Klasik Osmanlı dönemi geleneksel Türk motiflerinin dokuma ve çini tekniklerinde etkilenme ve gelişme süreci
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Geleneksel Türk Sanatı, bütün dalları ile milli karakterimizi, zevklerimizi, gelenek ve göreneklerimizi yansıtır. Asırlarca çeşitli ülkelerden, medeniyetlerden etkilenerek, pek çok ulusla yaşayıp kaynaşarak bugüne kadar gelmiştir. Bu süreç içinde sanatımız kendi özünü daima korumuş, etkileşimleri gelişme yolunda kullanmıştır. Sanatını, en eski çağlarda bile üstün bir zevk ve teknikle işlediğini M.Ö.3-4. Yüzyıldan kalma Pazırık kurganlarından çıkan eşyalarla ispat etmiştir, ilk yerleşik toplum olan Uygurlar'dan (9-11 Yüzyıl) kalan freskler ve minyatürlü kitaplar, zamanın yaşam standartlarının ve ince zevklerinin belgeselleridir. Türk Sanatçısı, yabancı toplumlarda da yaratıcılığı ve geliştirdiği tekniklerle, hayranlıkla kabul edilmiş, korunmuştur. Bu sayede, Dünya bezemeleri arasında güzelliği ve ahengiyle kendini gösteren Türk Sanatı, İslam alemine yayılarak, islam Sanatının da kaynağı olmuştur. Türklerin Orta Asya'dan getirdikleri motifler Şamanist felsefeyi temsil eden sembollerin, tılsım gibi resmedildiği dekoratif düzenlemeler ve hayvansal şekillerdir. Türk sanatçısı, İslamiyetten sonra, Tanrı'nın yarattığını taklit etmemek için, tabiattan aldığı objeleri stilize ederek motiflerini oluşturmuştur.Osmanlı imparatorluğu'nun siyasi ve ekonomik açıdan zirvede olduğu 16. Yüzyılda Türk Sanatı da gelişiminin doruk noktasını yaşamıştır, imparatorluğun en önemli ticari ürünü olan dokuma ile devletin ihtişamını kanıtlayan abideleri süsleyen çinilerin özel bir yeri vardır. 16. Yüzyıl ipek dokuma ve çinileri Türk Sanatının yaratıcılık, renk, teknik, özgün stilizasyon ve kalite açısından ulaştığı zirvenin somut belgeleridir. Aynı zamanda bu zirveyi oluşturan devlet korumasını, kaliteye önem veren merkeziyetçi sistemi ve Saray nakkaşhanelerinin yaratıcı sanat felsefesini de temsil ederler.
Collections