`Münazara` and the internal dimension of argumentation ethics: A translation and commentary on Ahmed Cevdet`s Adab-i Sedad in the light of sufism and western argumentation theories
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Adab al-Bahs ve al-Münazara teriminin kısaca aynı anlamına taşıyan Münazara,Modern Türkçede `Tartışma ve Eleştirinin Edebi` olarak çevrilebilmektedir. Fıkıh,Kelam ve Tasavvufun Cedeli eleştirisinden ibaret olan Münazara, Semerkandi Risale fiadabi'l-bahs (m. XIII) adlı eserinden itibaren müesseseleştirilmiş bir tartışma metodunuifade etmektedir. Bu tezde, Münazara ve Tasavvuf arasındaki mevcut ilişkilerinispatıyla birlikte Münazaranın Batı Tartışma teorileriyle bir kıyası sunulmaktadır.Karşılaştırmamda teorilerin arasındaki en büyük farkın `doğru` (hak) ve `edep` (ahlak)kavramların anlamları olduğu açıklanmaktadır.Benim Ahmed Cevdet Paşa'nın Adab-ı Sedad adlı eserini çevirmemin üzerindenMünazara ilminin sadece edebinin dış boyutu değil edebinin iç boyutunu da vurguladığıöne çıkarılmaktadır. Başka bir ifadeyle Tartışmanın edebinin iki kişi arasındaki saygı veihtiramı önemsemesinden ziyade (yatay yaklaşımı) her tartışan kişinin kendi nefsini(ego) kontrol altında tutabilme gerektiğini ifade etmektedir (dikey yaklaşımı).Nihayet bu edebin iç boyutu, dürüst bir tartışma uygulamayı amaçlamaklabirlikte bir epistemik rolü de taşımaktadır (doğru'nun ne olmadığını tasvir etmekte rolüvar). Münazara is a contraction of Adab al-Bahs ve al-Münazara that could be translated as`Applied Ethics of Argumentation and Deliberation`. It refers to an institutionalizeddiscipline of disputation that started from al-Sarmaqandi's Risala fi Adab al-Bahs (mid.13th century), comprehending juridical dialectics, philosophical dialectics and Suficriticism of dialectics. After demonstrating the relation between Sufism and Münazara,I compare this eristic tradition with Western theories of argumentation, especially theNew Dialectical School and the New Rhetorical School. I show that the maindifferences between these theories concern the understanding of `truth` and `ethics`.Based upon Ahmed Cevdet Paşa's Adab-ı Sedad, I argue that argumentation disciplineof Münazara does not only involve an external approach of ethics (i.e. etiquette) butalso an internal one requiring from every discussant the control of their inner-self inorder to implement a proper debate.I claim this internal dimension of argumentation ethics has not only aprocedural role (conducting a proper debate) but also an epistemic one (defining what isnot true).
Collections