Yakınlık kavramı üzerinden bir çağdaş dans koreografisi üretilmesi

Abstract

Yakınlık kavramı literatürde birçok farklı şekilde tanımlanmış olmasına rağmen, bu kavramın tam kapsayıcı bir tanımına ulaşılamamıştır. Yapılan akademik çalışmalarda farklı boyutları için genel bir tanım geliştirilmeye çalışılmış olup ancak net bir tanım elde edilememiştir. Bu durum evrensel bir yakınlık kavramının imkansızlığının bir göstergesidir. Bu noktadan hareketle bu araştırma süreci ve çalışmalar, farklı disiplinler üzerinden yaklaşımlarla bu kavramın mevcudiyeti hakkında tespitlerde bulunup, dans disipliniyle arasında bir köprü kurmayı amaçlar. İlk bölümde Merleau-Ponty'nin fenomenolojik yaklaşımı, Jung'un psikanalitik yaklaşımındaki Gölge Arketipi ve Pallasmaa'nın mimari düşüncesi aracılığıyla bu kavramın bedende ve duyulardaki ifadelerini irdeler. Bu saptamalar ışığında bu kavramla dans disiplini arasında bağlar kurarak Hayat kısa, kuşlar uçuyor… adlı sürece temel kaynak olur. Pina Bausch, Dimitris Papaioannou ve Meg Stuart'ın seçili işlerini ele alarak, yakınlık teması üzerinden farklı artistik bakışları yorumlar. Bende 2014 yılından itibaren kırılma noktaları yaratan Meg Stuart ve onun artistik çalışmaları ise, bu tez sürecimin temellerini oluşturur. Meg Stuart'ın bu kavram üzerinden yarattığı Until our hearts stop adlı işinden etkilenilerek üretilen bu tez çalışması, yakınlık kavramı üzerine yapılan bir araştırmanın ürünüdür. Bu sürecin fiziksel bir dokümantasyonu olarak ortaya çıkmış olan Hayat kısa, kuşlar uçuyor… bu kavram üzerinden bir düet koreografisi olarak üretilmiştir. Anahtar sözcükler: Yakınlık, Dans, Dokunma, Gölge, Hayat kısa kuşlar uçuyor…

There are many different definitions of intimacy in literature; however, a fully inclusive one does not exist. Even though attempts have been made in academic studies to develop a definition for the many facets of this concept, a clear definition has not been reached. This is an indication of the impossibility of a universal intimacy concept. Based on this fact, this research and study aims to build a bridge between the intimacy concept and the dance discipline by making observations about the existence of the concept, using an approach spanning different disciplines. In the first part, it addresses its expression on the body and the senses through Merleau-Ponty's phenomenological approach, the Shadow Archetype in Jung's psychoanalytic approach, and Pallasmaa's ideas based on architecture. In light of these findings, it forms the connections between intimacy and the dance discipline; and becomes the basic resource for the process titled Life is short, birds are flying … It evaluates different artistic viewpoints by considering selected works by Pina Bausch, Dimitris Papaiannoi and Meg Stuart as examples of contemporary choreographers dealing with the intimacy theme. Meg Stuart and her artistic works, which have initiated breaking points for me since 2014, form the basis for this thesis process. This thesis work is the product of a research conducted on the concept of intimacy, and is specifically inspired by Meg Stuart's work dealing with intimacy,` Until our hearts stop`. Life is short, birds are flying …, which emerged as a physical documentation of this whole process, has been created as a duet choreography based on this concept.Keywords: Intimacy, Dance, Touch, Shadow, Life is short birds are flying…