve gastrectomy were compared with non-obese control group using SPSS 19. 0 program.Results: The majority of the morbidly obese patients who underwent sleeve gastrectomy were female sex (73. 6%). The mean age of this group was 38. 89 ± 10. 42 years and the mean BMI was 47. 11 ± 6. 33 kg / m2. 21. 6% of the patients were under treatment with the diagnosis of type 2 DM. In addition, 27. 9% had HT, 11% had hypothyroidism and 2. 6% had coronary artery disease. The majority of (85. 7%) histopathological examinations of gastrectomy were defined as chronic gastritis. According to the Sydney classification, the majority of cases had Helicobacter pylori (HP) and chronic inflammation (75. 8% and 85. 1%, respectively). When the patientswere grouped as HP positive and negative, total cholesterol, triglyceride, LDL-k levels were higher in HP positive group than HP negative group. Only total cholesterol averages were statistically significant (p <0. 05). In the HP positive group, mean waist circumference, fasting blood sugar, fasting plasma insulin levels, ALT, TSH levels and systolic and diastolic blood pressure were high. However, the differences of these data were not statistically significant (p> 0.05). The mean waist circumference of neutrophil activity positive patients in morbidly obese patients was statistically significant (p <0. 05). Mean age was similar when compared to the non-obese control group (p> 0. 05). The female gender ratio, BMI and triglyceride mean of the morbidly obese group were statistically significant (73. 8% and 44. 3% p <0. 05; 47. 26 ± 6. 47 kg / m2 and 23. 37 ± 2 respectively). 9 kg / m2 and p <0. 001; 168. 56 ± 112. 68 mg / dl and 127. 42 ± 74. 47 mg / dl, p <0. 001). In our study, the incidence of metaplasia and atrophy was significantly higher in the non-obese control group (p <0.05 and p <0. 05, respectively). However, the incidence of intestinal metaplasia and glandular atrophy was 12. 6% and 2. 6%, respectively, in our morbidly obese patient group, including the young age group. The rate of intestinal metaplasia, which is known to increase with age, was found to be very high in similar studies. Helicobacter pylori positivity rate was significantly higher in the morbidly obese group compared to the control group (p <0. 001); Helicobacter pylori positive cases were four times more morbidly obese (Odds Ratio, 4; 95% CI, 2. 29-6. 99).Conclusion: As seen in our study, pre-cancerous findings such as intestinal metaplasia, glandular atrophy and Helicobacter pylori positivity are found in high rates in morbid obese patients who underwent sleeve gastrectomy. Helicobacter pylori positivity was higher in the morbidly obese group than in the non-obese control group. The role of Helicobacter pylori in the pathophysiology of the development of morbid obesity should be considered and the necessity of eradication in the treatment of obesity should be considered. Histopathological examination of the material to be obtained before and / or after sleeve gastrectomy according to Sydney calcification must be considered.
Collections