Hemodiyaliz hastalarında gastrointestinal semptomların beslenme durumu ve biyokimyasal parametreler ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, hemodiyaliz (HD) tedavisi alan hastalarda görülen gastrointestinal (Gİ) semptomların beslenme durumu ve biyokimyasal parametrelerle olan ilişkisi incelendi. Çalışma örneklemini Bandırma Devlet Hastanesi Diyaliz Ünitesinde tedavi görmekte olan 88 HD hastası oluşturdu. Çalışma kapsamındaki hastaların beslenme durumlarının değerlendirilmesinde antropometrik ölçümlerden boy uzunluğu, kuru vücut ağırlığı, bel çevresi, üst-orta kol çevresi (ÜOKÇ), triceps deri kıvrım kalınlığı (TDKK) ölçüldü. Ayrıca 3 günlük besin tüketim kayıtları, Subjektif Global Değerlendirme - Diyaliz Malnütrisyon Skoru (SGD - DMS), Malnütrisyon İnflamasyon Skoru (MİS) kullanıldı. Biyokimyasal parametreler için hasta dosyalarına kayıt edilen kan analiz sonuçlarından yararlanıldı. Gİ semptomları ise Gastrointestinal Semptom Derecelendirme Ölçeği (GSDÖ) kullanılarak belirlendi. Hastaların SGD - DMS'ye göre beslenme durumları incelendiğinde 34 (%38,6)'nün hafif / orta malnütrisyonlu; MİS'e göre ise 46 (%52,3)'sının hafif / orta malnütrisyonlu olduğu tespit edildi. Hastaların antropometrik ölçümleri ile hem SGD - DMS ve hem de MİS puanları arasında istatistiksel olarak p<0,05 düzeyinde önem bulundu. Özellikle ÜOKÇ değerleri ile MİS puanı arasında çok yüksek düzeyde önemli korelasyonun varlığı belirlendi (p<0,001). Hastaların biyokimyasal parametrelerinden olan kreatinin, albümin ve ürik asit değerleri ile hem SGD - DMS ve hem de MİS puanları arasında istatistiksel olarak önemli düzeyde ilişki bulundu (P<0,05). Total protein değerleri ise sadece MİS puanı ile önemli ilişkiye sahip olduğu belirlendi (p<0,05). Ayrıca kreatinin ve albümin değerleri ile MİS puanı arasında istatistiksel olarak önemli bir ilişki bulunduğu tespit edildi (p<0,001). GSDÖ'ye göre, çalışmaya katılan HD hastalarında görülen Gİ semptomlarının başında hazımsızlık gelirken, ikinci sırada konstipasyon yer aldı. HD hastalarının karın ağrısı semptomları ile hem SGD – DMS ve hem de MİS puanları arasında istatistiksel önem bulunduğu belirlendi (p<0,001). Ayrıca toplam GSDÖ puanı ile SGD - DMS arasında p<0,05 düzeyinde istatistiksel öneme rastlanıldı. Bazı biyokimyasal parametreler (serum albümin, sodyum ve kalsiyum) ile Gİ semptomları arasında da önemli ilişki bulunduğu tespit edildi (p<0,05). Hastaların diyetle aldıkları E vitamininin ortalamaları ile karın ağrısı semptomu arasında istatistiksel olarak öneme rastlanıldı (p=0,009). Yapılan tez çalışmasının sonucunda HD hastalarında yetersiz beslenme oranının son derece yüksek olduğu ve bunun da Gİ semptomları ile ilişkili olduğu belirlendi. Hastaların Gİ semptom şiddetlerinin artmasıyla birlikte yetersiz beslenme skorlarının da arttığı görüldü. Ayrıca diyetle alınan E vitamini düzeyinin azalmasının karın ağrısı semptomlarının şiddetinin artmasıyla ilişkili olabileceği düşünüldü. HD hastalarının genel sağlık durumlarının iyileştirilmesi için beslenme durumlarının sıkı bir şekilde takip edilmesi gerektiği kanısına varıldı. Bu bakımdan hastaların antropometrik ölçümleri, biyokimyasal parametreleri, beslenme durumlarını yansıtan skorlama yöntemleri ve hastaların Gİ semptomları gibi farklı belirteçlerin değerlendirilmesi HD hastalarına uygulanan tedaviye katkı sağlayacaktır. In this study, relationships between nutritional status and biochemical parameters of gastrointestinal (GI) symptoms in patients receiving hemodialysis (HD) treatment were investigated. The study samples consisted of 88 HD patients who were being treated at the Dialysis Unit of Bandirma State Hospital. To assess nutritional status of patients in the study, the height of tall, dry body weight, waist circumference, mid- arm circumference (MAC), triceps skinfold (TSF) thickness, as anthropometric measurements were measured. In addition, 3-day food consumption records, Subjective Global Assessment - Dialysis Malnutrition Score (SGA - DMS), Malnutrition Inflammation Score (MIS) were used. For biochemical parameters, blood analysis results, recorded in the patient files were used. The GI symptoms were determined using the Gastrointestinal Symptom Rating Scale (GSRS). When the nutritional status of the patients was examined, 34 (38.6%) and 46 (52.3%) were found to be mild / moderate malnutrition according to SGA-DMS, and MIS, respectively. Anthropometric measurements of the patients were found to be statistically significant with both SGA - DMS and MIS (p <0.05). In particular, it was found that MAC values had very high correlation with MIS scores (p<0.001). A statistically significant correlation was found between creatinine, albumin and uric acid values of biochemical parameters of patients and both SGD - DMS and MIS scores (p <0.05). Total protein values were found to be significant only with MIS score (p <0.05). In addition, statistical significance was found between creatinine and albumin values and MIS scores (p <0.001). According to the GSRS, indigestion was taken place firstly, between GI symptoms in the HD patients who participated to the study, the second was constipation. Statistical significance was found between the symptoms of abdominal pain in HD patients and both SGD - DMS and MIS scores (p<0.001). In addition, there was statistically significant difference between the total GSRS score and SGA - DMS at p <0.05 level. Some biochemical parameters (serum albumin, sodium and calcium) were also found to be significantly correlated with GI symptoms (p <0.05). A statistically significant relationship was found between the mean of vitamin E with diet and abdominal pain symptom (p<0,05). At the and of the thesis study, it was determined that malnutrition rate was very high in HD patients and this was related to GI symptoms. Increased malnutrition scores were found to be correlated with increased GI symptom severity. It was also thought that decreasing the vitamin E level taken with diet may be related to the increase in the severity of abdominal pain symptoms. In this respect, anthropometric measurements, biochemical parameters, scoring methods reflecting nutritional status, and evaluation of different markers of HD patients, such as GI symptoms will contribute to the treatment of HD patients.
Collections