dc.contributor.advisor | Korkmaz, Asiye | |
dc.contributor.author | Yildirim, Alican | |
dc.date.accessioned | 2020-12-10T07:19:19Z | |
dc.date.available | 2020-12-10T07:19:19Z | |
dc.date.submitted | 2017 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/214251 | |
dc.description.abstract | Türkiye'de dublaj çalışmaları İpekçi Kardeşler'in kurduğu sesli film stüdyosunda pek çok önemli sanatçının katılımıyla 1933 yılında başlamıştır. Stüdyo burada üretilen ilk örneklerden sonra kendi yöntemlerini bulmuş, böylece yabancı filmlerin dublajı yerlileştirilerek yapılmıştır. Bu yöntem halk tarafından da benimsenmiş, özellikle Ferdi Tayfur'un yerel ögeler katarak dublajını yaptığı filmler çok izlenmiştir. Dublajın ilk döneminin genel özelliği; Türkçe'nin doğru kullanılması, film diyaloglarının yerlileştirilerek çevrilmesi, özenle yapılan işlerde yaratıcılık ve özgünlüğün sağlanmasıdır.Dublajın maddi ve teknik sebeplerden ötürü 1943 yılında yönetmen Faruk Kenç'in girişimiyle yerli filmlerde de kullanılması, Türk sinemasındaki yönetmen-stüdyo tekelini kırmış, filmlerin çekim maliyetlerini düşürmüştür. Böylece on yedi yıl boyunca tek yönetmen olarak çalışan Muhsin Ertuğrul dışında başka kişilerin de film çekebilmesinin önü açılmıştır. Büyük bir ilgiyle izlenen Türkçeleştirilmiş Arap ve Hint filmleriyse; 1950'li yıllarda içerik ve dil açısından arayış içinde olan yeni yönetmenlere seyircinin ne tür filmleri beğendiği konusunda ipucu olmuştur. Türk sineması özellikle 1960-1975 yılları arasında altın dönemini yaşamıştır. Bu dönemde Türk sineması; seyirciye göre biçimlenmiş, dublajda belli sesler belli oyuncularla bütünleşmeye başlamıştır. Teknolojik yetersizliklerden ötürü filmlerde benzer efekt, müzik ve ortam seslerinin kullanılması; melodram filmlerinde bir dublaj illüzyonu sağlarken nitelikli filmlerin gerçekliğini zayıflatmıştır.1970'li yıllarda TRT Ankara Stüdyosu'nda ilk dublaj çalışmaları başlamış, bu girişimle yabancı içerik dublajı televizyonda yayınlanan film ve dizilere de yapılmıştır. Böylece yabancı dizi ve filmler daha çok izlenmiştir. 1990'lı yıllarda özel kanalların açılmasıyla birlikte dublaja meslekle alakasız insanlar girmeye başlamış, işe gösterilen özen yitirilmiştir. Bu dönemde yapılan dublaj çalışmalarında dilin kötü kullanılması ise seyircinin içerikle ilk dönemdeki gibi doğru bir ilişki kurmasını engellemiştir. Bu dublajlarda doğrudan çeviri nedeniyle ortaya çıkan yanlış kelime ve deyimler Türkçe'yi de bozarak konuşma diline yerleşmiş, bu durum; seyircinin kendi diline ve kültürüne yabancılaşmasının önemli nedenlerinden biri olmuştur. Anahtar Kelimeler: dublaj, seslendirme, seyirci, dil, Türk Sineması | |
dc.description.abstract | Thanks to contributions of several outstanding cineastes, dubbing practice in Turkey was first initiated in 1933, at the talking picture studio established by the İpekçi Brothers. As a consequence of the first creations, the Studio discovered its own dubbing methods through which foreign movies were dubbed and localized accordingly. These methods were embraced by the audience, in particular, the dubbing practices of Ferdi Tayfur, which he performed by incorporating local elements, received wide attention. The characteristics of the early dubbing practices include; proper utilization of Turkish language, target-oriented translation of the movie dialogues, creative and genuine works that were conducted elaborately.The fact that dubbing practices were also used in domestic movies in 1943, with the attempt of the director Faruk Kenç due to financial and technical reasons, broke the monopoly of directors and studios in Turkish cinema and lowered the cost making movies. Therefore after a 17 year period, during which Muhsin Ertuğrul was considered as the only director, the widespread application of dubbing paved the way for others to make movies. Whereas, the Arabic and Indian movies that were localized into Turkish gave clue to the new directors, who were seeking new movements in terms of content and language during 1950's, about what kind of movies the viewers would like to see.Turkish cinema lived through its golden ages especially between the years of 1960 and 1975. During this term, Turkish cinema became integrated with certain sounds and certain actors that have been shaped according to the viewers. Utilization of similar effects, music and atmospheric sounds due to inadequate technology has provided dubbing illusion in melodrama movies while diminishing the realistic aspects of high quality movies. During 1970's, the first dubbing efforts have been made at the TRT Ankara Studio, on the grounds of those efforts, foreign contents were broadcasted on the television with dubbed movies and series.Upon establishment of private TV channels during 1990's, people who did not have previous background in dubbing were started to being employed, thus, the meticulous manner of this profession was lost. Improper language usage in the dubbing efforts performed during this era prevented the viewers from establishing a direct bond between themselves and the content in the same manner which had been created in the first phase of dubbing. False and misguided words and phrases deriving from source-oriented translations caught up within the Turkish language; consequently spoiling the language, while alienating the viewers from their own language and culture. Key words: dubbing, voice acting, viewers, language, Turkish cinema | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Sahne ve Görüntü Sanatları | tr_TR |
dc.subject | Performing and Visual Arts | en_US |
dc.title | Türkiye`de dublaj ve sinemamıza etkisi | |
dc.title.alternative | Dubbing in turkey and it effects to our cinema | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Sinema Televizyon Anasanat Dalı | |
dc.subject.ytm | Dubbing | |
dc.subject.ytm | Cinema | |
dc.subject.ytm | Cinema sector | |
dc.subject.ytm | Sound recording | |
dc.subject.ytm | Turkish cinema | |
dc.subject.ytm | Cinema audiences | |
dc.identifier.yokid | 10175889 | |
dc.publisher.institute | Güzel Sanatlar Enstitüsü | |
dc.publisher.university | MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 481322 | |
dc.description.pages | 247 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |